Güncelleme Tarihi:
Kahramanmaraş Tekke Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli aile hekimi Dr. Atakan Kapıcıoğlu'nun (44) sağ böbreğinde, 26 Ocak'ta yaptırdığı rutin sağlık taraması sırasında tümör bulunduğu tespit edildi.
Dr. Kapıcıoğlu, başvurduğu hastanelerde, erken teşhis edilen böbrek tümörlerinin ameliyatla tedavi edilebileceği ancak kilosu nedeniyle yaşanabilecek risklerin yanı sıra teknik ve deneyim eksiklikleri nedeniyle cerrahi müdahalede bulunulamayacağı bilgisini aldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 8 günlük tedavinin ardından ameliyatı riskli bulunan Kapıcıoğlu, EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurdu.
EÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Turna başkanlığındaki ekip tarafından, 12 Mart'ta EÜ robotik cerrahi laboratuvarında uygulanan kapalı operasyonla Dr. Kapıcıoğlu'nun tümör gelişen böbreği alındı.
"DÜNYADA KAYITLARA GEÇEN İKİNCİ HASTA"
2 saat süren operasyonu gerçekleştiren Doç. Dr. Turna, yapılan değerlendirmenin ardından, Kapıcıoğlu'nun 12 Mart'ta laparoskopik radikal nefrektomi ameliyatını başarılı biçimde gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Dr. Kapıcıoğlu'nun sağlığı için tüm riskleri göz önüne aldıklarını vurgulayan Doç. Dr. Tuna, “Atakan bey, süper obez grubunda bir hasta ve bu tip hastalarda ameliyat sırasında ve sonrasında anestezik ve cerrahi açından olabilecek bir takım riskler söz konusuydu. Güzel bir ekip çalışması ile ameliyatı başarılı biçimde gerçekleştirdik. Kapalı ameliyat olduğu için süreci hızla atlattı ve sağlığına kavuştu” dedi.
Gerçekleştirilen operasyonun meslek yaşamında özel bir yeri olacağını ifade eden Doç. Dr. Turna, şöyle konuştu:
“Araştırmama göre, tıp literatüre yansıyan ABD'de yapılan sadece tek hasta var. Gördüğümüz kadarıyla dünyada, kapalı yöntemle süper obez bir hastada böbrek operasyonun yapıldığı ikinci olguyu gerçekleştirdik. Rapor edilmemiş başka olgular olabilir, ama bizim anladığımız kadarıyla ikinci. Meslek yaşamımda özellikli bir hastaydı, Atakan beyi unutmak mümkün değil. Ameliyatı da özellikliydi, unutmak mümkün olmayacak. Böbrek kitlelerinde tedaviyi evrelere göre planlıyoruz. Ancak böbrek tümörlerinde cerrahi müdahale tedavinin önemli basamaklarından biri. Kanımca Atakan bey, herhangi bir ek tedaviye gereksinim duymaksızın hastalıktan kurtulmuş olacak, ama kendisini yakın takip edeceğiz.”
"KİLOM YÜZÜNDEN AMELİYAT OLAMAYACAĞIM DİYE KORKTUM"
Dr. Kapıcıoğlu ise böbreğindeki tümörün ameliyatla alınması gerektiğini öğrendiğinde kilosu nedeniyle büyük korku yaşadığını söyledi.
Başvurduğu hastanelerde, ameliyatın risklerini duyduğunda çaresizlik içine düştüğünü anlatan Dr. Kapıcıoğlu, “8 gün DEÜ'de yattım, teknik yetersizliklerden ötürü anestezi bölümü ameliyatıma izin vermedi. Olamadım. Ameliyat masaları kiloma müsait değildi, Türkiye'deki neredeyse tüm ameliyathaneler böyleymiş, ameliyat olamayacağımı söylediler. Ameliyat olamama korkusuna kapıldım” dedi.
Doç. Dr. Turna'nın gerçekleştirdiği operasyonla yaşama tutunan Dr. Kapıcıoğlu, şunları kaydetti:
“Çok kötü günler yaşadım. Birden bire kanserle karşılaşmak ve tek tedavisinin cerrahi olarak kitlenin çıkarılması olduğunu öğrendikten sonra her şey değişti. Diğer organlara yayılmaması için ameliyatın hızla gerçekleşmesi önemliydi ve EÜ Üroloji Anabilim Dalı bunu başardı. Doç. Dr. Turna, 'Gerekirse sana kendim masa kurar bu ameliyatı yaparım' dedi. Malzemeleri temin ettiler. Allah hepsinden razı olsun. Başarılı biçimde ameliyatı gerçekleştirdiler. Şu an hayatıma kavuştum. En kısa zamanda mesleğime dönüş yapmak istiyorum. Kilo vererek bunu başaracağım inşallah. Teknolojik imkanlar olmasa, yurt dışına gitmek zorunda kalacaktık ya da hayatımızı kaybedecektik. Ne mutlu ki ülkemizde böyle teknolojik imkanlar var. Her şeyi temin ederek bunu yaptılar, şu an mutluyum.”