Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2008 11:39
HAVALARIN ısınmaya başlaması, aşırı terleme hastalığı (Hiperhidrozis) olanları telaşlandırırken, Ege Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği'nde 4 yılda ‘endoskopik torakal sempatektomi’ (ETS) (sinir kesme ameliyatı) yapılan hasta sayısı 100'e ulaştı. Op. Dr. Kutsal Turhan, hiperhidrozisli hastaları tedavi alternatifleri konusunda uyardı, “Terleme tedavisinde kullanılan yöntemler içinde ETS hariç hiçbiri kalıcı çözüm sunmaz” dedi.
İzmir'de bu tedaviyi en çok uygulayan merkez olduklarını vurgulayan Op. Dr. Turhan, aşırı terleme hastalığının kişinin sosyal yaşamını çok olumsuz etkilediğini söyledi. Aşırı terleme hastalığının, genellikle çocukluk döneminde başladığını, ancak bazen ergenlik sonrası da ortaya çıkabildiğini belirten Dr. Turhan, şunları söyledi:
“Eller, ayaklar, yüz ve koltuk altı bölgesinin aşırı terlemesiyle karakterize bir durumdur. Özellikle yazın, heyecan ve stres halinde artar, insana çok zor anlar yaşatır, sosyal sorunlara yol açar. Toplumun yüzde 1'inde görülür. Elleri aşırı terleyen insanlar yazı yazarken ya da bilgisayar kullanırken rahatsız ve huzursuz olurlar, yazı yazdıkları kağıt ya da bilgisayar klavyesi sürekli ıslanır. Bir enstrüman çalmak istediklerinde büyük zorluklar yaşarlar. Başkalarıyla el sıkışmaya çekinirler, sürekli mendille dolaşmak zorunda kalırlar, el sıkışacakları zaman ellerini elbiselerine sürüp kurutmaya çalışırlar. Kız ya da erkek arkadaşlarının veya eşlerinin ellerini tutamazlar.”
Her terlemenin ameliyatla veya botoks gibi diğer yöntemlerle tedavi edilemeyeceğini söyleyen Dr. Turhan, menapoz sonrası terlemelerde, kalp yetmezliğine bağlı terlemelerde, hipertiroidiye bağlı terlemelerde altta yatan hastalığın tedavi edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Dr. Turhan, şöyle konuştu:
“Terleme tedavisinin hedefindeki hastalar, hiçbir başka sağlık sorunu olmaksızın elleri, ayakları, başı ve yüzü, koltuk altı (bunların biri veya birkaçı) terleyen hastalardır. Zaten bu nedenle bu durum ‘idiopatik hiperhidrozis' yani ‘nedeni belli olmayan aşırı terleme' olarak adlandırılır. Gövdedeki terlemelerde bu tedavilerin etkisi yoktur. Aşırı terleme tedavisinde terleme durdurucu solüsyonlar (Aluminyum klorid), iyontoforez, botox, oral antikolinerjikler (glikopirolat, oksibutinin), ETS ameliyatı yöntemleri uygulanıyor. Her yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır. Yan etkisi olmayan hiçbir tedavi yoktur. Kliniğimizde ETS ameliyatını dört yıldan bu yana yapıyoruz, 100 hastaya ulaştık. El terlemesindeki başarı oranımız yüzde 100, koltuk altı terlemesinde ise yüzde 90 civarında. Sonuç olarak terleme tedavisinde kullanılan yöntemler içinde ETS hariç hiçbiri kalıcı çözüm sunmaz. ETS bu konuda tecrübeli cerrahlar tarafından yapıldığında, başarı oranı yüksek ve güvenilir bir yöntemdir. Sıcakların artması ile birlikte sorunu artıp çözüm arayacak hastalar önerilen her yöntem hakkında önce bilgilenmeli.”