Tarihi operasyonda tek eksik fon müziği

Güncelleme Tarihi:

Tarihi operasyonda tek eksik fon müziği
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2012 00:00

Türkiye'de ilk kez yapılan tarihi yüz nakli ameliyatının perde arkası ayrıntıları da ortaya çıktı. Ameliyatı yürüten ekibin başında bulunan Prof. Dr. Ömer Özkan ameliyathanede fon müziği olup olmadığı sorusuna karşılık "Hep olur, ama yoktu. Biraz konsantre olmanız gerekiyor. Aklımıza bile gelmedi" dedi.

Haberin Devamı

 

Bu sabah da hastaların son durumu ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Özkan sağ bacak nakledilen hastanın bacağında dolaşım sorunu olması nedeniyle ve hastanın genel sağlık durumunun daha önemli olması nedeniyle bacağı aldıklarını nakil yapılan kollarda sorun olmadığını ve ilgili birimlerin hastayı yoğun biçimde takip ettiğini açıkladı. Prof. Dr. Özkan daha önce yapılan kol naklinde de yine 6 ayı doldurmayı beklediklerini ve ilk 6 ayın çok kritik olduğunu belirtti.

 

Yüz nakli hastanın durumun iyi olduğunu belirten Özkan, yüz nakli hastası Uğur Acar'ı öğleden sonra uyandırmayı planladıklarını söyledi.  

 

Haberin Devamı

BİR DOLAŞIM PROBLEMİ YAŞANDI

 

 Aynı anda çift kol ve bacak nakli olan Kavdır’ın nakil bacağını almak zorunda kaldıklarını aktaran Prof.Dr. Ömer Özkan, şunları söyledi:

 

"Hastanın sağlığı açısından bize geldiğinden fazlasını vermeyi taahhüt ediyoruz. Ama bir dokuyu tutturalım derken hayati riske atmamak lazım. Onun için bu dönem önemli, onu feda ettik. Bir dolaşım problemi yaşandı. Bu dokuyla veya damarlarla ilgili olabilir. Hastaya daha fazla yük vermemek içi bacağını ampute etmek zorunda kaldık. Diğer sistemleri açısından bir sorunu yok."

 

Bacak naklinin kol nakli gerçekleştirildiği için yapıldığını, protez gibi araçlarla bu yoksunluğun telafi edilebileceğini kaydeden Prof.Dr. Ömer Özkan, hastanın ailesinin de zorlamamayı önerdiğini söyledi.

 

'EN BÜYÜK ERDEM, KAYA AİLESİNİN'



Prof. Dr. Özkan, bu sürecin en büyük erdeminin Uşak’ta tren çarpması sonucu hayatını kaybeden Ahmet Kaya’nın ailesine ait olduğunu söyledi. Henüz daha 40 günlükken üstüne düşen soba nedeniyle yüzünde ağır yanıklar oluşan mermer işçisi Uğur Acar ve 11 yaşında elektrik tellerine konan güvercinleri uçurmak için çıktığı inşaatta tellere uzattığı demir çubuğun neden olduğu elektrik çarpması sonucu iki kolunu ve sağ bacağını kaybeden Atilla Kavdır’a hayatlarında yeni bir başlangıcı sağlayan Kaya ailesinin, dünyada ilk defa yakınlarının yüzle birlikte kolunu, bacağını ve diğer organlarını bağışladığını hatırlatan Prof. Dr. Özkan, "Bu çok önemli. O ailenin erdemi bu" dedi.

 

Haberin Devamı

AMELİYATI YAPACAĞIMIZ İÇİME DOĞDU



Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak çift kol nakli ve kadavradan rahim nakli ameliyatlarının ardından yüz naklini bir hedef olarak önlerine koyduklarını ve tarih vererek bu hedefe ulaşma sürelerini kısaltmak istediklerini belirten Prof. Dr. Özkan, "Ben ’Yılbaşına kadar bunun yapacağız’ diyordum. Yılbaşını kaçırdık. Şöyle bir hayıflandık. ’Ocak ayının sonuna kadar yapacağız’ diyorduk, 20’sinde hallettik. Hatta o gün bu işi yapacağımız içime doğdu ve arkadaşlarıma söyledim" diye konuştu.

 

UÇAK KANATLARINDAKİ BUZLAR



Son dönemde gerçekleştirdiği doku nakilleriyle tıp dünyasında adından sıklıkla bahsedilen Akdeniz Üniversitesi’nin ’yorgun ama mütevazı hocası’ Prof. Dr. Özkan, Uşak’tan uzuvları almak için gelen Sağlık Bakanlığı’nın uçağına, ilk kez bindiğini söyledi. Bakanlığın uçağını çok beğendiğini aktaran Prof. Dr. Özkan, neredeyse 48 saate yakın bir süre hiç uyumadan çalıştığı süreçte, Uşak Havaalanı’nda uçağın kanatlarında oluşan buzlanmanın alkolle çözülmesine çok şaşırdığını anlattı.

 

Haberin Devamı

KALBİNİN DURMASI STRESE SOKTU



Uçağın kanatlarında buzlanmanın çözülmesinin kendilerine 15 dakika gibi bir zaman kaybettirdiğini fakat başarılı geçen operasyonların sonunda çok da önemli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ömer Özkan, peşi sıra gerçekleştirilen ameliyatlarda en beklenmedik anın verici Ahmet Kaya’nın uzuvları alınmadan önce kalbinin durması olduğunu söyledi. Hastanın kalbinin durmasının çok da istenen bir durum olmadığını ve bu durumun organlarını bir iki saat içinde alınması zorunlu hale getirdiğini belirten Prof. Dr. Özkan, "Ama Uşak’tan buraya geç gelebilirdik. Uçak kalkamayabilirdi, geç gelebilirdik. Yine de aldığımızda kalbi atıyor olsa oksijensiz kalma oranı düşük olacak. Daha rahat davranırdık. O biraz strese soktu" diye konuştu.

 

Haberin Devamı

UŞAK’TAN 5 PAKETLE DÖNDÜLER



Antalya’dan Uşak’a giden ekip 5 paketle döndü. Prof. Dr. Özkan da dahil olmak üzere ekipte bulunan herkes bir paketi kucaklayıp üniversite hastanesinin ikinci katındaki ameliyathaneye koşarken Prof. Dr. Özkan, o an kendisinin hangi organı taşıdığını hatırlamadığını söyledi. Prof. Dr. Ömer Özkan, Uşak’ta kolların tek paket haline getirildiğini, bacak ve yüzün ayrı ayrı paketlendiği ve diğer iki pakette ise çeşitli aletlerin bulunduğunu söyledi.

 

BACAK HESAPTA YOKTU MANKEN TAKILDI



Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi uzuvlarla beraber Antalya’ya dönerken Uşak’ta 3.5 saate yaklaşan başka bir operasyon başladı. Uşak’a gittikleri anda donörden alınan uzuvlardan bacağın izninin olmadığını belirten ve iznin son anda geldiğini aktaran Prof. Dr. Özkan, donör Kaya’nın vücut parçaları tam olarak defnedildiğini söyledi. Prof. Dr. Özkan, son dakika izni gelen sağ bacağa ise cansız mankenin bacağından ayarlamalar, silikonlar yaparak tamamladıklarını söyledi. Ahmet Kaya’nın yüzü ise yüzde 90’a yakın bir benzerlik taşıyan silikon maske ile kapatıldı.

Prof. Dr. Özkan bu işlemi, "Ameliyata girmeden hastanın yüzünün kalıbı alınıyor. Biz giriyoruz hastanın yüzünü alıyoruz. Biz Uşak’tan ayrıldıktan sonra 3.5 saat daha ameliyat devam etti ve o maske takıldı" diyerek anlattı.

 

Haberin Devamı

TEK EKSİK AMELİYATHANE MÜZİĞİ



Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi ve Estetik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Antalya’da gerçekleştirilen operasyonlarda ise beklenmedik, hesapta olmayan hiçbir durumla karşılaşmadıklarını söyledi. Her ameliyatın bir organizasyon işi olduğunu ve belli bir şema dahilinde hareket edildiğini aktaran Prof. Dr. Özkan, iki hastanın eş zamanlı ama farklı salonlarda ameliyat edildiğini söyledi.

Türk tıp tarihine adını yazdıran ameliyatların tek eksiği ise fon müziği oldu. Ameliyathanelerde arka planda bir müziğin çalmadığını belirten Prof. Dr. Özkan, "Hep olur, ama yoktu. Biraz konsantre olmanız gerekiyor. Aklımıza bile gelmedi" dedi.

 

RAHİM NAKLİ FANTASTİK YÜZ NAKLİ PRESTİJ

 

Prof. Dr. Ömer Özkan, Akdeniz Üniversitesi'nde iki kol, yüz ve rahim nakli hedefiyle yola çıktılarını söyledi. İki kol naklinde başarıya ulaştıklarını, rahim naklinde şu ana kadar işlerin yolunda gittiğini ve yaz aylarında nakil yapılan Derya Sert'in rahmine embriyonun yerleştirileceğini belirten Özkan, yüz naklindeki başarı için ise bir süre beklenmesi gerektiğini bildirdi.

 

Rahim naklinin dünyada bir ilk olması nedeniyle büyük önem taşıdığını, yüz naklinin ise sağlıkta bir ülke için prestij olduğunu vurgulayan Özkan, şunları kaydetti:

“Bunların içinde en önemli, en fantastik olanı rahim nakli. Çünkü bunun bir süreci var, çocuğun ele alınması var. O sonuçlandığında çok fantastik olacak. Ama yüz naklinin Türkiye'de yapılması gerekiyordu. Çünkü yüz nakli dünyada prestij ameliyat. Bunu yapan 4 ya da 5 ülke var. Yurt dışında 'Türkiye'de yüz nakli de yapılıyor, başka neler yapılmaz ki' duygusunu yaratacak.”

 

BİR AYDA 5 KEZ NİYETLENDİLER

 

Yüz nakline çok iyi hazırlandıklarını belirten Prof. Dr. Özkan, “Bir yıldır sürekli yüz naklini konuşuyoruz. Yüz naklini 31 Aralık'a kadar yapacağız diyordum. Bizim yoğun bakımdaki arkadaşlarımıza, 'yapamadık' diye ağlayıp duruyordum. Biz hazırlıklıyız ve kesin olan birşey vardı ki Türkiye'de yüz naklini biz yapacaktık. Tüm ekip hazırdı” dedi.

 

Bunu boş bir iddia olarak söylemediğini ve son 6 aydır her ay, son bir aydır ise her hafta organ nakli koordinatörlerini bilgilendirmek için değişik kentlere gittiğini anlatan Prof. Dr. Özkan, buna önce organ nakli koordinatörlerinin inanması gerektiğini vurguladı.

 

Koordinatörlerle ve Sağlık Bakanlığıyla temasların çok önemli olduğunu ve öncelikle onları ikna etmek gerektiğine işaret eden Özkan, bakanlığın tüm bu süreçte büyük desteğini gördüklerini söyledi.

 

Özkan, “Tüm bu çabaların sonucu son bir ay içinde 5 kere atağımız oldu. 5 kere yüz nakli yapma teşebbüsümüz oldu. Her defasında değişik nedenlerle olamadı. Ama çok şükür ki altıncısında oldu” diye konuştu.


 

BURUN KEMİĞİ VE DİŞLERE MÜDAHALE



Türkiye’de ilk yüz nakli ameliyatının yaparken "Acaba becerebilecek miyiz?" duygusuna hiç kapılmadığını, en ufak bir tereddüt yaşamadıklarını anlatan Prof. Dr. Özkan, "Biz verici çıktığı andan itibaren bunun yapacağımıza inandık. Tereddüt yoktu" dedi.

Nakil sırasında burun kemiği ve ön dişlerle ilgili müdahalede bulunduklarını belirten, yüzdeki diğer kemik ve kas yapısına müdahale etmediklerini kaydeden Prof. Dr. Özkan, hastanın yüzü açık bir şekilde iyileşme sürecini takip edeceklerini söyledi.


UĞUR ACAR'I SEÇMEMİŞ

 

Yüz nakli için 50'den fazla kişinin başvurduğunu, bunların 20'sinin tamamen nakle uygun olduğunu anlatan Özkan, “Uğur Acar” ile ilgili şaşırtıcı bir gerçeği açıkladı. Nakle uygun 20 kişi arasından 4'üne kendisinin karar verdiğini belirten Özkan, “4 kişi arasına başlangıçta Uğur'u almamıştım. Yapamayacağını düşündüm. Hastalarımızı psikiyatrist arkadaşlarımıza yönlendiriyoruz. Onlardan yaptığı görüşmelerden sonra yapabileceğini gördüm” diye konuştu.

Uğur'un çok iyi bir genç olduğunu, ameliyata da sakin girdiğini ve psikolojik olarak tamamıyla hazır olduğunu belirten Özkan, “Uğur'un bize tek söylediği, 'Hocam artık bana bakmasınlar. Çocuklar benden korkarak yüzüme bakıyorlar'. Umarım ona istediğini verdik” dedi.

 

FİLMLERDEKİ GİBİ DEĞİL



Prof. Dr. Ömer Özkan gerçekleştirdikleri operasyonunun Türkiye’de yüz naklinin meşhur olmasını sağlayan John Trovolta ve Nicolas Cage’in başrollerini oynadığı ve FBI ajanı Sean Archer ve azılı suçlu Castor Troy’un ileri tıbbi tekniklerle yüzlerinin değiştirilmesi ve yaşananları konu alan 1997 yapımı Face Off (Yüz Yüze) filmine hiç benzemediğini söyledi. Yani 19 yaşında yüz nakli olan Uğur Acar, bir ayna önünde yüzündeki bandajların doktorlar tarafından açılmasını beklemeyecek, gencin hikayesinde böyle bir an olmayacak. Prof. Dr. Özkan, şöyle konuştu:

"Korktuğumuz şey, problem olursa kontrol etmek lazım. Bu nedenle yüzü açık, sarılmadı. Biz doku nakli yaptığımız hiçbir hastayı sarmayız. Bu da onlardan biri. Diğerlerinden farkı yok aslında ama daha önemli. Diğerlerinden farklı olarak kontrol edebilmemiz için açık olması gerekiyor. Filmlerdeki gibi asla değil. Unutulmaması gereken nokta bu bir tam yüz nakli. Tüm yüz değişti. Sadece göz kapakları duruyor. Burun, dudaklar dahil her şey değişti."

 

'BEN BİLE BU KADARINI BEKLEMİYORDUM'



Uğur Acar’ın yüzünün ameliyattan sonra güzel olduğunu, iyi olacağını beklediğini ama bu kadar iyi olacağını kendisinin de beklemediğini kaydeden Prof. Dr. Ömer Özkan, Uğur Acar’ın Ahmet Kaya’nın ikizi olmayacağını söyledi ve "Birebir benzemeyecek. Ama Kaya’nın ailesi bir şeyler hissedecektir. Ama benzemeyecek. Benzemesi mümkün değil" dedi. Prof. Dr. Ömer Özkan, Acar’ın diğer nakillerde olduğu gibi belli ilaçları kullanmak durumunda olduğunu da belirterek, ilerleyen dönemde olası estetik taleplerine de olumlu yanıt verebileceklerini kaydetti. "Dudağımda değişiklik istiyorum derse bu yapılabilir mi?" sorusuna Prof. Dr. Özkan "Her şey yapılabilir" dile karşılık verdi.

'İSTEDİĞİ AN AYNAYA BAKABİLİR'

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin mucize yaratan ekibinin bir üyesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı DR. Murat Yılmaz ise yüz nakli olan Uğur Acar’ın dün 12.30 gibi alındığı yoğun bakımda uyandığını, kendisine ameliyatın başarılı geçtiğini uyutmaya devam edeceğini söylediklerini aktardı.

Uğur Acar’ın uyumlu bir şekilde kafasıyla onayladığını belirten Murat Yılmaz, "Ne kadar uyuyacak? Bir süresi yok. Çok fazla uyumasına gerek olacak bir hasta değil" derken Acar’ın uyandıktan sonra istediği zaman aynaya bakabileceğini söyledi. Murat Yılmaz, "Her an aynaya bakabilir, bakmaması için hiçbir sebep yok. Güzel bir yüzü var" dedi.

 

İŞTE O MUCİZE EKİP

ÇOK YORGUN ÇOK MÜTEVAZI

AİLESİ İSTEDİ CANSIZ MANKENDEN KOL BACAK TAKILDI

 

 

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!