Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

Güncelleme Tarihi:

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2016 20:03

Dün Didim açıklarında batan mülteci teknesinde 25 kişinin hayatını kaybetmesi herkesi derin bir üzüntüye boğdu. Türk Tabipler Birliği'nin geçtiğimiz hafta hazırladığı ve Dünya Tabipler Birliği'ne sunduğu "Savaş, Göç ve Sağlık" konulu 105 sayfalık raporunda Suriyeli mültecilerin yaşam koşullarından, kadınların yaşadığı zorluklara, cinsel tacizlere, ekonomik güçlüklere ve psikolojik travmalara kadar pek çok konuda çarpıcı sonuçlar ortaya koyuldu.

Haberin Devamı

Raporda Ege Denizi'nde en az 100 bin sığınmacının boğularak hayatını kaybettiği açıklandı. Rapordan çarpıcı notlar şu

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

şekilde:

EN AZ 100 BİN İNSAN BOĞULARAK CAN VERDİ

Ege Denizinde en az 100 bin sığınmacının boğulduğu tahmin edilmektedir. İnsan kaçakçılarına göre denize açılan sığınmacıların yarısı telef olmaktadırlar. İzmir gibi kentlerde açıktan satılan sahte can yelekleri, Zodiac botlar, insan tacirlerince kişi başına alınan 1000 Euroluk bedeller resmi görevliler dahil herkesin gözü önünde gerçekleşmektedir.

BESLENEMİYOR, BARINAMIYOR, TEDAVİ OLAMIYORLAR

Denizde boğulanlar yanında karada beslenemedikleri, barınamadıkları, hasta olup bakım alamadıkları, sağlıksız koşullarda çalışıp kaza geçirdikleri için ölen bebekler, çocuklar erişkinler de az değildir.

Haberin Devamı

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

SURİYELİ GENÇ KIZLAR İNTERNETTE PAZARLANIYOR

Sağlıktan önce yaşam hakkının sağlanması gerektiği açıktır. İnsan hakları yok sayılmakta Suriyeli genç kızlar internette pazarlanmakta, genç yaşta evlendirilmekte, kuma olmakta, fuhuşa itilmektedirler. Aslında Suriye savaşı ve sonrasında yaşananlar bir insanlık suçudur, insan hakları ihlalleridir.

Kamplarda üç öğün yemek çıkıyor ama kalanlar yemeklerden memnun değiller. Kamp dışında kalanların çoğunun beslenme durumu epey kötü. Günde 3 öğün yiyebilenlerin sayısı sınırlı. Genelde ekmek ve sebzeyle
besleniyorlar.

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

KADINLARIN VE KIZ ÇOCUKLARININ KORUMAYA DAHA ÇOK İHTİYACI VAR

Raporda kadınların da sorunlarına yer verilirken, bu konu "Kadınların Sorunları" ve "Cinsel Şiddet" başlığı altında toplandı.

Dr. Nuray Özgülnar'ın hazırladığı "Kadınların Sorunları" bölümünde şunlar anlatıldı:

Haberin Devamı

Kadınların ve kız çocuklarının erkek mültecilere kıyasla daha farklı ve özel koruma ihtiyaçları bulunmaktadır. Mülteci kadınların çoğu zaman aile planlaması gibi koruyucu sağlık hizmetlerine dahi erişebilmeleri mümkün olmaz. İstenmeyen gebeliklere, nitelikli gebelik izlemleri olmaksızın kötü koşullarda doğum yapmalarına ve anne ölümlerine sık rastlanır.

"ÖNÜMÜZDEKİ 7 GÜN YETERLİ YİYECEĞE SAHİP MİSİNİZ?" SORUSUNA ACI CEVAP

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

AFAD'dan alınan bilgilere göre 2015 yılı için günlük 128, toplamda 70 bin 728 doğum olduğunu öğrenildi. Yine AFAD tarafından hazırlanan başka bir raporda “Önümüzdeki 7 gün için yeterli yiyeceğe ya da yiyecek temin edebilecek paraya sahip misiniz?” sorusuna Suriye kadınların yüzde 78’inin “hayır” yanıtı vermesi dikkat çekicidir.

Haberin Devamı

Sığınma ülkesinde kadınlar cinsel şiddetin hemen her türüne (cinsel saldırı, taciz, zorla evlilikler, çok eşlilik vb…) sıklıkla maruz kalıyorlar. Bir diğer bulgu yerel halk arasında Suriyeli kadınlarla çok eşliliğin yaygınlaşması ve evlendirme konusu maddi çıkar sağlama aracına dönüşmesidir.

KADINLARA FUHUŞ YAPTIRILIYOR

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

Suriyeli sığınmacıların yerleştikleri tüm illerde fuhuş sektöründe diğer kadınlara nazaran çok daha ucuz ücretlerle çalıştırılırken, özellikle kaçak geçişlerin yapıldığı ve konteynır kentlerin bulunduğu sınır illerinde kadın sığınmacıların, insan tacirleri tarafından cinsel köle haline getirilmesi de dahil olmak üzere ileri düzeyde istismara maruz kaldıkları yönünde ciddi iddia, haber ve adli bulgular bulunmaktadır.

Haberin Devamı

TOPLUMSAL CİNSİYETE DAYALI ŞİDDET NEDİR?
Toplumların kadın ve erkeklere atfettikleri roller ve kalıp yargılar (toplumsal cinsiyet) veya cinsellik zemininde bir kişiye karşı yöneltilen şiddettir.

CİNSEL ŞİDDET NEDİR?
"Mağdur olan kişiyle ilişkisi ne olursa olsun, herhangi bir kişi tarafından ev ve iş dahil ve bunlarla sınırlı kalmamak üzere herhangi bir ortamda, cinsel bir eylem, istenmeyen cinsel yorum  için yapılan her türlü cinsel teşebbüs veya bir kimsenin cinselliğini kullanarak ticaret yapmak için yapılan eylemler, baskı kullanma, zarar verme tehdidi veya fiziksel güç kullanma” olarak tanımlanmaktadır. Cinsel şiddet birçok biçimler alabilir, bunlar arasında tecavüz, cinsel kölelik ve/veya ticaret, cinsel taciz, cinsel istismar ve/veya taciz ve düşüğe zorlama yer alır.

6 BİN KADIN TECAVÜZE UĞRADI

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

Cinsel şiddet, dünya genelinde neredeyse tüm savaş bölgelerinde bir savaş silahı olarak işlev görmektedir. Suriye’deki çatışma ortamı başladığından bu yana yaklaşık 6.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.

Kadınlarda çatışma olan bölgelerde şiddet, taciz ve/veya cinsel şiddete maruz kalma durumu %30’un üzerinde olduğu rapor edilmiştir.

SAĞLIK SORUNLARI

Suriyeli mültecilerle ilgili çarpıcı rapor

Çatışmalar çıkmadan önce Suriye’de sağlık hizmetleri oldukça organize bir şekilde yürütülüyordu. Anne ve çocukların sağlığı iyi idi, aşılama oranları yüksekti, Suriye ilaçlarını kendisi üretiyordu. Aslında ülkede 2010 da başlayan “Sağlık Reformu” aynı bizdeki gibi sağlığı piyasaya terk etmiş, özelleştirmeleri arttırmış, cepten harcamaları yükseltmişse de halkın sağlık düzeyi oldukça yüksekti. Ancak çatışmalarla beraber Türkiye’ye akın eden guruplar günlerce yollarda yayan yürüdüklerinden, yolda yaralandıklarından, tecavüze uğradıklarından, şiddete maruz kaldıklarından, Türkiye’ye ulaştıklarında sağlıkları ve ruhsal durumları çok bozuktu. Bu bozukluğun bir kısmı kamplarda aldıkları sağlık hizmeti, hastane tedavisi, ameliyat gibi işlemlerle düzeltilebilmişse de çoğunluk bu hizmetlerden
yararlanamamıştır.

Haberin Devamı

ANKSİYETE, DEPRESYON ÇOK YAYGIN ERKEKLER KENDİNİ İŞLEVSİZ HİSSEDİYOR

Sığınmacıların %54’ü 18 yaşın altındadır. Geri kalanların çoğu da kadındır. Anksiyete, depresyon, post travmatik stres sendromu gibi ruhsal problemler özellikle çocuk ve kadınlar için önemli bir sağlık sorunu oluşturmaktadırlar. Kamplarda yetersiz de olsa bazı devlet ve gönüllü kurumların sağladığı psikologlar ve psikiyatristler varsa da, kentlerde sığınmacıların bu konularda hizmet almaları çok zordur. Erkekler ise kendilerini işlevsiz, kaybolmuş hissetmektedirler.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!