Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2007 12:40
Yaz aylarında sayıları artan sülüklerin doğru kullanımı durumunda iyi bir panzehir oldukları bildirildi.
Göllerde yaşayan, kan emici bir canlı olan sülük, Mersin'in en işlek caddelerinden birinde tanesi 1 ile 5 YTL arasında satılıyor. Aldıkları sülüğü kollarına ya da alınlarına bırakarak kanlarını emmesini sağlayan vatandaşlar, bu sayede bu hayvanın tedavi edici özelliklerinden faydalanmaya çalışıyorlar. Ancak, uzmanlar, sülüğün tıptaki kullanımını doğrularken, uygulamadaki yanlışlığa dikkati çekiyorlar.
Sülük konusunda 20 yıldır bilimsel araştırmalar yapan Fırat Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Naim Sağlam, bu canlıların vücutlarında barındırdıkları enzimlerinin birçok hastalığa şifa olduğunu bildirdi.
Sağlam, sülüğün, doğada 650'den fazla çeşidinin bulunduğunu, ancak her sülüğe kan emdirmenin sakıncalı olduğunu belirterek, “Çünkü, AIDS hastalığından hepatite kadar bir çok hastalık sülük vasıtasıyla insandan insana bulaşabilir” dedi.
Sülüğün, atardamar ve toplardamar tıkanıklıkları başta olmak üzere birçok dolaşım sistemi hastalığında etkili olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığına işaret eden Sağlam, şunları söyledi:
“Varis, iltihaplı ve iltihapsız eklem romatizmaları, epilepsi çeşitleri, yumuşak doku romatizmaları, felç, kısmi felç, sedef ve egzama gibi cilt hastalıkları, hemoroid, göz tansiyonu (glokom) ve buna bağlı görme kayıpları, migren ve her türlü baş ağrısı, yüksek tansiyon, troid bezine bağlı şişmanlık, astım ve bronşial hastalıklar, yanık vakaları, iyileşmeyen yaralar ve ameliyat izleri, kangren ve bazı işitme kayıplarında sülük tedavisi sonuç veriyor.”
“ÜRETİM ÇİFTLİĞİNDEN ALINMALI”
Sağlam, halk arasındaki en büyük yanılgının, sülüğün vücuttaki kirli kanı temizlemesi yönünde olduğuna işaret ederek, “Sülük kirli kanı emerken salgıladığı enzimler kanı sulandırıyor. Ancak, sülük ham madde yerine doğrudan tedavide kullanılacaksa mutlaka çiftliklerde üretilmiş olması ve bir sülüğün sadece bir insanda kullanılması gerekiyor” dedi.
Fırat Üniversitesi'nde sınırlı sayıda da olsa sülük üretimi yaptıklarını anlatan Sağlam, dünyada da çiftliklerde üretim yapıldığını, ancak doğal ortamdaki dünya sülük potansiyelinin 3'de 2'sinin Türkiye'de bulunduğunu belirtti.
Sağlam, Türkiye'nin Almanya, ABD, Kanada ve Fransa gibi ülkelere yılda 6 ton civarında doğal ortamda yetişmiş sülük ihracatı yaptığını, sülük neslini korumak amacıyla uygulanan kota nedeniyle bu miktarın aşılamadığını belirterek, “İthalatçı ülkeler de bu sülükleri damızlık olarak çiftliklerde değerlendiriliyor. Bu sülüklerin tanesi yurt dışında 10 dolardan alıcı buluyor” dedi.