Güncelleme Tarihi:
Doğuştan sağ kulağı olmayan 6 yaşındaki Sude Aslanoğlu'na kendi kıkırdaklarını kullanarak normale benzeyen yeni bir kulak kepçesi yapan Prof. Dr. Mutaf, düzenlediği basın toplantısında, dünya genelinde her 6 bin bebekten birinin mikrokulak denilen hastalık nedeniyle bir ya da iki kulağı gelişmemiş olarak dünyaya geldiğini söyledi.
"KULAĞIN TAKLİT EDİLMESİ NEREDEYSE İMKANSIZ"
İnsanların bu eksikliklerini gidermek için geçmişten beri çare aradığını anlatan Prof. Dr. Mutaf, "İnsanın kendi dokularından yeniden kulak yapımı için bir arayış söz konusu ve hali hazırda bir çok yöntem deneniyor. Ancak başarısız çok sayıda operasyon da yapılıyor. Bu operasyonlardan iyi sonuçlar alabilen cerrah sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Kulaklarımız taklit edilmesi neredeyse imkansız, karmaşık 3 boyutlu yapıları itibarıyla, vücudumuzdaki 'yapımı en zor organlar' grubunda yer almaya devam ediyor" dedi.
Prof. Dr. Mutaf, kulağı eksik olarak doğan çocukların 3-4 yaşlarında fiziksel ve psikolojik sorunların yaşandığını, diğer çocukların alaycı tavırları ve sosyal baskı sonucu bu sorunların okul döneminde de giderek arttığına işaret ederek, dünya genelinde ameliyat için 9-10 yaşları beklenirken kendisinin ameliyat için okul öncesi dönemi tercih ettiğini kaydetti.
Aslına hiç benzemeyen dokusal materyalleri kullanarak kulak yapmanın zorluğuna dikkati çeken Mutaf, şunları kaydetti:
"Bu yaptığınız oluşumun da kan dolaşımı olacak, vücut tarafından kabul edilecek. Zor bir iş gerçekten ve bundan dolayı da dünya çapında bu alanda iyi sonuçları olan bir kaç cerrah var sadece. Ameliyat için tercih ettiğim yaş 6, yani okula başlamadan hemen önce. Bunun için 2 aşamalı bir cerrahi gerekiyor. Genellikle ilk seansta göğüs kafesinden alınan kaburga kıkırdakları şekillendirilerek bir kulak çatısı oluşturulur. Daha sonraki seanslarda kulağın ayrılması, kulak deliği açılması ve yedek olarak ayırdığımız kıkırdak parçaları kullanılarak bazı kısımlara ek yapılması gibi işlemler gerçekleştirilir. Eğer hastalık iki taraflı değil ise sağlam kulağı model olarak alıyoruz, İki kulağı olmayan çocuklarda ise kulağı güzel olan bir ebeveynin veya kardeşin kulakları modelleniyor. Uyguladığım bu yöntemle model olarak aldığımız kulağa çok benzer kulaklar yapabilmekteyiz."
Küçük Sude'nin kalp damar cerrahı olan babası Yavuz Arslanoğlu da bir kulağı eksik olarak doğan kızı için dünya genelinde bu işi en iyi yapan cerrahları araştırdığını ve bu işi en iyi yapabileceğine inandığı Prof. Dr. Mutaf'ta karar kıldıklarını söyledi.
"Kızım için muhteşem bir sonuç alındı çok şükür" diyen Aslanoğlu, bir baba olarak çok mutlu olduğunu belirterek "Ancak bir cerrah olarak en büyük mutluluğum, yurt dışına gitmeye gerek kalmadan ülkemizde böyle bir başarılı sonucun alınmış olması" dedi.
AMELİYAT SONRASI SÜREKLİ AYNAYA BAKTI
Anne Aysen Aslanoğlu ise operasyonun ardından kızının sargıları açıldıktan sonra sürekli aynaya baktığını ve yüzünde uzun süre tebessüm oluştuğunu, mutluluğunun gözlerinden okunduğunu anlattı. Ameliyat öncesinde kızlarının sıkıntı yaşamaması için uzmandan psikolojik destek aldıklarını dile getiren Aslanoğlu, bu yüzden kızının ameliyat öncesi ve sonrasında sorun yaşamadığını vurguladı.
Eğitimci olması nedeniyle çocuğunun davranışlarını daha iyi gözlemleme fırsatı yakaladığını belirten Aslanoğlu, "Önceden kızımın içe kapanık, sessiz sakin bir yapısı vardı. Ama ameliyat sonrasında özgüvenini kazanarak arkadaş ortamını çoğalttı. Artık kızım okuldan somurtarak değil gülerek geliyor. Bir süre sonra yeni kulağının biraz daha kalkık durması için bir ameliyat daha geçirecek" diye konuştu.