Spermsiz erkekler de baba olabilir
Güncelleme Tarihi:
Tahlillerde sperm çıkmaması 'azoospermi' olarak adlandırılır. Çocuk sahibi olamayan çiftlerin en korktukları tanıdır. Eşi gebe kalamamış erkeklerin yaklaşık %10’unda rastlanılır. 1993 yılından beri böyle erkekler, mikroTESE ameliyatı ile testislerinden alınan spermler kullanıldığında baba olabilmektedir. Yine de bunların yarısından fazlasında sperm bulunamadığı için, ne yazık ki sonuç alınamaz.
Üroloji Uzmanı Prof.Dr. Kaan AYDOS, 'Azoospermi' hakkında önemli bilgiler verdi.
DOĞAL YOLLARLA SPERM SAYISINI ARTTIRMAK MÜMKÜN!
Testislerde sperm çıkmaması durumunda geriye evlat edinmek ya da sperm donasyonu ile tüp bebek yapılması seçenekleri kalmakta. Kök hücre konusunda henüz klinik bir uygulama söz konusu değil. Ancak yakın tarihli çalışmalar, ameliyatla testislerinde sperm çıkmayan erkeklerde, bir süre tedavi aldıktan sonra yeniden mikroTESE ameliyatı yapılırsa, sperm bulunabileceğini ortaya koydu. Hatta doğal yolla bile sperm çıkarabilmeleri mümkün olabilmekte.
AZOOSPERMİ OLGULARINDA GEBELİK ŞANSI YÜKSEK
Geçtiğimiz sene Japonya Dokkya Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, daha önce ameliyatla testislerinde sperm bulunamamış bir grup erkek, 2 ila 6 ay süreyle hormon tedavisine alınmış ve beşte birinde doğal yolla sperm çıktığı gözlenmiş. Bunların bir kısmında da tüp bebek yöntemiyle gebelik elde edilmiş. Başka çalışmalarda da benzeri hormonal tedavilerin sperm bulma olasılığını artırdığı gösterilmiştir. Gerçekten de, yine Japonya’da Yamguchi Üniversitesi Tıp Fakültesinde yapılan uygulamalarda ilk TESE ameliyatından sonuç alınamayan erkeklerden 6 aylık tedavilerinden sonra tekrarlayan TESE ameliyatlarıyla sperm elde edilebileceği bildirilmiştir. Ancak böyle tedaviler seçilmiş olgularda etkili olabilir. Bu nedenle de öncesinde detaylı bir araştırma yapılması gerekir. Son zamanlarda bazı genetik uygulamaların da devreye sokulması ile zor azoospermi olgularında gebelik şansı artmıştır.
Her ne olursa olsun, artık sperm bulunamadığı için baba olamayacağını düşünen erkeklerin de bir umudu var. Şimdilik başarı oranları düşük ve uzun bir tedavi süreci gerektiriyor olsa da, zamanla daha elverişli tedavi protokollerinin geliştirilmesi ile böyle olguların sayısının artacağı söylenebilir.
doktorsitesi.com' a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.