Sosyolog Müftüoğlu: Cinsellikte ikiyüzlülük
Güncelleme Tarihi:
Nesrin COŞKUN/ İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2007 00:00
TÜRKİYE'de kadınlar için ilk cinsel ilişki yaşının 19.5, sevişme yaşının 18.4, erkeklerde ilk cinsel ilişki yaşının 19, sevişme yaşının 16.9 olduğu açıklandı.
Yapılan araştırmada, bekareti kadının namusunun simgesi olarak görenlerin oranının yüzde 63, kadının bekaretinin sadece evlilikle7 bozulması gerektiğine inananların oranının ise yüzde 65 olduğu belirtildi. Ortada bir ikiyüzlülük olduğunu belirten Uzman Sosyolog Nurcan Müftüoğlu, “Bir yandan cinsel ilişkiye başlama yaşı düşüyor, evlenme yaşı yükseliyor. Kızlık zarı diktirenler var. Bilgi hattımıza başvuranlar bunu nerede, kaça yaptıracağını soruyor. Kızlık zarını koruma adına anal ilişkide artış var” dedi.
Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD), AB tarafından finanse edilen ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında desteklenen ‘Yaşam Boyu Cinsel Sağlık. Sizin de Hakkınız’ projesi kapsamında hazırladığı ‘Gençlik ve Cinsellik’ konulu sekizinci dosyasını İzmir'de de basınla paylaştı.
Hilton Oteli'nde düzenlenen toplantıda Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Genel Koordinatör Yardımcısı Uzman Sosyolog Nurcan Müftüoğlu araştırma sonuçları hakkında bilgi verdi. Toplantıya Proje Direktörü Psikiyatr Doç. Dr. Cem İncesu da katıldı.
ERGENLİK KRTİK DÖNEM
Müftüoğlu, ergenlik döneminin hızlı bedensel, cinsel ve psikolojik değişimlere yol açtığını, bu nedenle insan yaşamında kritik bir dönem olduğunu söyledi. Bu dönemde gençlerin yetişkinlerin desteğine ihtiyacı olduğunu belirten Müftüoğlu, ergenlik dönemindeki Türk gençlerinin en önemli bilgi kaynaklarının arkadaşları ve çevreleri olduğunu kaydetti.
Müftüoğlu CETAD'ın ‘Bekarete yaklaşım’ konulu araştırmasında bekareti kadının namusunun simgesi olarak görenlerin oranının yüzde 63, ‘hiç katılmıyorum’ diyenlerin oranının yüzde 10 olduğunu belirtti. Araştırmada kadının bekaretinin sadece evlilikle bozulması gerektiğine inananların oranı yüzde 65, ‘Erkekler bekareti bozulmamış kızlarla evlenmelidirler’ diyenlerin oranının yüzde 53, ‘Bekaret kocanın- babanın namusudur’ diyenlerin oranının yüzde 57 olarak saptandığını kaydeden Müftüoğlu, cinsel ilişki yaşı düşerken, erken ve korunmasız ilişkinin arttığına dikkat çekti. Müftüoğlu bu konudaki araştırma sonuçlarını şöyle açıkladı:
“Erkeklerde ilk cinsel ilişki yaşı kentte 18.8, kırsalda 20.7, Türkiye genelinde 19.2, kadınlardaysa 19.5. Bu yaş, batı ülkelerine oranla yüksek. Kadınların ilk evlenme yaşı kentte 20, kırda 19.4, Türkiye genelindeyse 20. Ancak bu yaş giderek yükseliyor. 45- 49 yaş grubundakilerin yüzde 8'i, 15 yaşında evlenmişken, 20- 24 yaş grubunda bu oran yüzde 2'ye geriledi.”
Müftüoğlu, daha sonra soruları yanıtladı. Bekaret konusunda muhafazakar görüşler dile getirilirken, cinsel ilişkiye başlama yaşının düşmesinin ortaya çıkardığı tabloyu değerlendirmesini isteyen DHA muhabirine, ortada bir ikiyüzlülük olduğunu söyledi. Müftüoğlu, vakıfta bir bilgi hatları olduğunu ve buraya başvuranların kızlık zarını nerede, kaça diktirebilecekleriyle ilgili sorular sorulduğunu söyledi.
Doç. Dr. Cem İncesu da “Bir başka ikiyüzlülük kızlık zarının dikilmesindeki tıbbi müdahaledir. Sessiz bir kabul içerisinde Türkiye'nin dört bir yerinde yapılıyor. Doktorlar ortaya çıkıp, biz yapıyoruz, iyi dikiyoruz demiyor. Doktorlar arasında da bu konuşulmuyor. Doktorlar da bir doğum vakası gibi çok mutlu şekilde yapmıyorlardır. Türk insanı bekaret, namusla ilgili sorularda muhafazakar yapısını genel olarak koruyor. Geleneksel yargıların getirdiği sonuç” dedi.
NC(AÖ/ME) (FOTOĞRAF)
Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD), AB tarafından finanse edilen ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında desteklenen ‘Yaşam Boyu Cinsel Sağlık. Sizin de Hakkınız’ projesi kapsamında hazırladığı ‘Gençlik ve Cinsellik’ konulu sekizinci dosyasını İzmir'de de basınla paylaştı.
Hilton Oteli'nde düzenlenen toplantıda Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Genel Koordinatör Yardımcısı Uzman Sosyolog Nurcan Müftüoğlu araştırma sonuçları hakkında bilgi verdi. Toplantıya Proje Direktörü Psikiyatr Doç. Dr. Cem İncesu da katıldı.
ERGENLİK KRTİK DÖNEM
Müftüoğlu, ergenlik döneminin hızlı bedensel, cinsel ve psikolojik değişimlere yol açtığını, bu nedenle insan yaşamında kritik bir dönem olduğunu söyledi. Bu dönemde gençlerin yetişkinlerin desteğine ihtiyacı olduğunu belirten Müftüoğlu, ergenlik dönemindeki Türk gençlerinin en önemli bilgi kaynaklarının arkadaşları ve çevreleri olduğunu kaydetti.
Müftüoğlu CETAD'ın ‘Bekarete yaklaşım’ konulu araştırmasında bekareti kadının namusunun simgesi olarak görenlerin oranının yüzde 63, ‘hiç katılmıyorum’ diyenlerin oranının yüzde 10 olduğunu belirtti. Araştırmada kadının bekaretinin sadece evlilikle bozulması gerektiğine inananların oranı yüzde 65, ‘Erkekler bekareti bozulmamış kızlarla evlenmelidirler’ diyenlerin oranının yüzde 53, ‘Bekaret kocanın- babanın namusudur’ diyenlerin oranının yüzde 57 olarak saptandığını kaydeden Müftüoğlu, cinsel ilişki yaşı düşerken, erken ve korunmasız ilişkinin arttığına dikkat çekti. Müftüoğlu bu konudaki araştırma sonuçlarını şöyle açıkladı:
“Erkeklerde ilk cinsel ilişki yaşı kentte 18.8, kırsalda 20.7, Türkiye genelinde 19.2, kadınlardaysa 19.5. Bu yaş, batı ülkelerine oranla yüksek. Kadınların ilk evlenme yaşı kentte 20, kırda 19.4, Türkiye genelindeyse 20. Ancak bu yaş giderek yükseliyor. 45- 49 yaş grubundakilerin yüzde 8'i, 15 yaşında evlenmişken, 20- 24 yaş grubunda bu oran yüzde 2'ye geriledi.”
Müftüoğlu, daha sonra soruları yanıtladı. Bekaret konusunda muhafazakar görüşler dile getirilirken, cinsel ilişkiye başlama yaşının düşmesinin ortaya çıkardığı tabloyu değerlendirmesini isteyen DHA muhabirine, ortada bir ikiyüzlülük olduğunu söyledi. Müftüoğlu, vakıfta bir bilgi hatları olduğunu ve buraya başvuranların kızlık zarını nerede, kaça diktirebilecekleriyle ilgili sorular sorulduğunu söyledi.
Doç. Dr. Cem İncesu da “Bir başka ikiyüzlülük kızlık zarının dikilmesindeki tıbbi müdahaledir. Sessiz bir kabul içerisinde Türkiye'nin dört bir yerinde yapılıyor. Doktorlar ortaya çıkıp, biz yapıyoruz, iyi dikiyoruz demiyor. Doktorlar arasında da bu konuşulmuyor. Doktorlar da bir doğum vakası gibi çok mutlu şekilde yapmıyorlardır. Türk insanı bekaret, namusla ilgili sorularda muhafazakar yapısını genel olarak koruyor. Geleneksel yargıların getirdiği sonuç” dedi.
NC(AÖ/ME) (FOTOĞRAF)