Güncelleme Tarihi:
ERÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Üreme Endokrinolojisi, İnfertilite ve Tüp Bebek Ünitesi'nde görev yapan Şahin, tüp bebek yönteminin annenin yumurtası ile babanın sperminin laboratuvar ortamında sağlıklı ve kontrollü şekilde birleştirilmesi olduğunu belirtti.
Tüp bebek tedavisine kimi çiftlerin bazı nedenlerle geç kaldığını ifade eden Şahin, çiftlerin tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmaya halen çeşitli nedenlerle ön yargılı yaklaştıklarını dile getirdi.
TEDAVİ SÜRECİ ÇOK FEDAKARLIK İSTİYOR
Şahin, tedavi sürecinin hem maddi hem de manevi fedakarlık gerektirdiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Anne adayları bize geldiklerinde genellikle depresyonda oluyor. Psikolojilerinin bu hale gelmesinin temelinde aile ve çevre baskısı yatıyor. Problem erkekte bile olsa baskı yine kadına uygulanıyor. Bu durumda psikolojik danışmanlık almalarını tavsiye ediyoruz. Kadınlar tedaviye genellikle ya anneleri ya da kayınvalideleriyle geliyor. Aslında aileler bu süreçte çocuklarına destek olmak istiyorlarsa maddi yardımda bulunmalılar. Onları strese sokmamalılar. Avrupa'da psikolojik danışmanlar tüp bebek tedavisi sırasında hemen devreye giriyor, doğum sonuçlanıncaya kadar ya da aksi durum da olsa ailenin yanında oluyor."
Yumurtalıkta yumurta olduğu sürece tüp bebek yönteminin denenebileceğini ifade eden Şahin, Türkiye'de hem maddi nedenlerden hem de sosyal baskı sebebiyle deneme sayısının az olduğunu kaydetti.
Türkiye'de tüp bebek yöntemini deneyenler üzerinde sosyal baskı olduğunu belirten Şahin, "Tüp bebek yönteminde ilk denemede sonuca ulaşamama ihtimali tabii ki fazla. Bu olasılık annenin yaşı ve yumurtalık rezerviyle alakalı. Maalesef ülkemizde aileler birden fazla deneme yapmak istemiyor. 'Yine mi olmadı, tutmadı mı?' sorusuyla karşılaşan kadınlar, o anı bir daha yaşamak istemiyor. Bu yüzden erken pes ediyorlar. Halbuki tedavi sürecinde anne adayının psikolojisi çok önemli" diye konuştu.