SORU VE CEVAPLAR 99

Güncelleme Tarihi:

SORU VE CEVAPLAR 99
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 02, 2008 15:49

NPİSTANBUL Hastanesi ve Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden 33 uzman tüm psikoloji ve nöroloji konusundaki sorularınızı cevaplandırıyor!...

Haberin Devamı

SORU
Merabalar 15 yıllık evliyim.Gayet iyigiden bir evliliğim var.Eşim bana ve çocuklarımıza çok düşkün,asla bizleri ihmal etmez.Fakat son 3 yıldır ciddi yalanlarını yakaladım.Bunlar benim güvenimi çok sarstı.Yalanların hepsi ekonomik sebebli yalanlar,borçları,alacakları ile ilgili veya kredi kartlarıyla alakalı asla paylaşmıyor.Nezaman yakalarsam ozaman açıklama yapıyor.bu bir hastalıkmı yoksa beni kayle almamakla ilgili bir sorunmu anlayamıyorum.cevaplarsanız sevinirim. teşekkürler
CEVAP
Bu sorunu eşinizin sizi önemsememesi gibi bir nedene bağlayarak kişiselleştirmemelisiniz, tam aksine eşinizin sizi önemsediği için kendi zorluklarını size yansıtmamak, korumak ve belki de güçlü görünmek ihtiyacı gibi anlamları olabilir bu yalanların. Öte yandan nedeni olumlu da olsa yalan ilişkide güven unsurunu ortadan kaldırır ve iletişim zedelenir. Eşinizi suçlamaktan ve yalanlarını ortaya çıkarmak için güvensiz, kontrolcü yaklaşımlardan kaçınmalı, ona destekleyici yaklaşarak zorlukları beraberce aşabileceğinizin güvenini vermeli ve açık iletişime davet etmelisiniz. Uzm.Psikolog Çiğdem Demirsoy

Haberin Devamı

SORU
20 yıllık evliliğim 6 ay önce bitti.Boşandığım kişi ailesiyle kalıyor ve çok bağlı.18 yaşındaki Çocuğumla birlikte kalıyorum.Çocuğum babaannesini arayıp sormadığında babası suçluyor.Bu boşanma olayında babasının da suçu çok olmasına rahmen, çocuk bunu kabul etmek istemiyor.Babasını yalnız ve mahdur durumda düşünerek suçlarını görmezden gelip mükemmel görmek istiyor.Baba boşanınca kahraman oldu.Suçsuzluklarını kanıtlamaya çalışan baba ve babaanne çocuğumu çok etkiler mi?görüşsünler mi?ne yapayım?
CEVAP
Eşler birbirinden boşanabilir ama anne-babalıktan boşanma olmaz, çocukların hangi yaşta olursa olsun evden ayrı olan ebeveyni ile ilişkisini ihtiyacı kadar sürdürebilmesi gerekir, eşler arasındaki çatışmaları çocuklara yansıtmamak, onları taraf olmaya zorlamamak ve görüşmelerini engellememek gerekir. Çocuğunuzu sizin gibi düşünmeye ve kızgın olmaya zorlamamalı, diğer ebeveyni ve akrabalarıyla görüşmesine fırsat tanımalısınız. Karşı tarafın sizi kötülemesinden ve çocuğunuzla ilişkinizin zedelenerek onu kaybetmekten korkuyor olabilirsiniz, ancak onlar bunu yapsa bile siz kendisini duygusal yük altında bırakmıyor ve onu seçimlerinde serbest bırakıyorsanız çocuğunuz zaten bunun ayırdını yapabilecektir. Uzm.Psikolog Çiğdem Demirsoy

Haberin Devamı

SORU
Merhaba benim 6 yaşında kızım var erken doğum riski nedeniyle 1 ay hastanede yattım ama kızım 8 aylık doğdu 4 gün hastanede yattı ve 2.5 yaşına kadar hep hasta büyüdü bağdemcik ve geniz eti alındıktan sonra normale döndü yanlız benim gözlemlerime göre kızımda dikkat eksikliği var anaokuluna gidiyor öğretmeni herşey yolunda diyor ama evde farklı davranıyor 2 yaşında kardeşi var kıskançlıklar var ve hep benimle olmak istiyor boyama veya benzeri şeylerde çabuk sıkılıyor ne yapacağımı bilemiyorum.
CEVAP
Dikkat eksikliği yakınmasının değerlendirilmesi, kardeş kıskançlığı ve anne bağımlılığı üzerinde durulması gereken önemli konular.
Öncelikle genel gelişim profilinin bir çocuk psikiyatri kliniğinde değerlendirilmesini öneririm. Uzm Dr Ahmet Çevikaslan, Çocuk Psikiyatr,

Haberin Devamı

SORU
Eşim çok sinirli ve aşırı derecede ailesine anne baba ve kardeşlerine bağlılık var sözlerinden çıkamıyor buda bizim ilişkimizi çok zedeliyor ne yapmalıyım
CEVAP
Eşinizle iletişimde ve ortak kararlar almadaki güçlüklerin nedenlerini ailesiyle olan yakınlığında ve eşinizin kişiliğinde, sinirli olmasında görüyorsunuz, ancak bu nedenlere yoğunlaşmanız çözümler üretmenizi engelleyecek ve bu düşüncelerinizi eşinize iletmenizle birlikte aranızda çatışmalar doğacaktır. Nedenleri neler olursa olsun eşinizle iletişim kuramamanız sizin sorununuz ve sizin bu sorunu çözmek için neler yapabileceğinize odaklanmalısınız, kendi gayretinizle bunu başaramıyorsanız eşinize birlikte evlilik danışmanlığı almayı önerebilirsiniz. Uzm.Psikolog Çiğdem Demirsoy

Haberin Devamı

SORU
Merhabalar benim sorum şu 12 yaşındaki oğlum küçüklüğünden beri tırnaklarını yiyor babasıda ellerindeki tırnak kenarındaki parmaklarındaki etleri koparıp çiğneyip atıyor şimdi ortanca oğlumda başladı tırnak yemeye gördüğümdede kızıyorum hepsine ama beni dinleyen yok ayrıca ortanca oğlumun 1 huyu daha var işaret parmağını ağzına sokup emiyor cevaplarınızı bekliyorum daha öncede iki mesaj yolladım eşim 37 yaşında ben 30 yaşında 13 senelik evliyiz bunu daha önceki 2 msjda yazamadıydım ondan yazdım
CEVAP
Tırnak yeme; çocuk psikiyatride "basmakalıp davranış bozukluğu" dediğimiz bozukluklardandır ve sık görülür. Genellikle de sosyal öğrenme ile başlar. Çocuktan önce baba ve diğer kardeşin de davranışını kontrol etmeye çalışmasını öneririm. Parmak emme de benzer davranışlardandır, kısa süre de olsa çocuk psikiyatri desteği alınmalıdır. Uzm Dr Ahmet Çevikaslan, Çocuk Psikiyatr, www.mcaturk.com
 
SORU
Sorunum her anlamda oluşan bazı kaygılarım var bunların üstüğnede gidemiyorum. daha çok kendi mi çaresiz hissediyorum anlamsız bir çok şey beynimi meşkul ediyor çıkış bulamıyorum beni bu anlam da rahatlatırsanız memnun olurum.
CEVAP
Eğer belli durumlar, konular veya alanlarla ilgili kaygılarınız olduğunu fark ediyorsanız o zaman geriye bu kaygılara yol açan olumsuz düşüncelerin neler olduğunu anlamak kalıyor. çünkü kaygılarımız olumsuz içerikli düşünceler nedeniyle ortaya çıkar ve bir kere ortaya çıktıktan sonra kaygı da olumsuz düşünceleri besler. Böylece birbirini besleyerek ve arttırarak giden bir duygu (KAYGI) -düşünce (KAYGIYA NEDEN OLAN FİKİR) zinciri oluşur. Bu zinciri bir noktasından kırabilmek için olumsuz düşüncelerinizi netleştirmeniz gerekir. Bunu güvendiğiniz biriyle karşılıklı konuşarak veya yazarak da yapabilirsiniz. Sinem ÖZTEP KURUOĞLU

Haberin Devamı

SORU
Benim ne yapmam lazım ayrıca bende kendim hayattan hiç zevk almıyorum mutsuzum eşim akşamları yatağa yattığımızda ilişki istiyor ben gönülsüz olarak oluyor olmadığındada bana kızıyor senin hayatında başkası mı var diye soruyor öyle bişey yapmıyacağımı bildiği halde öyle diyor bu beni çok sinirlendiriyor eşimin birde küfürleri meşhurdur dakka başı küfür eder bundan 1-2 sene önce depresyon tedavisi gördüm hastanede yattım eşimin davranışları beni isteksiz yapıyor eşimde mutsuz hayatından.
CEVAP
Duygusal hayatınızdaki zorluklar cinsel hayatınızı olumsuz etkiliyor. Bunun için öncelikle eşinizle aranızdaki sorunları, karşılıklı beklenti, hayalkırıkları, korkular....vs. açık bir biçimde karşılıklı olarak dile getirmeye çalışmanız, sorunun başlıca neden kaynaklandığını netleştirebilmeniz iyi olur. Eğer sorununuzu netleştirebilirseniz çözümlemeye çalışabilirsiniz ve bu çözüm gayreti de ilişkinizin cinsellik de dahil olmak üzere diğer alanlarına olumlu yansır. Saygılarımla

SORU
Merhaba! benim sorunum kapalı yerde kalma korkusu.girişin alt katında bir kokteylde çıkışa giden merdivenler doluysa, dolu bir asansörde en arkada kaldıysam nefesim kesiliyor,kalbim çıkacak gibi çarpıyor ve gücüm tükeniyor sanki bayılacak gibi oluyorum. arabanın içinde kilitli kaldığımı sandığım bir gün bunu çok şiddetli yaşadım sonra kapının içeriden kilitli olmayacağını düşündüm ve dışarı çıktığımda ayakta duramayacak haldeydim. bunun tedavisi var mı acaba? teşekkür ederim.
CEVAP
Aniden başlayan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Hastalarımızın çoğu zaman "kriz" adını verdiği bu nöbetlere biz panik atağı diyoruz. Panik atağı birdenbire başlar, giderek şiddetlenir ve şiddeti 10 dakika içinde en yoğun düzeye çıkar, çoğu zaman 10-30 dakika, seyrek olarakta 1 saat kadar devam ettikten sonra kendiliğinden geçer.
Hastaların %60'ından fazlası, atakların geleceği yer ve durumlardan kaçınmaya başlarlar. Yalnız başına evde kalamaz, sokağa yalnız çıkamaz, otobüs, vapur, deniz otobüsü gibi taşıt araçlarına, asansöre binemez, dar sokak yada köprülerden geçemez, Pazar yeri, büyük mağazalar gibi kalabalık yerlere giremez olurlar.bazen de, ancak yanlarında birisi ile yoğun bir endişe ve rahatsızlık duyarak bu tür yerlere gidebilirler. Hastaların, yalnız başlarına panik atağı geleceğini zannettikleri yerlere gidememe, o tür yerlerde kalamama durumlarına agorafobi denir.
Panik bozukluğu, tedavisi mümkün bir hastalıktır. Bugün için etkinliği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış iki türlü tedavisi vardır. Bunlar ilaç tedavisi ve terapidir.

Bilişsel-davranışçı tedavide iki amaç vardır.

1. Hastanın, aslında tamamen 'zararsız' olan panik atağı belirtileri hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve hastanın bu belirtilerle korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.

2. 'panik atağı gelirse' endişesi ile, sokağa çıkma, vapur, otobüs, trene binme, kalabalık yerlere gitme gibi tek başına yapmaktan korktuğu şeylere bir plan dahilinde yeniden 'alıştırılması' amaçlanır. En iyi sonuç, bu iki tedavinin birlikte uygulanması ile alınmaktadır.


SORU
Benım 6 yıılık evlılıgım var esımın hareketlrı tuhaf bı hareket cok sınırlı ve artı cok tıtız dagınıklıgı hıc sevmez evde herseye karısır vede 5 yasında bır oglum var ona cok karısır zıtlasır gecen bı olay oldu cocuk kanepeye yatıp tv ızleyecektı esım benm yanımdq yat dedı yatmadı o kanepede degıl bu kaneoede yatacaksın dıye ısrre ettı sureklı bu tıp davranıslar cocuk yemek yemedıgı zamn kulagını ceker ısrarrcıcır senı dokteore gotuuruurum dıye baskı yapıyo cok baskıcı bana sende benm yaptıgımı.
CEVAP
5 yaşındaki çocukla zıtlaşmaya girmek çocukta duygusal problemlere yol açabilir..çocuğunuzla iletişimde ısrarcı davranmak ve baskı yapmak yerine onun istek ve ihtiyaçlarını da anlamaya çalışmakta fayda var. gelişim dönemlerimize baktığımızda her yaşın kendi özgü özellikleri vardır. Ama tümünün tek bir ortak noktası vardır. Her yaşta ihtiyacımız olan isteklerimizin ve ihtiyaçlarımızın dikkate alınmasıdır. Bu bizim de ayrı bir birey olarak görüldüğümüzü ebeveynlerimiz ve çevremiz tarafından gösterir ve çocuğunuza güven verir.eşinizle konuşarak sorunlarınızı aşmanızda fayda var. bu şekilde aşamıyorsanız bir aile danışmanından  ve çocuk psikiyatristinden yardım almanız da faydalı olacaktır. Uzm.psk.zehra erol

SORU
4 yıllık evliğim bir çocuk annesiyim tesadüf eseri hamile kaldım sezeryanla doğum yaptım vajinismus sorunum var ben kendimi kötü hissetsemde eşim boşver öylede böylede ben seni seviyorum diyor ama ben yinede mutsuzum tedavi edebilirmisiniz ne kadar ücret ödemeliğim tedavi olabilmek için sosyal güvencem var cevaplarsanız sevinirim teşekkürler. not:eşimden gizli yazıyorum mail adresime ücreti gönderirseniz memnun olurum belki tedavi olmaya gölü olur.
CEVAP
Vajinismus tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.konuyla ilgili yardım alabileceğiniz bir çok kurum ve uzman psikiyatrist vardır. Kurumumuzun telefon numarası 02164181500 dır. Ücret ve diğer bilgiler için buradan yardım alabilirsiniz..Uzm. Psk. Zehra Erol

SORU
Depresyon hastasıyım bu tanıdan önce sosyal fobi ve anksiyete tanısı konmuşdu ama halen göz kontağı kuramama özgüven eksikliği tırnak yeme huyum devam etmekte buarada lustral 50 mg kullanmaktayım ailede depresyon hastaları var sorunlarımı biran önce çözmek istiyorum yardımcı olmanız mümkünmü
CEVAP
Depresyon tedavisinde ilaç tedavisinin yanı sıra psikoterapiler hastalığın iyileşmesinde yardımcı olur. Depresyon tedavi ile düzelebilen bir hastalıktır. Size yardımcı olabiliriz: hem ilaç tedavinizin yönetimini hem de birlikte psikoterapi programınızı yapabiliriz. Daha ayrıntılı bilgi için http://www.mcaturk.com/mca_icerik.php?subid=35&konu=Depresyon adresini ziyaret edebilirsiniz. Dr. Hasan Basri İzgi

SORU
7 yıllık evliyim evlilim artık dayanılmaz bir ahl aldı ne eşimi nede ailesinden kimseyi görmek istiyorm son 2 yıldır kendimi kontrol edemez hale geldim herşeye sinirleriniyorum elleim ayaklarım tıtrıyor kalbım duracak gibi oluyor oan karşımdakı kişiye ve kendime zarar vermek ten korkuyorum kontrolumu sağlayamıyorum sakıleştirici kustral alıyorum ama aynı lütfen yardımcı olun kafayı yiycem yoksa eskı halıme dönmek istiyorum...
CEVAP
Evlilik hayatındaki sorunlara bağlı olarak ortaya çıkan ve hayat kalitenizi bozan bazı belirtilerden bahsetmektesiniz. Durumunuzu iki yönlü değerlendirmek gerekir: Bireysel şikayetler için yardım almak: mevcut durumunuzun değerlendirilmesi ve altta yatan bir hastalık (depresyon, kaygı bozukluğu vs.) varsa tedavi edilmesi. Evlilik sorunlarınızın değerlendirilmesi: eşiniz ve sizin birlikte ele alınması ve altta yatan evlilik sorunları ne ise o sorunlara yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi. Bunun için evlilik terapisi yardımı almanız uygun olabilir.
 
Bu iki yönde olumlu gelişmeler olana kadar hayati kararlar (boşanma, evi terk etme gibi) almamanız ve mantık-duygu birlikteliğini sağlayana kadar sabretmeniz uygun olacaktır. Dr. Hasan Basri İzgi


SORU
Ben eşimden beni aldattığı için ayrıldım şuan biriyle konuşuyorum kendisi bir sure görüşmeyelim dedi bu beni çok üzdü kendimi yalnız hısediyorum bunalıma gırdım bana nasıl davranmam konusunda yardımcı olurmus
CEVAP
Bir iliÅŸkiden sonra diÄŸerine hızla geçiÅŸ yapmak kiÅŸiyi zorlayan farklı duygulara sebep olur. Ayrılıklar eÄŸer kendimize zaman tanırsak kendimizi tanımak için fırsattır. Ä°liÅŸki kurma ÅŸeklimiz, sorunlara nasıl tepki verdiÄŸimiz konusunda bize yol gösterir. Bir müddet yalnız kalmak  yaÅŸadıklarınızı anlamanız ve sindirmeniz açısından  size faydalı olacaktır.bu süreç içinde yaÅŸamınızdaki diÄŸer alanlara daha çok (iÅŸ, arkadaÅŸlar..) zaman ayırmanızda fayda var. Uzm. Psk. Zehra ErolÂ

SORU
Adet öncesi kendimi bunalıma girmiş gibi hissediyorum.çok sinirli oluyorum.psikolojim tamamen bozuluyor.acaba bana ne öneririsiniz.
CEVAP
Premenstruel sendrom  kadınlarda adet öncesi dönemde başlayan ruhsal ya da fiziksel birtakım belirtiler topluluğunu ifade eden bir terimdir. Bu belirtiler genellikle adetin başlamasına bir hafta ortaya çıkar ve adet görülmesiyle birlikte birkaç günde kaybolurlar. ergenlik döneminden önce ve menopozda çok ender görülür ve bir doğurganlık çağı hastalığıdır. Sıklıkla 30-45 yaş arası kadınlarda gözlenir. Depresif yakınmalar, yorgunluk hissi, aşırı uyuma, çevreye ilginin azalması, duygu durumunda dalgalanmalar, sinirlilik, gerginlik, asabileşme şeklinde izlenebilir. kadın günlük işlerini yapamayacak duruma gelmişse, sosyal ilişkilerinde problemler ortaya çıkıyorsa, intihar girişimi, açık saldırganlık gibi psikiyatrik belirtiler ortaya çıkıyorsa ilaçla tedavi uygulanır.  Kafein, kolalı gazlı içeceklerin ve fazla tuz alımının kısıtlanması, hafif egzersizler yapılması, stresten uzak durma gibi yöntemler son derece faydalı olabilir. Sağlıklı günler dilerim.
Dr. Gökben Hızlı Sayar

SORU
ÖNCELİKLE TEŞEKKÜRLER BÖYLE BİR HİZMETTEN DOLAYI!HEMCİNSİM VE AKRABAM OLAN BİRİNİN KISKANÇLIK BASKISI ALTINDAYIM.NE KADAR İYİ NİYETLE YAKLAŞSAMDA OLUMLU YANIT ALAMIYORUM AİLEM İÇİNDE HUZURSUZLUK YARATMAYI BAŞARIYOR.NE YAPMALIYIM?SOSYAL BİR İNSANIM İYİ ARKADAŞLIKLARIM OLMASINA KARŞIN, BU KİŞİYLE İLETİŞİM KURMAKTA ZORLANIYORUM.NE YAPMALIYIM?
CEVAP
Bahsetmiş olduğunuz kişi ile ilgili sıkıntıları çevresindeki diğer insanlarda yaşıyorsa, bir sorun var demektir. Böyle bir durumdada uygun bir dille ikna edip bir psikiyatrisden yardım almak uygun olacaktır. Dr.Öznur ATEŞ

SORU
Sn. Dr. hanımefendi, beyefendi Ben bundan 5 ay önce Psikiyatriste gittim. Psikologda bana bir test uyguladı. Ve ilaç olarak da aşağıda ki ilaçları verdi. Hastalığımın da orta dereceli depresyon olduğunu vurguladı. 1. Tranko Buskas ( günde 3 adet ) 2. Losiram 10 mg. sabahları 1 adet 3. Akşamlarıda Paxera 30 mg. ( bundan önce de paxil 20 mg. kullanıyordum ) 4.Bu ilaçlar tedavide uygun ilaçlarmıdır 5.Bir de bırakmamk istersem nasıl bir metod izlemem gerekir Yardınız için tşk.ederm
CEVAP
Sizin için en doğru tedaviyi sizi görüp muayene eden hekim verecektir. İlaçlarınızın uygun olduğu kanaatindeyim. İlaçlarınızı zamanından önce bırakırsanız hastalığınız tekrarlayabileceğinden bunun zamanına ve nasıl bırakılacağına da hekim karar vermelidir.  Dr.Öznur ATEŞ

SORU
Sayın İlgili, Hipertansiyon şikayeti ile hastanede kaldığım 1 hafta içerisinde korkular gelişti. Sıkıntılanma,göğüs ağrısı,başımın belirli bir yerinde(ensemin sağ üst tarafında 3 haftadır) gerginlik şeklinde yanma (ağrı).Kardiyolojik muayenede bir sorun olmadığı söylendi ve Lustral 50 başlandı. 75'e yükseltildi 1 hafta sonra 100 lük kullanacağım(kilom fazla=110). 45 gündür kullanmama rağmen çok bir fayda gördüğümü söyleyemem. Konu ile ilgili tavsiyelerinizi rica ederim. Saygılarımla Erdal İndap
CEVAP
Geçirilmiş dahili bir rahatsızlıktan sonra yine aynı rahatsızlığın semptomlarını hissetme ,bu semptomları bekleme ve endişe duyma sık görülmektedir. Yaşanan problemi korkutucu bir olay gibi algılamak ve sağlık konusunda endişeli bekleyiş hastalığa geliştirilen güvenle aşılabilmektedir, ancak bunu başarabilmek için ilaç yanında psikoterapide almak gerekebilir. Acil şifalar dilerim. Dr. Emine Yavuz Satmış

SORU
Yaklaşık 1senedir ilaç ve terapi tedavisi görüyorum.benim sürekli midem bulanıyordu.gittiğim doktorlar psikolojik olduğunu söylediler.son 10 güne kadarda iyiydim.ilacı azaltarak bir ay önce bıraktım.şimdi yine başladım.yine bulantılarım oldu.ama doktorum bulantının geri gelmeyecek diyor.sizce hastalığım tekrarlıyormu yoksa ilaç yan etkisimi ?geri gelmesinden çok korkuyorum.hastalığım teşhisi anksiyete ve somutlaştırma.teşekkür ederim.
CEVAP
İlacınızı azaltarak bırakmanıza rağmen birkaç hafta kadar  ilaç kesi m ine bağlı bazı sıkıntılar yaşamanız normal. Ancak bu süre bir ayı bulursa tekrar hekiminizle görüşerek hastalık tablosunun tekrarını gözden geçirmenizde fayda olacaktır.  Bulantınız ilaç kesimine bağlı ise giderek azalacaktır. ancak süre geçtikçe yakınmanız artıyorsa o zaman hastalığın tekrarı ihtimali artacaktır. Sağlıklı günler dilerim. Dr. Gökben Hızlı Sayar

SORU
Annemin yaklaşık 5 aydır şiddetli olan baş ağrıları ve bunun yanında genellikle öksürükle gelen bayılmalar var. Sürekli hastaneye gidiyoruz. Yapılan tetkiklerde bişey cıkmıyor. Filmler,tahliller, emarlar temiz çıktı. Sinüzit,migren,depresyon en sonunda panik atak dediler. Şuan bi özel hastanede tedavi uygulanıyor. Ayda bir kontrole gidiyor. Daha bir ay oldu gerçi ama değişen birşey yok bana bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. Kolay gelsin. İyi çalışmalar.
CEVAP
Panik atak tedavisi hem ilaçlarla hem de psikoterapi ile sürdürülmesi gereken bir rahatsızlıktır. Tedaviye başlanalı 1 ay olduğuna göre henüz tedavinin başlarında olduğunuz anlaşılmaktadır. Tedaviye devam etmenizi öneririm acil şifalar dilerim. Dr. Emine Yavuz Satmış

SORU
Merhaba Ben 3 sene önce kalp krizi geçiriyorum,nefes alamıyorum,bayılıyorum tarzında şikayetlerle birkaç kez hastaneye kaldırıldım, yapılan tetkilerden bişi çıkmadı,doktor sonunda panikbozukluk olduğunu söyledi, ölüm korkusu tarzında yani...bu durumlar 1 ay kadar sürdü sonra yavaş yavaş geçti.Son günlerde gece yattığımda tekrar nefes alamıyorum gibi geliyor, kendi kendimi telkin ediyorum acaba tekrarlarmı ? teşekkür ederim
CEVAP
Aslında oldukça iyi gidiyorsunuz, ancak hastalığınıza karşı tam bir güven oluşmadığı anlaşılmaktadır. Geçirilen rahatsızlıklar ve yaşanan ataklar konusunda güvendiğiniz doktorunuzla konuşmanızda fayda olacağını düşünmekteyim. Şayet bu konuda herhangi bir yardım almadıysanız, bu endişeleri paylaşabileceğiniz bir uzmana gitmenizi tavsiye ederim. Dr. Emine Yavuz Satmış.

SORU
Merhaba. 6 aylık bi kızım var doğumdan sonra kendimi çok garip hissetmeye başladım. hayat sevmiyorum artık. kimseyle konuşmak iş yapmak istemiyorum ne yapabilirim
CEVAP
Postpartum depresyon, do¤umdan sonra ilk yıl içinde görülebilen, kendini üzgün, endişeli, umutsuz ve yalnız hissetme gibi duygularla karakterize bir durumdur. Postpartum depresyondaki kadın ağlama, uykusuzluk, dikkat eksikliği, kendini değersiz hissetme gibi davranışlar  gösterebilir  Postpartum depresyonda görülen bu duygu ve davranışlar kadının annelik kalitesini, yaşam kalitesini düşürür. İlaç kullanılarak ya da ilaç kullanılmadan yapılan tedaviler son derece yüz güldürücü sonuçlar verir. bu sebeple en kısa zamanda bir psikiyatriste başvurmanızı öneririm. Sağlıklı günler dilerim. Dr. Gökben Hızlı Sayar
 
SORU
Merhaba benim bi kaç senedir devam eden bir sorunum var. ben ölümden korkuyorum fakat ölücegimden degil yani bir panik atak gibi aman oraya gıtmıyım ölücem aman burda ölürüm falan gibi bir korku degil. sadece ölücek olmanın veridigi bir korku var geceleri uykumdan sıcrayarak uyanıp aklımı yitirecegim bile oluyor gun icinde bi kac kez aglayorum, içimden hiç bişi yapmak gelmiyor. kendime nasıl yardımci olabilirim. tesekkürler.
CEVAP
Ölümden korkmak, diğer bir adıyla tanatofobi sık görülen bir kaygı bozukluğudur. Sıklıkla depresyon ve diğer kaygı bozukluklarına eşlik eder. Fobilerin tedavisinde ilaç ve psikoterapi birlikte uygulanır. İlaç tedavisi çoğu kez yeterli değildir ve antidepresan ilaçlar kullanılır. Terapilerde ise kişinin, kaygıyı nasıl yaşadığını ve onunla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmesi istenir. Korkularınız daha şiddetlenmeden ve yaşam kalitenizi bozmadan psikiyatrik yardım almanızı öneririm. Dr. Gökben Hızlı Sayar

SORU
Merhabalar.İyi varsınız... Benim sorunum aşırı sinirlilik sinirimi kontrol edemiyorum,sabahları aşırı derecede yorgun,halsiz kalkıyorum.Psikiyatriye gittim, atarax, citoles,bemiks verdi. Bir iki gün kullandım, baş ağrısından çıldıracaktim ve çok sersemleştim. Birkaç gün üzerimden atamadım. Napmalıyım, ilaçlara devam etmelimiyim,kendimi daha enerjik hissetmek için spor da yapıyorum, hayat dolu, enerjik, çok mutlu hissetmek istiyorum,önerileriniz benim için çok değerli...
CEVAP
Teşekkürler, mutlaka bunları da atlatacaksınız, eminim. Ancak ilk kez ilaç kullanıyorsanız hepsini birden başlamak bazen sıkıntı yaratabilir, Citoles ilk kullanıldığında kişiler arası farlı yan etkiler göstermekte olup kullanılmakla bu yan etkiler 10 gün içinde geçmektedir. Size tavsiyem önce citoles'i 10 mg ise günde bir defa içmeye başlayın ,şayet 10 gün içinde ilaçların yan etkisi  nedeniyle bir sıkıntınız oluyorsa doktorunuza ulaşıp nedenlerini sorun.atarax tablet ise sabah açımanız biraz geçikebilir bunu kesip kesmemeyi de doktorunuza danışmanız gerekmektedir.  Size bu ilacı kesmeniz gerektiğini söyleyemeyiz, ama doktorunuza danışmanız gerektiğini söylüyebilirim. Dr. Emine Yavuz Satmış

SORU
8 aydır prozac kullanıyorum.çok da faydasını gördüm. ama uzun süre kullanmakta endişeliyim.daha uzun süre kullanmamda sakınca varmı diye merak ediyorum.şimdiden teşekkür ederim .
CEVAP
İlaçlar mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerekir. Eğer doktorunuz kullanmanızı uygun görüyorsa kullanılmasında sakınca yoktur. 8 aydan uzun kullanılması gereken durumlar olduğu gibi 4 ayda kesilen durumlarda vardır. Tüm bu sürelere takip eden doktor karar vermektedir. Açil şifalar dilerim. Dr. Emine Yavuz Satmış

SORU
Kardeşimi 22 ocakta kanserden kaybettik.teşhis ve tedavi süreci 1 yıldı.1 yıl deli gibi koşturdum ama olmadı.3-4 yıl önce depresyon geçirmiştim.kısa bi süre tedavi oldum sonra ilaçlar ben sürekli uyuttuğu için bırakdım.şuandada sürekli yorgunluk bıkkınlık yılgınlık var.doktora gittim.tahlil yapıldı görünen bişey yok 2-3 ay dehe bekliycez şikayetler devam ederse farklı tahliller ypılcakmış.Psikiyatristede gitmek istemiyorum bana vercek ilaç uyutucak.sice ne yapmalıyım
CEVAP
Zorlu bir süreçten geçtiğiniz kesin. Yaşadığınız sıkıntılar depresyonun birer belirtisi olabilir. Rahatsızlığınız ilerlemeden bir psikiyatrist ile görüşmeniz uygun olacaktır. Görüşme sonunda mutlaka ilaç başlanılacak diyemeyiz. Doktorunuz uygun görürse belki de sadace terapi ile kendinizi daha iyi hissedeceksinizdir. Bunun için en kısa sürede bir psikiyatrist ile görüşmeniz sizin yararınıza olacaktır. Sıkıntılarınızı profesyonel çalışan birine anlatmanız ve tavsiyelerini dinlemeniz sizi rahatlatacaktır. Dr. Hüseyin Bulut

SORU
Benim sorunum sürekli düşünceye bağlı unutkanlık. Kafamın içi o kadar yoğun düşüncelerle dolu oluyorki, Örneğin bazen otobüste ineceğim yeri geçiyorum. Yada bazen yolda giderken gireceğim sokağı bile geçiyorum.Ve kendi kendime deliriyormuyum diye soruyorum. Yani kafamdaki o derin düşünceler o an bulunduğum ortamdan soyutluyo beni. Başka bir deyişle düşüncelere daldığımda gözlerim ve kulaklarım sanki tatile çıkıyor.Gördüklerim ve duyduklarım düşüncelerimi yenemiyor. Umarım anlatabilmişmidir.
CEVAP
Dalgınlık olarak tarif ettiğiniz tablonun öncelikle Nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir, ardından bu dalgınlığın ve düşünce yoğunluğunun psikiyatri uzmanı tarafından ele alınması uygun olur. Size daha doyurucu cevap verebilmemiz için daha fazla bilgiye ihtiyacımız var( alkol ve ya psikoaktif diger madde kullanımı olup olmadığı, herhangi bir ilaç kullanımı olup olmadığı, halen devam etmekte olan bir probleminiz olup olmadığı gibi pek çok bilgiye ). Şayet bunlara hayır diyorsanız, o zamanda yaşamınızda bu şekilde dağılmanıza neden olan sebeplerin bulunması gerekmektedir. Acil şifalar dilerim. Dr. Emine  Yavuz Satmış

SORU
Ben eşimin beni yan komşuyla aldattığını sanıyorum bana böyle bir şey olmadığını söylesede yaptığı hareketlerden şüphelenip dinlemeye aldım kendisinin ben evde olmadığımda orya gidip gitmeiğimi sorduğumda gitmediğini söyledi fakat yalandı üsteleyincede unutuyorum dedi hep inkar etti ve bana onunla ilişkisi var dedirtemezsin dedi sizden yardım talep ediyorum teşekkürler
CEVAP
Eşinizi bu tür takip hem eşinizi hem de sizi oldukça yıpratacak bir süreçtir. Ne siz bu endişe ile çaresizlik içinde çözüm arayışında olun nede yıpranın. Size tavsiyem eşinizle beraber bir psikiyatri uzmanına gitmenizi önerebilirim. Bazen eşimizin" beni  aldatır mı?" korkusu ,onun "sizi aldattığına " inandırabilir, sonrada   onun "sizi aldattığı" şeklinde algılayabilirsiniz. En iyi ayırımı uzman doktor yapacaktır. Dr. Emine Yavuz Satmış

SORU
Merhaba benim sorum kardeşimle ilgili. 17 yaşında kardeşim var ve kendisi biberonla süt içmekte. normalde çok olgun davranan bir insan fakat kendisi bu alışkanlığından vazgeçemedi. ne yapmamızı önerirsiniz??
CEVAP
EMME DAVRANIŞI  ÇOCUKLUKTA  GÜVEN VE HAZ  VEREN BİR DAVRANIŞTIR.İNSAN YAVRUSU BÜYÜDÜKÇE  TEMEL GÜVEN DUYGUSUNUN YERİNİ BAŞKA DUYGU VE DAVRANIŞLAR DOLDURUR VE  DOĞAL OLAN BU DAVRANIŞ YÖN DEĞİŞTİRİR.ACAK BÜYÜK STRES VE TRAVMA DURUMLARINDA KİŞİLERDE ÇOCUKLUK DÖNEMİNE AİT OLAN GÜVEN VERİCİ BAZI DAVRANIŞLARA GERİ DÖNÜŞ YADA TAKILMA OLABİLİR.17 YAŞ  İÇİN OLDUKÇA  GEÇ KALMIŞ OLAN BU DEĞİŞİKLİĞİ  KİŞİ ANCAK İSTERSE DEĞİŞTİRİR. EĞER İSTEDİĞİ HALDE BAŞARAMIYORSA TERAPİ DESTEĞİ ALMASI ÖNERİLİR. Psk.Leyla ARSLAN

SORU
Selamlar ben 6 yldır sinirsel rahatsızlık çekiyorum. nöropsikiyatriye gittim ve bana stilizan lidiomil remeron xanax sereguel lustral kullandırdı fakat hiç bir fayda göremedim. doktorumla hale çok sık görüşüyoruz ama bana söylediği artık ilaç kullanmayacaksın.fakat ben hergün kendimi çok kötü hissediyorum kulaklarımda uğultu sersemlik hissi aşırı evham sürekli kendimi dinliyorum çok korkuyorum yanlız biyere gidemiyorum düşecek gibi oluyorum dengem bozuluyo.doktorum ilaç içme diyo neyapmalıyım
CEVAP
Yalnız bir yere gidememe, tedirginlik, düşecek gibi olma, kötü bir ÅŸey olacak korkuları  anksiyete bozukluÄŸunuz olduÄŸunu düşündürüyor. Bu gibi durumlarda ilaç tedavisine ek olarak psikoterapi desteÄŸi almanız faydalı olacaktır. Rahatsızlığınızın arka planında yatan fiziksel ve psikolojik dinamiklerin anlaşılması ona göre tedavi stratejisinin belirlenmesi uygun olur. Daha geniÅŸ bilgi içinÂhttp://www.mcaturk.com/mca_icerik.php?subid=72&konu=Kaygi_Bozukluklari adresini ziyaret edebilirsiniz. Dr. Hakan ERKAYA

SORU
Benim sorunum çok sinirli olmam.Bütün gün ortada hiçbir neden olmasa dahi sinirli oluyorum.Çevremdeki insanların yaptığı her hareket söylediği her söz beni deli ediyor.Aşırı sinirlendiğim zamanlarda elimde bıçakla hepsini öldürdüğümü düşünüyorum ve ancak o şekilde rahatlayabiliyorum.Antidepresan ilaç aldığım anda sakinleşebiliyorum.Üzerimdeki sinirin azalması için bitkisel çay tüketiyorum fakat faydası olmuyor.Sürekli ilaç kullanmakta istemiyorum.Konuyla ilgili cevabınızı bekliyorum. Saygılarım
CEVAP
Sinirlilik, ruhsal rahatsızlıklarda olduğu gibi bazı bedensel hastalıklarda da (hipertiroidizm v.b) ortaya çıkabilen bir durumdur. Sizin durumunuzun ruhsal kaynaklı olduğunu kabul edersek sebebi çevresel sorunlar olabilir. Çevresel sorunlara tolerans eşiği düşük insanlarda aşırı sinirlilik ve tepkisellik görülebilmektedir. Antidepresan ilaçlar stres toleransını artırdığı için nisbi bir rahatlama sağlayacaktır. Uzun vadede çözüm ise stres yönetimi tarzında iletişim becerilerinin kazandırılmasına yönelik çalışmalar yapılmasıyla olacaktır. Acil şifalar diler saygılar sunarım. Dr. Alper EVRENSEL, Psikiyatri Uzmanı. http://www.mcaturk.com/

SORU
4 yıldır ilaç tedavisi görüyorum.bir ara depresyon geçirmiştim tedavisi 1,5 yıl sürdü daha sonra ilacı bıraktım fakat çok geçmeden yoğun ataklar geçirmeye başladım yaklaşık 2,5yıldır panik atak tedavisi görüyorum artık panik aTAKLARI ÇOK YOĞUN YAŞAMASAMDA....sürekli biar panik atak geçirme korkusu yaşıyorum ve kimi zaman bu atakları bu korkularımla yeniden çağırdığımı hissediyorum. iyileşebilecek miyim?lütfen yardım edin teşşekür ederim.
CEVAP
İlaçlarla panik ataklar önlense de, panik atağı geçirme korkusu her zaman önlenemeyebilir. Bu gibi durumlarda en yararlı tedavi kognitif-davranışçı psikoterapidir.

SORU
Merhaba; 4yıldır çağrı merkezinde çalışıyorum.Yaşadığım yoğun stressten dolayı kalp ve tansiyon problemlerim oluştu ayrıca psikolojik olarakta olumsuz yönde değişimler yaşıyorum.Kendime güvende eksilme,kararsızlık ve konsantrasyon problemleri,takıntı,ruhsal çöküntü,sosyal fobi gibi hayatımı olumsuz yönde etkileyen ve sağlığıma zarar veren boyutta psikolojik sorunlarım varoldu.Stresse dayanabilme,sosyal fobimden kurtulabilmek için yönlendirme ve yardımlarınıza ihtiyacım var. Cevabınız için tşk
CEVAP
Öncelikle stresi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. Ayrıca bahsettiğiniz şikayetler depresyonun sonuçları gibi görünmekte. Bu nedenle öncelikle bir psikiyatri uzmanına başvurmalısınız. Stres kontrolü için ilk adım kararlılıktır ancak depresyon kararlılık mekanizmasını zedeleyeceğinden öncelikle depresyonun üzerine gidilmelidir, kararsızlık belirsizlik yaratır belirsizlikte bazen aşırı tepki bazen de aşırı tepkililik yaratır. Kararlılık ve istikrarlılık isteğinin ardından öncelikle kendine değer verme durumu ile kendini sevme ve istenen hedefe doğru gitme isteği gelir. Ancak genellikle hedefi kapatan depresif duygulanımlardır bu nedenle hedef görünmez olur. Yönetimi sağlamanız ayrıca 3 adımı doğru atmanızdadır. 1. adım doğru nefes almak, 2. adım kaslarınızın rahat olması, 3. adım ise dikkatinizi odaklayabilmenizdir. Ancak tüm bunlar beyin kimyası düzenli olduğunda daha kalıcı olur bu nedenle başta da söylediğim gibi psikiyatriste gitmeli ve onun ile birlikte çalışan bir psikolog ile de kendinizi kontrol egzersizlerini öğrenmelisiniz. Yıldız Burkovik Uzman Psikolog

SORU
Benim sürekli başım agrıyor doktora gittim migren dediler verilen ilaçların faydası olmadı 2 tane çocugum var eşim bana ogünkü psikolojisine göre davranıyor yani günü iyi geçtiyse iyi kötü geçtiyse kötü beni çok sevdini vazgeçemeyecegini söylüyor ama beni kırmaktan üzmektende geri kalmıyor geceleri uyuyamıyorum sürekli gerginlik var vücudumda ben depresyondamıyım özellikle bu geceleri olan gerginlikten kurtulmak istiyorum teşekkürler.....
CEVAP
Verdiğiniz bilgilerin bütünü içinde düşündüğümüz zaman baş ağrısının ruhsal kaynaklı olma olasılığı yüksek gibi görünüyor. Çevresel olumsuzluklar ruhsal yapı üzerinde baskı oluşturarak rahatsızlıkların oluşmasına sebep olabilir. Sizin şikayetleriniz depresyonda görülebildiği gibi anksiyete bozukluklarında da görülebilir. Her iki durumda da şikayetler tedavi ile denetim altına alınabilir. Böylelikle daha konforlu bir yaşam sürmek mümkün olabilecektir. Acil şifalar diler saygılar sunarım. Dr. Alper EVRENSEL, Psikiyatri Uzmanı

SORU
Soru : Bankacıyım, stresli çalışıyorum.2 yaşında oğlum var. Sürekli yorgun bitkinim. Sakin bir insanım. Eşimle hiç mutlu değilim. Sürekli işimi, beni, ailemi küçük görüp aşağılıyor. Kendimi olan güvenimi enerjimi alıp götürdü. Bir zamanlar onu severdim. Artık emin değilim. Kendisine 1 yaşından beri üvey anne, babaanne bakmış. Mutsuz sevgisiz bir hayat yaşamış.Ben onu mutlu ederim sandım ama olmuyor. Kendi hayatımı kurmak istiyorum. Gücüm yok, destek almak istiyorum ne yapmalıyım?
CEVAP
Bireysel destek için bir psikolog ile görüşmelisiniz. Ancak sürekli yorgun ve bitkin olmanız tükenmişlik durumunuzun olduğunu gösteriyor. Tükenmişlik önemli bir durumdur, yaşanan hayal kırıklıkları, kırgınlıklar ve anlaşılamamak bunu hazırlayan sebeplerdendir. Eşiniz ile ilişkinizin sağlıklı olmaması da buna etken, aslında en ideali bir aile terapistine gitmeniz ancak eşinizin tutumu belki de bu fikri desteklemeyecektir, genellikle bu durumda hasta olan sensin sen git der eşler ancak yine de böyle diyen eşe ulaşmanın yolları vardır, aile büyüklerinden veya eşinizin çok değer verdiği birisinden yardım isteyebilirsiniz. İşiniz olduğunu söylüyorsunuz mutlaka devam edin önemli olan sizin inanmanızdır eğer siz işinize ve kendinize inanıyorsanız ayakta dimdik durabilirsiniz ancak söylenen sözlere inanıp kendinizi bırakıyorsanız kayıptasınız demektir. Eşinize mutlu ve birbirine bağlı bir ailenin ne kadar değerli olduğunu hissettirmelisiniz. Yuvayı dişi kuş yapar deniz unutmayın ki siz de mutlu bir yaşam içinde olduysanız kendi aileniz içinde kendi yuvanızı da çok sağlıklı ve mutlu hale getirebilirsiniz. Size internetten kimin yazdığını bilmediğim bir yazıyı ekleyeceğim bu yazıyı daima okuyun ve ilerleyin hatta eşinizede okutun ya da bir yere asın o nasılsa görecektir:

Küçük bir erkek çocuk annesine sordu "Niçin ağlıyorsun?".
"Çunkü ben kadınım" diye cevapladı annesi.  "Anlamadım!" dedi çocuk.Â
Annesi çocuğu kucaklayıp "Ve hiç bir zaman  anlayamayacaksın!" dedi.  Babasına
"Baba, annem niçin ağlıyor?" diye sordu.  Babanın cevabi "Bütün kadınlar
sebepsiz ağlayabilen yapıdadır" diye  cevapladı.  Küçük oğlan büyüdü, yetişkin
adam oldu, hala kadınların niçin  ağladıklarını  keşfedemedi. Nihayet öldükten
sonra cennete gittiğinde Allah'a sordu.  "Allahım!" dedi "Kadınlar niçin bu
kadar kolay  ağlayabiliyorlar?
" Allah dedi ki... "Ben kadınları özel yarattım!... Tüm yasamın
ağırlığını  taşıyabilecek kuvvette olmasına rağmen başkalarına teselli
verecek kadar  yumuşak omuzlar,  Doğumun acısına olduğu kadar doğurdukları
evlatlarının nankörlüğüne  dayanabilecek iç kuvvetini verdim.  Başkalarının
kuvvetinin kalmadığında devam edecek azmi, ailesinin hastalığında yorgunluğa
pabuç bıraktırmayacak kudreti verdim.  Her turlu şart altında, ve hatta
annelerini çok kotu incitseler de,  çocuklarını sevmek duygusallığını verdim.
Bu duygusallık her yastaki  çocuklarının yaralarını sarmalarına, sorunlarını
dinleyip paylaşmalarına  yardim ediyor.  Kocalarını tüm kusurlarıyla sevmek
kuvvetini verdim. Erkeğin kaburgasından  onları erkeğin kalbini korumaları
için yarattım. Onlara iyi bir kocanın  esini asla incitmeyeceğini fakat bazen
destek ve kuvvetini deneyecek  davranışlarda bulunacağını  anlayacak duyarlı
bir zeka verdim.  Tek zayıflık olarak kadınlara birer gözyaşı verdim. Tamamen
kendilerinin  sahip oldukları, ihtiyaçları olduğunda kullanmak üzere...
İnsanlık için  bir  gözyaşı..."
diye cevapladı.  Kadını güzel yapan şey ne saçı,ne vücudu, ne kendini ne
şekilde   taşıdığıdır.  Kadını esas güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi,
fedakarlığı,  sorumluluğu,  anlayışı, sadece bilgiye değil ayni zamanda
kalbe de yönelik aklidir.

SORU
Daha önce de yazmama rağmen sorularıma cevap yazmadınız.Lütfen sorunlarıma cevap yazarmısınız.Ben 40 yaşında birisiyim.TRABZON İLİ AKÇAABAT İlçesinde SÖĞÜTLÜ SAĞLIK OCAĞINDA Çalışıyorum.Daha önce den Psikolojik Sorunlarım oldu bundan dolayı ilaç kullanıyorum.'AURORİKS ,ALCALİON VE TRANKO BUSKAS'DİYE ÜÇLÜ İLAÇLARI YAKLAŞIK 4 YIL.KULLANDIM.FARKLI BİR DOKTORA GİTTİM ODA BANA 'SEREGUEL,CİTOLES VE NERVİUM' VERDİ 2 YILDAN BERİ DE ONLARI KULLANIYORUM.YALNIZ NERVİUM'U 8 AYDIR ALMIYORUM.SORUNUM ŞU;15-25
CEVAP
Sorununuzun ne olduğunu tam olarak ifade edemediğiniz için yardımcı olamıyorum. Bu bilgiyi de içeren yeni bir yazı kaleme alırsanız daha detaylı bir değerlendirme yapmak mümkün olabilecektir. Acil şifalar diler saygılar sunarım. Dr. Alper EVRENSEL, Psikiyatri Uzmanı

SORU
Geçen sene duygu durum bozukluğu ve depresyon teşhisiyle ilaç tedavisi gördüm ilacımı kesmemden sonraki dönemde yaklsşık iki aydır şiddeti düşük olsada ileriki dönemlerde yaşayacağım [büyüklerimin başına gelebilecek en kötü şey başta]zorlukları aklımdan çıkaramıyorum ve hayat çok kısa geliyo içimdeki sıkıntıyı atamıyorum [ölüm ve sonrası aklımı yitirme korkusuda sürekli kemiriyo beynimi]
CEVAP
İlaçlarınızı kesmeden önce doktorunuzla konuştuğunuzu varsayıyoruz. Aksi taktirde hata yapmış olursunuz. Bir tedavide ilacın ne zaman kesileceğine ancak doktor karar verebilir. Eğer doktorunuzun tavsiyesiyle bıraktınız ve şikayetleriniz tekrar ettiyse yine doktorunuzla görüşmelisiniz. Gerekiyorsa ilaç tedavisini düşük dozda da olsa kullanmaya yeniden başlarsınız. Bu arada terapi programı da gündeme getirilebilir. Dr.Adnan Çoban Psikiyatrist

SORU
ALMANYDAN TÜRKIYE EVLENDIM GELDIM EŞİMİ HERSEYDEN COK SEVIYORUM VE COK MUTLUYUM.ORASIYLA BURASI COK FARKLI,BEN BURDAKI ORTAMA ALISMAYA CALISIYORUM. AMA BIR SORUNUM VAR. SANKI BEYNIMDE IKINCI BIRI VARMIS GIBI BENI HEP KÖTÜ YOLA GÖTÜRMEYE CALISIYOR YADA HEP BIR iSiM DUYURUYOR BANA YANI EŞİM DEDIKI BEYIN OYUNU DIYE BIRSEY VARMIS?COK KORKUYORUM NEDIR BU BEN KÖTÜ BIR INSAN DEGILIM AMA BEYNIMDE HIC AKLIMA GELMEYECEK SEYLER GELIYOR VE KENDIMLE CABALAMAKTAN COK YORULDUM.NEDIR BU YADA NASIL KURTULURUM?
CEVAP
Alıştığınızdan farklı, dili ve kültürü yabancı olan bir ortamdasınız, bu adaptasyon gerektiren stres yaratan bir durumdur, bu tür zorlayıcı yaşamsal durumlarda beyin stres hormonlarını salgılayarak organizmayı korumaya çalışır, stres sık veya uzun süreli yaşanıyor ve kişi yaşadığı stresle baş etmede yetersiz kalıyorsa tükenme, korku, kaygı, depresyon gibi sonuçlar doğabilir. Stresle baş etme yöntemlerini öğrenmeye çalışın ve bir iş veya uğraş edinerek, dil öğrenerek sosyal kontaktlarınızı arttırma ile adaptasyonunuzu hızlandırabilirsiniz. Yaşadığınız sorunlar artma eğilimi gösteriyor ve süreğen bir hal alıyorsa bir psikiyatrist ile görüşmenizi öneririm. Uzm.Psikolog Çiğdem Demirsoy

SORU
Selamlar bir yıl önce sinir şikayetinden psikiyatr'a gittim depresyon başlangıcı dediilaç verdi iki ay kullandım şimdi sinirlendiğim zaman, dışarıya çıkacağım zaman midem bulanıyor çıkmak istemiyorum.sinirlendiğimde uyumak istiyorum ama uyuyamıyorum bir yıldır geceleri uyumakta zorlanıyorum iki çocuk annesiyim
CEVAP
Bu şikâyetleriniz depresyondan da anksiyete bozukluğundan da kaynaklanıyor olabilir. Bu gibi durumlarda ilaç tedavisine en az 6-12 ay devam edilmezse tekrarlama ve hatta kronikleşme ihtimali çok yüksektir. İlaç dışında psikoterapi de oldukça yararlıdır. Dr. Oğuz Tan Psikiyatrist

SORU
Annem zehra öztürk 84 yaşında bundan 1 sene öncesi düştü kalçasını kırdı 1 sene yatalak kaldı şu sıralar yürümeye başladı.fakat bu sefer hafızası gitti kimseyi tanımıyor, eskileri hatırlıyor.sürekli ağlıyor sanırım alzaymır oldu.bunun ilacı varmıdır,kullanırsa eski haline dönermi
CEVAP
Anneniz için anlattıklarınızdan çıkarılabilecek sonuçlar şunlar:

Kalça kırığı sonrası ortaya çıkan unutkanlık Alzheimer hastalığından çok beyinde damarsal etkilenmeyi (pıhtıya bağlı damarsal etkilenme gibi) akla getirmektedir. Bu nedenle nörolojik açıdan annenizin değerlendirilmesi gerekebilir.
Sürekli ağlaması yaşanan 1 yıllık yatalaklık dönemi sonrası ortaya çıkan bir depresyon tablosuna bağlı olabilir. Bu durumda psikiyatrik açıdan değerlendirme yapılması uygun olabilir. Hem psikiyatristin hem de nöroloğun ortak değerlendirmesi sonrasında bahsettiğiniz tablonun sınırları çizilmeli, tanı veya tanılarına göre tedavisi düzenlenmelidir. Tedavi ile alınacak sonuçlar hakkında yorum yapmak mevcut durumun tespiti ile mümkündür.

Bu konuda yapılacak değerlendirmeler sonucunda annenize nasıl yardımcı olunabileceği hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Dr. Hasan Basri İzgi

SORU
Ben bipolar affektif bozukluk tanısı konmuş bir hasta olarak şunu merak ediyorum;uygun meslek seçimi diye bi şey var mı bu hastalıkta?mesela fazla duygu iniş-çıkışı olan oyunculuk mesleğini icra edebilir miyim?ya da daha durağan işler mi seçmeliyim?siz bi kaç öneri de bulunursanız ayrıca sevinirim...
CEVAP
Bipolar bozukluk tanısı almış hastalar atak dönemi (hastalığın aktif dönemi) dışında mesleklerini icra edebilirler. Ancak bazı durumlarda hastalığın nüksetmesini önlemek için çalışma hayatında düzenlemelere gidilebilir: örneğin gece vardiyasında çalışan hastanın uyku düzenini sağlamak için rapor verilerek gündüz vardiyasına geçmesi sağlanabilir. Oyunculuk mesleğini sağlıklı dönemlerinizde (atak olmadığında) yapmanız için bir engel yok, ancak mesleğiniz gereği iş stresinin fazla olursa olumsuz etkilenebilirsiniz. Bu durumda esas soru şu: "ben kendimi strese karşı ne kadar koruyabiliyorum?", bu soruya "ben ölçülü davranabilir ve kendimi koruyabilirim" diyebiliyorsanız hastalığın nüksetmesi açısından herhangi bir risk yoktur.

SORU
Sol kolumda sürekli bir uyuşma var ve aynı zamanda kalp çarpıntısı oluyor. kalp dokturuna gittim ama sorunun psikolojik olduğunu söyledi. acaba panik atak olabilirmi. endişelerim var akşamları uyuyamıyorum yalnız iş yerindeyken hiçbir sorun yok .eve gittiğimde kol uyuşması ve kalp çarpıntısı artıyor. ne yapabilirim.
CEVAP
Kısa bir öykü ile kişide panik ataklarının olup olmadığını söylemek doğru olmayacaktır. Ancak belirttiğiniz durum, anksiyete (kaygı) halini ifade etmektedir. Bir çok psikiyatrik rahatsızlıkta anksiyete belirtileri gözlenebilmektedir. Daha net bir tanı ve açıklama için psikiyatri uzmanına başvurmanız uygun olacaktır. Dr. Hüseyin Bulut

SORU
Merhaba, üniversite son sınıf öğrencisiyim, okuduğum ve duyduğum bir çok bilgiyi , duyduktan veya okuduktan sonra hemen unutuyorum. ciddi derecede dikkat eksikliği olmaya başladı bende, bi kaç sene öncesine kadar böyle değildim, bunun nedeni nedir? neden böyle oldum? konu üzerine daha dikkatli olmam için neler yapmam gerekiyor? önceden benim için gereksiz bir şey okusam bile hafızamda kalırdı, şimdi ise istemiş olduğum konuları bile unutuyorum. yorumunuz nedir bu konuda?
CEVAP
Dikkat dağınıklığının altında çok sayıda neden bulunabilmektedir. Psikiyatride depresyon başta olmak üzere bazı rahatsızlıklarda unutkanlık göze çarpan belirti olmaktadır. Ancak psikiyatrik rahatsızlıklar dışında farklı organik nedenlerle de unutkanlık ortaya çıkabilmektesir (Vitamin B12 ve folik asit düşüklüğü, tiroid fonksiyon bozuklukları vs…). Bu açıdan psikiyatri uzmanına başvurmanız uygun olacaktır. Dr. Hüseyin Bulut

SORU
3 yıl önce panik atak tedavisi görmüştüm..ve zamanla panik atakla mücadele etmeyi öğrendim..yenik düşmemeyi ve kendimi bırakmamayı öğrendim..ama bu aralar yine sıkıntılarım var..sanırım panik atak iyice bilinçaltıma yerleşti ve her an aklıma gelebiliyor..bazen hiçbirşey yokken bile aklıma geldiğinde hemen kaygılanıyorum ve panik atağım başlıyor sanırım..ilk olarak başımdan kaynar su dökülmüş gibi oluyor ve korku yaşıyorum..dikkat ettiğim şey aklıma geldği anda bunu yaşamam..neden böyle oluyor?
CEVAP
Panik bozukluğu stresör eşliğinde başlayabilir ve yatışmış olan ataklar yeni bir stresörle alevlenebilir. www.mcaturk.com sitesinden panik bozukluğuyla ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Dr. Hüseyin Bulut


SORU
Benim 5 yaşında bir kızım var bazı problemleri var bir psikiatriste götürdüm remeron isimli bir ilaç verdi kullanmakta tereddüt ediyorum 1.5 yaşındayken epilepsi tanı kondu şu ana kadar bir atak geçirmedi 16 kilo 4 hafta anne karnında gelişmedi 4 hafta önce 2 kilo ağırlığında doğdu bu konuda yardımcı olursanız sevinirim iyi günler
CEVAP
Ne tür problemleri var yazmamışsınız bu yüzden yardımcı olmamız zor. Daha ayrıntılı yazarsanız iyi olur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!