Güncelleme Tarihi:
SORU
SORU
Uzun süredir süren bir hastalığım var, çok çabuk unutuyorum, hatırlamakta güçlük çekiyorum, çoğu zaman üzerimde bir dikkatsizlik ve yorgunluk var ve çabuk sinirleniyorum. internette araştırırken tesadüfen nevrasteni hastalığının belirtilerini okudum. sanki birebir uyuyor gibi..öss'ye de az bir zaman kaldı, düzelmem gerekiyor..aileme de söylemek istemiyorum, nasıl kurtulabilirim bu hastalıktan anlatırsanız sevinirim..
CEVAP
Unutkanlık, dikkat yetersizliği, yorgunluk vb belirtiler nevrasteni durumunda, depresyonlarda, kronik yorgunluk durumlarında, bazen de kansızlık vb fizyolojik durumlarda gözlenebilir. En doğru ayırıcı tanı psikiyatri kliniklerinde yapılacaktır. Uzm Dr Ahmet Çevikaslan, Çocuk Ve Ergen Psikiyatr
http://www.mcaturk.com/
SORU
SORU
SORU
Panik atak tedavisinden sonra tekrarlama şansı varmıdır ve neler yapılmalıdır.
CEVAP
Merhaba! Panik atakta, depresyon gibi tekrarlayabilen bir rahatsızlıktır ancak etkin süre ve dozda yapılamayan tedavilerde tekrarlama riski daha fazladır. Ayrıca stresörler de bu durumu etkileyebilir. Tekrar hekiminize başvurarak gerekirse bri terapi yardımı alarak başa çıkabilirsiniz. Dr.Funda Güdücü http://www.mcaturk.com/
SORU
Slm ben her gece uykumdan nefessim kaldigimi hissederek uyaniyorum bunun nedeni ve kendimmi hic bir zaman mutlu hissedemiyorum herseyimi kaybetcekmissim gibi korkuyla yasiyorum bunlari neden yasadigimi ogrenmek istiyorum tskler
CEVAP
Yaşadığınız klinik tablo bir çok psikiyatrik rahatsızlıkta (depresif bozukluk, anksiyete bozukluğu vs.) gözlenebilecek bir durumdur. Bu açıdan bir psikiyatrist yardımı almanızda fayda olacağını düşünüyorum. Karşılıklı yapılacak görüşme ile sıkıntınıza çözüm bulunabilir. Dr. Hüseyin Bulut http://www.mcaturk.com/
SORU
Ben yakın bir zaman içinde önce babamı daha sonra annemi kaybettim.kendimi bir türlü toparlayamıyorum,çalışıyorum ve işimde çok verimsizim geceleri uyuyamıyorum uyursamda sabah uyanamıyorum.babam çok ani öldü ben gördüğümde çok iyiydi sabah öldüğünü öğrendim,babamın ölümü annemin hastalığının hızlanmasına neden oldu annem kanserdi ve 3 ay içinde annemi çok acı kaybettik. 5 kardeşim var ama kendimi kimsesiz hissediyorum. bir ilaç kullanmam gereklimi?
CEVAP
Sevilen bir varlığın yitiminden sonra ilk 1 ay içinde gelişen yas reaksiyonu normalde beklenen ve genellikle ilaçla müdahale edilmesi sakıncalı olan bir süreçtir . Kişi bu süreci kendi süresi içinde ( tabiî ki gerekirse bir uzman doktor kontrolü altında) yaşaması gerekmektedir. 1 aydan sonra kişinin normal hayata tekrar adapte olma ve acıyla beraber yaşamaya çalışma gayreti beklenir. 1 aydan sonra bu gayret olmuyor ve kişi giderek daha kötü oluyor ve depresif belirtiler devam ediyorsa Uzamış yas olarak adlandırılıyor. Bu evrede mutlaka Uzman doktor kontrolü gerekiyor, çünkü bu hastalar Depresyona aday hastalar olarak görmekteyiz. uzm Dr.Emine Satmış http://www.mcaturk.com/
SORU
21 yaşımda doğum yaptım.hamileliğim sırasında sık tuvalete çıkmaktan dolayı,büyük abdestimi yaptığım yerde küçük bir et çıkıntısı oluştu.aradan on sene geçti ve herhangi bir ağrı veya başka bir rahatsızlık vermezken,yaklaşık 2 ay önce orası beni uykudan uyandıracak bir şekilde kaşıntı yapmaya başladı.nedenei hemeroid olabilir mi acaba?kurt ilacı içtim belki parazit vardır diye ama sonuç değişmedi.ne yapalıyım sizce? yardımcı olursanız sevinirim..
CEVAP
Bizler psikiyatrik,psikolojik ve nörolojik sorunlara bakıyoruz.siz bu konuda genel cerrahi uzmanından yardım alın lütfen.Geçmiş olsun.saygılarımla.
Uzm.psk.necmettin gürsoy http://www.mcaturk.com/
SORU
Bir işe veya bir soruya odaklanamıyorum acaba neden
CEVAP
Bu sorunuzun cevabını verebilmemiz için daha detaylı bilgiye ihtiyaç var. Ne zamandan beri böyle ? beraberinde başka şikayetleriniz varmı ? gibi birçok ayrıntıdan sonra yüz yüze görüşme sonrası, daha sağlıklı sonuçlar çıkacaktır. Dr.Öznur ATEŞ http://www.mcaturk.com/
SORU
BEN BİR SOSYOLOĞUM. BU MEMLEKET NE ZAMAN DUZELECEK BURDAN HIC IC ACICI GOZUKMUYOR NE OLUYOR INSANLARA ?
CEVAP
Değerli arkadaşım.Bir genç olarak memleketin sorunlarına eğilmeniz sevindirici.Bunu memnuniyetle karşılıyorum.Ama bir sosyolog olarak bunu söylemeye hakkımız varmı onu sorgulamımız lazım.Bu ülkede kaç kişi sosyolojiyi bitirmiş ve sosyal bir eğitim görmüş.Onun için bunu okuyan ve hayatın bu kadar çilesini çeken normal bir vatandaş ne demesi lazım var siz düşünün.Öncelikle bir sosyolog olarak ben ne yaptım ve ne yapıyorum demeli bence.Aynı şeyi bir psikolog,bir doktor ,bir öğretmen ve bir asker ve bir siyasetçi ,bir ev hanımı.çoğaltabiliriz bunları.o zaman bak memleketin çehresi nasıl değişecek.Öyle felaket tellallığı yapark memleket düzelmiyor genç arkadaşım.Çalışarak,çalışarak ve yine çalışarak.Bakın size Japonyadan bir örnek vereceğim.Japonya ikinci dünya harbinde yerle bir.Bunu biliyorsunuz.Elli yıl geçmedi.Kitaplardan okumuşsunuzdur.Ama şu anda nasıl.Japonya ile ilgili dinlediğim bir tarihçiden size bir anektod nakledeceğim.Amerikalılar japonyayı yerle bir ettikten sonra halk japon imparatorun sarayın önünde toplanıyorlar.Ne yapalım diyorlar.Gururları ve moralleri yıklımış bir millet.Hep beraber HARAKİRi (intihar)edelim diyorlar.Ancak bu bizi temizler,bunu yaparak kurtuluruz diyorlar.Ama içlerinde biri hayır bu bize yakışmaz.Biz çalışacağız,yeniden ülkemizi imar edeceğiz diyor.İçlerinden birini kurban veriyorlar o sırada harakiri yapması için.Diğerler işlerinin başına geçiyorlar ve sonuç ortada.Bir çok millettin tarihinde vardır bu tür kahramanlıklar.Düzelmenin yolu bireysellikten geçiyor.Tabi fert düzelince toplumda düzeliyor.o zaman tabiatıyla memlekette düzeliyor. Bu ince ve uzun bir yol.sabır işi ve çalışma işi.Şu anda ne yaptığınızı ve ne işte çalıştığınızı bilmiyorum.Tv ve gazetelerin sayfalarına dan bu sonucu çıkarmış olabilirsiniz.Ama ben hiç öyle görmüyorum.Türkiyede çok iyi şeylerde oluyor.Ama ben bunu görürken hiç sonuca bakarak çalışmıyorum.Benim vazifem nedir diyorum.? Danışanıma en iyi hizmeti vermek.Benim asli ve birinci görevim budur diyorum.Ondan ötesi beni ilgilendirmiyor.Ama dönüşünü öyle alıyorumki.Binlercesi bana teşekkür ediyor.Bana dua ediyor.Yetmezmi bunlar.Bunu sizede tavsiye ederim.yapın ne kadar rahat edeceksiniz ve verimli olacaksınız.Ruh sağlığınız düzelecek hayata pozitif bakacaksınız.Yoksa elli senede geçse bu şikayetler bitmeyecek.saygılarımla.
Uzm.Psk.Necmettin GÜRSOY http://www.mcaturk.com/
SORU
İyi günler benım şikayetim 4 yıl oldu tüm gün iç çekıyorum aldıgım nefes yinede yetmiyor,şikayetlerım gün gece devam ediyor akşamları uyuyamıyom uzun yol yürüyemiyorum koşamıyorum gitmedigim doktor kalmadı tomografiye gırdim ak cıyer fılmi çektirdim ultrasonla baktılar miideme ince hortum soktularama,göyüs hastalıklarına gittim,yınede herşey normal diyolar hiç bir şeyımin olmadıgını söylüyolar,bana yardımcı olursanız sevınırim şimdiden teşekkürler
CEVAP
Bedensel şikayetleriniz, depresyon veya kaygıya bağlı olabilir. Bazı hastalarda depresyon ve stres bedensel yaşanır: somatize-maskeli depresyon, somatizasyon bozukluğu, hipokondriyazis gibi hastalıklarda bahsettiğiniz gibi fiziksel belirtiler olur ve yapılan tetkikler temiz çıkar, altta yatan fiziki bir hastalık teşhis edilemez. Bu nedenle bir psikiyatri uzmanına başvurmanız ve psikiyatrik yönden incelenmeniz uygun olabilir. Dr. Hasan Basri İzgi http://www.mcaturk.com/
SORU
İyigünler ben çocukluğumdan beri hiç soğan yiyemedim.kokusunu miktar ne kadar az olursa olsun alabiliyorum.ailem ,çevrem herkes bu huyumu biliyor bana bu konuda saygı gösteriyorlar.küçüklükte ailem her yolu denedi ancak başaramadı.pırasa yemeği bile yedikten sonra kusuyorum soğana benzediği için.rahatsız değilim bu durumdan insanlar da beni böyle kabul ediyor ancak merak ettiğim bu fizyolojik bir olay mı yoksa psikolojik mi?teşekkür ederim.
CEVAP
Öğrenilmiş, ve pekiştirilmiş bir durum olabilir. Bir şekilde küçüklük yıllarında belli yiyeceğe karşı kişilerde bilindışı veya bilinçaltı bir duyarlılık oluşabiliyor. Bilinçdışı durumlarda kişi bunu çevresine aktarır veya o yiyeceği neden yiyemediğini belirtebilir: örneğin acı biber ile ağzı yanmış veya bir yemeğin kokusundan rahatız olup çıkarmış biri… Bu olumsuz yaşantılar zaman içinde gerek o yiyeceği gördüğümüzde, gerekse o yiyeceği sevmediğimizi dile getirmekle pekişerek öğrenilmiş ve kaçınılan davranışlara dönüşür. Kişinin hayatını, hayat kalitesini rahatsız etmediği taktirde bir sorun yoktur. Bu bir yeme bozukluğu değildir. Kişinin hayat kalitesi etkilendiğinde çeşitli terapötik müdahaleler ile sorun çözülebilmektedir. Hande Sinirlioğlu Ertaş Klinik Psikolog Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi T: +9 0216 418 15 00 www.mcaturk.com
SORU
Eşim yalan söylüyor.Gerçek ortaya çıktığındada son dk.kadar yalana devam ediyor.Nedenini asla açıklayamıyor.Sonra çok üzülüyor.Bunu 4-5 defa tekrarladı.Her defasında maddi manevi çok kayıplarımız oldu..Aşırı kendine güvensiz toplumda konuşmayan sessiz çekingen fikir üretmeyen biri Herzaman ona hertürlü konuda destek verdim yüreklendirdim.İletişim problemimiz yok.sonuç sıfır.birbirimizi seviyoruz ona yardım etmek istiyorum.tedavisi varmı.daha öncede yazdım lütfen bu defa cevaplandırın
CEVAP
Eşinizin öncelikle bireysel terapi görmesi şart. Muhtemelen geçmişten gelen yanlış bir şartlanması var. Hatalı olduğu halde tekrar tekrar bir olaya kişi devam ediyorsa tecrübelerinden ders almıyordur. Zihinsel işleyiş mekanizmasında aynı düzeyde bir bakış ve kurgulama mevcuttur bunun düzelmesi ve sağlıklı nitelikte çalışmasının tek yolu düzenli terapilerdir. Analiz ve sentez yeteneği ile mantıksal kavramaları ve düşünce işleyişi terapilerde işlenecektir. Yıldız Burkovik Uzman Psikolog Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi T: +9 0216 418 15 00 www.mcaturk.com