Soğuğa “içten” meydan okuyun

Tatlı patates

Patates demişken, bu tatlı patatesin bildiğiniz patatesten farklı olduğunu belirtelim… Görünümü normal patatesi andırsa da içi daha koyu bir renge sahip. Tadı pişmiş kestaneyi andıran tatlı patatesin en çok lif oranı yüksek. Bir adedinde 26 g karbonhidrat bulunduran sebzenin, neredeyse yok denecek kadar az yağ oranıyla bağışıklık sistemini koruyan ve soğuk algınlıklarını engelleyen bir etkisi var.

Muz

Muz deyince aklınıza potasyum geliyor değil mi? Haklısınız… Çünkü bir adet muzda tam 370 mg potasyum bulunuyor. Bu da yüksek tansiyon riskinin neredeyse sıfıra düşürülmesi anlamına geliyor. Günlük magnezyum ve B vitamini ihtiyacını karşılayan muzu günün her saati tüketebilirsiniz. Kahvaltılarınızda fıstık ezmesi ya da reçellerle birlikte yiyerek enerjisini yükseltebilir, dışarı çıktığınızda kanınızı donduran soğuğu görmezden gelebilirsiniz.

Dut ve üzüm pekmezi

Annelerinizden ya da aile büyüklerinizden “Biraz pekmez ye, üşümezsin” denildiğini hatırlarsınız. Elbette bir bildikleri vardı… Üzüm, dut, ardıç ve keçiboynuzu gibi çeşitleri bulunan pekmezleri, doğal ve katkısız olarak tercih ettiğiniz sürece tehdit oluşturmuyor. Her sabah kahvaltıdan önce ya da sonra yutacağınız bir yemek kaşığı pekmez, sizi gün içinde sıcak tutmaya yardımcı oluyor. Pekmez, içerisindeki doğal şeker sayesinde kan değerlerinizi ve kan basıncınızı olması gereken seviyeye getirerek enerjinizi de koruyor.

Ceviz

Ceviz her zaman iyi bir besin ama kışın daha da işe yarıyor. İster tek, ister salatanızın içinde, ister tatlınızın üzerine koyarak tüketin, ceviz her durumda kurtarıcınız olacak. Her gün düzenli olarak üç-dört adet tüketilmesi tavsiye edilen ceviz, kalp atışlarını düzenlemesinin yanı sıra Omega-3 ve Omega-6 yağları sayesinde üşümenize de engel oluyor. Antioksidan etkisi gösterirken aynı zamanda kas dokusunu yenilemeye yardımcı oluyor. Düzenli egzersiz yapanlara duyurulur…

Yulaf ezmesi

Spor yapanlar yulafın ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu bilir. Yüksek besin değerleri sayesinde sporculara egzersiz sonrasında kaybettikleri ve almaları gereken enerjiyi vermede yardımcı olan yulaf ezmesi, en iyi kahvaltı seçeneklerinden biri. Uzun süre tok tutması ile bilinen yulaf ezmesi, kan şekerini düzenliyor ve kolestrol seviyesini düşürüyor. Şeker oranı sadece yüzde 1 olan yulaf, bu açıdan yararlı bir enerji kaynağı. Yapacağınız yulaf ezmeli kahvaltıda, kasenizin içine biraz süt, birkaç parça meyve ilave ederek daha lezzetli hale getirebilirsiniz.

Balkabağı

A, C, K vitamini, potasyum, fosfor, magnezyum ve kalsiyum değerleri açısından zengin bal kabağı, kansızlığa bağlı üşüyen kişilerin bir numaralı kurtarıcısı. Yüksek oranda lif içeren bu besin, sindirim sistemini rahatlatarak hızlandırıyor. Beta karoten ve likopenden zengin olması ile kalp rahatsızlıklarını da önleyen bal kabağı, kasları güçlendirerek vücut direncini iki katına çıkarıyor.

Avokado

Sağlıklı beslenmeyi bir yaşam şekli haline getirmiş kişilerin sıkça tükettiği avokadonun faydaları saymakla bitmiyor. Doymamış yağ asitleri ile yüksek kolestrolü ciddi şekilde engellemesiyle ün salmış avokado, bünyedeki toksik maddeleri etkisiz duruma getirerek, oluşabilecek tüm hastalıklara da karşı koymuş oluyor. Avokadoyu tüketebilmeniz için yumuşamasını beklemeniz gerekiyor. Sonrasında da ister dilimleyerek ister kaşıklayarak ya da salatanızın, yemeğinizin yanında yiyebilirsiniz.

Zencefil

Soğuk algınlığına yakalanmak üzeresiniz ya da çoktan yakalandınız. Sizi anında ayağa kaldıracak, vücudunuzdaki tüm toksinlerden terleterek arındıracak bir şeye ihtiyacınız var. Siz o nedir diye sormadan biz söyleyelim: Zencefil. Aslında zencefilin yararları saymakla bitmiyor ancak en bilinenleri arasında solunum yollarını açması, iyi bir antioksidan olması ve uykuyu rahatlatması yer alıyor. Üşümemek amacıyla içtiğiniz her bir zencefil çayını yudumlayarak aslında tüm vücudunuza iyilik yapmış oluyorsunuz. Mide rahatsızlıklarını iyileştiriyor, bağırsaktaki işleyişi düzenliyor. En önemlisi kalp ritminizi düzenlemeye yardımcı oluyor.

Hindistan cevizi yağı

İçinizin ısınması asıl amacımız ama diğer bir yandan da soğuk havanın cildimize gösterdiği olumsuz etkileri de görmezden gelmemeliyiz. Hem içinizi ısıtacak hem de cildinizin pH dengesini koruyacak bir besin; Hindistan cevizi yağı… En azından yapacağınız tatlılarda Hindistan cevizi yağına yer vererek bir şekilde beslenmenize dahil edebilirsiniz. Tüketmekten hoşlanmıyorsanız miktarında aşırıya kaçmamak şartıyla kuru bölgelerinize sürebilir, kağıt havlu yardımıyla fazla yağı giderebilirsiniz.