'Sırf onun yüzünden döneceğim'
Güncelleme Tarihi:
"Otistik çocukların beyinlerinde inanç alanı olmadığı için Allah'a inanmayı bilmiyorlar" diyen Fehmi Kaya'nın açıklamaları üzerine bir tepki de Hürriyet Dünyası Yazarı Ayşegül Domaniç Yelçe ve çok uzaklardan ABD Güney Florida Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ders veren bir Türk'ten geldi. İşte Ayşegül Domaniç Yelçe'nin yazısından o sözlere tepkiler...
Merhabalar sevgili okurlar. Adana Otistik Çocuklar Sağlık ve Eğitim Derneği Başkanı Sosyolog Fehmi Kaya’nın “otistik çocukların farkında olmadan rahatsızlık nedeniyle doğuştan ateist oldukları” yönündeki iddiası büyük tepkilere neden oldu. Ben de, kızgın ve üzgün okurlarımdan konuyu köşeme taşımamı isteyen pek çok e-posta aldım. Bunlardan yalnızca birini özetle aktarmak ve konu ile ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sözünü ettiğim okurumun otistik bir çocuğu var. Halen Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyor. Güney Florida Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ders veriyor. Adı, Serhat Tanyolaçar…
"BU ÜLKE İSLAMOFAŞİZMİN PENÇESİNDE KALMIŞ"
“Otistik çocuk sahibi bir baba olarak gözlerim yaşardı,” diyor Sayın Tanyolaçar; “Şu anda Florida'dayım, sabahtan beri bu kişiyi o göreve atayan insanlara ulaşmaya çalışıyorum.
Lütfen yazın, birşeyler yapın, hatta tüm köşe yazarı dostlarınız ile yazın. Bu ülke artık tamamen İslamofaşizmin pençesinde kalmış. Bir şeyler yapma zamanı gelip geçmektedir!
Ben elimden gelen tüm imkânlar ile artık bu kafa yapısına karşı geliyorum. Türkiye'den 12 sene önce ayrıldığımda kesinlikle dönme planım yoktu, ama bu sene dönüp ülkem için bi şeyler yapmaya başlayacağım. Bir aydın ve de sanatçı olarak…”
AİLELER ÇOCUKLA VE TOPLUMLA MÜCADELE EDİYOR
Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğu. Genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkıyor ve ömür boyu devam ediyor. Otizmin bugün için bilinen tek tedavisi özel eğitim. Özel eğitimin amacı çocuğun ihtiyaçlarına yönelik olarak planlanmış programlarla, çocuğun gelişimsel olarak mümkün olduğunca akranları düzeyine ulaşmasını sağlayabilmek. Ayrıca, eğitimin ömür boyu sürdürülmesi gerekiyor. Eğitim kesildiğinde, kazanılmış becerilerin kaybedilmesi ihtimali ile karşılaşılabiliyor. Bu nedenlerle, otistik çocukların eğitimi zor ve masraflı bir süreç içeriyor.
Yetersizlikleri olan bir çocuğa sahip olmak hiçbir anne-babanın isteyerek seçebileceği bir durum değil. Böyle bir çocuğa sahip olan anne ve babalar çok büyük sorunlarla boğuşuyorlar.
Çocukları ile uğraşmanın yanı sıra, genelde normal olanı kabul etme eğilimindeki bir toplumla mücadele etmek durumunda kalıyorlar.
18 yaşında otizmli birey annesi Nurşen Hançer ve Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği Başkanı Adem Kuyumcu’nun da söyledikleri gibi; otizmli çocukların din dersi eğitiminden önce öz bakım becerilerini kazanmalarını sağlayacak eğitime ihtiyaçları var. Ülkemizde henüz bu temel eğitim bile tam olarak karşılanamazken din eğitiminin konu ile ilgili bir dernek başkanı tarafından öne çıkartılması, otistik çocuğa sahip aileleri ister istemez üzmüş bulunuyor.
OĞLUM EZANI EZBERLEMİŞ AMA ANLAMINI BİLMEDEN
Bu konudaki görüşlerine başvurduğum otistik birey annesi ve ZİÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Ayşim Akurgal; “Otistiklere her şeyi ezberletebilirsiniz, ama ancak anlamını bilmeden tekrarlayabilirler; hele ki din gibi soyut bir kavram olursa. Benim oğlum ramazanda programları dinleyerek Ezan’ı ezberlemiş, ama ne olduğunu bilmeden.” diyor.
Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Usta’nın "otistik çocukların ateist olduğu" iddiasıyla ilgili olarak söylediği gibi; "Ateizm, tanrı ve diğer metafizik inançları reddetme yönündeki bilinçli bir tercih. Dolayısıyla, otizmli dahi olsa bir insan ateist doğamaz."
Bence önemli olan neye, niçin inandığımızı biliyor olmak ve ibadetimizi bize öyle dayatıldığı için değil, yürekten istediğimiz için yapabilmek. Sayın Kaya’nın ortaya attığı türden görüşler ülkemizin imajına ve inançlarımıza zarar veriyor.
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...