Güncelleme Tarihi:
INFLUENZA B VAKASI DOMUZ GRİBİNDEN FAZLA
GRİP AŞISI HAYAT KURTARIR
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Esin Şenol’ün verdiği bilgiye göre, gebeler, 6 ay-5 yaş çocuklar, 65 yaş üzeri olanlar, kalp-akciğer hastalığı bulunanlar, kanser, diyabet, diyaliz hastası olmak gibi müzmin sağlık sorunları bulunanlar, bağışıklık sistemi baskılananların sorunlu ve şiddetli grip geçirme riski bulunuyor.
Grip risk grubundakiler dışında genellikle istirahat, bazen de grip için mevcut antivirallerin kullanılmasıyla (ki çoğunlukla gerekmez) 3-7 gün içinde sorunsuz atlatılabiliyor. Ancak risk grubundakilerin grip olmaları mümkünse önlenmeli veya gribi hafif geçirmeleri sağlanmalı. Prof. Dr. Şenol, “Bunun tek yolu her yıl grip aşısı olmaları. Eğer aşı yapılamamışsa veya o yıl aşı etkinliği beklenenden daha düşükse bu kişilere en kısa sürede grip için mevcut antiviraller başlanmalı” diyor. Bir kez grip geçirmek nasıl hayat boyu hastalıktan korumuyorsa, aşılanmak da ömür boyu korumuyor. Dolaşımdaki virüsler sürekli tip değiştirdiği için her yıl yeni aşı üretilmesi gerekiyor.
NİSANA KADAR SÜRER
Grip virüslerinin dünya üzerindeki hareketinin Dünya Sağlık Örgütü tarafından takip edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Badur, şunları söyledi:
“Grip salgınlarını önceden tahmin etmek ve konu ile ilgili öngörüde bulunmak olası değil. Kısacası “grip salgını kapıda, geliyor, gelecek..” şeklindeki yorumlar da gerçekçi değil. Bugün için son 5 sezondur gözlediğimiz tek farklılık, ülkemizde grip sezonunun (küresel iklim değişikliği nedenine bağlı olabilir) ötelendiği. Eskiden kasım-aralık aylarında başlayan salgınlar, ocak-şubat aylarına kaydı. Grip mevsimi nisan ayı sonuna kadar sürüyor.”
“DOMUZ GRİBİ DEMEYELİM”
H1N1 virüs için “domuz gribi” tanımının kullanılmasının yanlış olduğunu ısrarla vurgulayan Prof. Dr. Badur, nedenini şöyle açıkladı:
“2009/2010 sezonunda yeni bir yapıya sahip olan ve insanların daha önce karşılaşmadığı, bu nedenle de bağışık olmadıkları pdmH1N1 virüsü (pandemik H1N1 virüsü) ortaya çıkmıştı. Bağışıklığın bulunmamasına bağlı olarak virüs süratle kıtalar arası yayılım gösterdi. Daha popüler bir yaklaşım sonucu, genetik yapısının bir bölümünü domuzlarda görülen Influenza virüsünden alan bu mikroorganizmaya “domuz gribi etkeni” dendi. Ancak geçen süre zarfında virüs çok sayıda insanla temas ettiği için toplumsal bir bağışıklık oldu. Daha önceki salgınları izleyen dönemlerde olduğu gibi H1N1 virüsü de sıradan mevsimsel grip etkenlerinden biri haline dönüştü.”
ÇOCUKLARIN YÜZDE 30’U HER YIL GRİP OLUYOR
Genel olarak erişkinlerin yüzde 5-10’u, çocukların yüzde 20-30’u her yıl grip salgınlardan etkileniyor. Hafiften şiddetliye değişen seyirler gösteren grip, gebeler, 6 ay-5 yaş arası çocuklar, 65 yaş üzerindekiler, kalp-akciğer hastalıkları, diyabet, kanser gibi süregen ya da bağışıklık sistemini etkileyen sağlık sorunları olanlarda ölümle sonuçlanabilen ağır ve şiddetli hastalık tablosuna yol açabiliyor. Her yıl dünyada 3-5 milyon şiddetli (genellikle hastaneye yatırılması gereken ) olgu ve 250 bin-500 bin fazladan ölüme yol açıyor. Bu yüzden önemli ve önemsenmesi gereken bir hastalık.