Güncelleme Tarihi:
Burun ve göz çevresindeki kemiklerin içindeki boşluklara "sinüs", bu boşlukların burun içine açıldıkları kanallardaki tıkanıklıklar nedeniyle iltihaplandığında ortaya çıkan enfeksiyona "sinüzit" deniliyor. Hastaların yaşam kalitelerine direkt olarak olumsuz etki eden sinüzit, en sık olarak kasımdan mart-nisan aylarına kadar olan dönemde görülüyor. İşte, sinüzit hakkında merak edilen tüm detaylar...
SİNÜZİT BELİRTİLERİ NELER?
Kış aylarında özellikle kaloriferli evlerde iyice kuruyan havanın sinüzit gelişimine neden oluyor. İşte, akut ve kronik sinüzitin belirtileri;
Akut sinüzitte burun tıkanıklığı, sarı, yeşil veya kanlı burun akıntısı, gözlerin etrafında ağrı, diş ağrısı ile karışabilen yanak ağrısı, yüzde basınç hissi, öne eğilmekle artan yüz veya baş ağrısı, kötü ağız kokusu belirtileri bulunabilir. Bazen de kuru öksürük, hafif ateş veya mide rahatsızlığı şikayetleri görülebilir. Kronik sinüzitte, belirtilerin süresi üç aydan uzundur. Gerginlik tipi baş ağrısı, migren, burundaki kıkırdak eğriliğine bağlı burun tıkanıklıkları ve mevsimsel alerji sinüzitle karışır. Hastalığın belirtileri koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, koku alamama ve özellikle geceleri artan öksürük olabilir.
Akut sinüzitte ateş, baş ağrısı ve burun akıntısı tıkanıklığı vardır. Hasta, koku almakta dahi güçlük çeker. Kronik sinüzitte ise bütün bunlarla beraber başta bir ağırlık, doluluk hissi vardır. Hastanın konuşması, ses tınısı dahi değişir.
SİNÜZİT TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Akut sinüzitin tedavisi antibiyotikler ve burun açıcı ilaçlarla yapılıyor. Eğer sinüzit kronik hale gelmişse ve sinüslerin burun içine açılan deliklerinde açılmayacak tıkanıklıklar oluşmuşsa ameliyatla tedavi etmek gerekir. Beraberinde çok ağır bir nazal alerji varsa ve ameliyat sonrası hastanın ilaç tedavisi ile durumu iyi takip edilmezse sinüzit tekrarlayabilir.
Sinüzit tedavisi nedene yönelik yapılmaktadır. Eğer soğuk algınlığına bağlı olduğu düşünülüyorsa burun ödemini azaltacak burun spreyleri ve soğuk algınlığı ilaçları ile tedavi edilir. Bulguların 7-10 günü geçmesi veya 5. Günden sonra semptomların kötüleşmesi halinde bakteriyel bir enfeksiyon gelişmiş olabileceği düşünülür ve kulak burun boğaz hekiminin muayenesiyle kesin karar verebileceği antibiyotik seçeneği göz önünde bulundurulur. Temiz su ile hazırlanmış tuzlu-karbonatlı sular, eczaneden alınacak okyanus suları veya serum fizyolojikler yardımı ile burun yıkaması yapılarak sinüslerin ağızlarının temizlenmesine yardımcı olunabilir.
- Alerjiye bağlı olduğu düşünülen durumlarda alerji ilaçları tedaviye eklenir.
- Diş enfeksiyonları tedavi edilmelidir.
- Reflü hastalığına yönelik önlemler alınmalıdır.
- Beslenme desteği sağlanmalı ve eksik olan vitamin ve minarellerle desteklenmelidir. Özelliklede A, C, D ve E vitaminleri, selenyum, çinko ve magnezyum bunlardan bazılarıdır.
- Sigara içilmemeli, temiz havada alınmalıdır.
Özetleyecek olursak sinüslerin ağzını tıkayacak nedenlerin önüne geçilmeli, burnumuzun açık kalmasını sağlamalı, sinüsleri örten mukozayı zararlı etkenlerden uzak tutmalıyız.