Güncelleme Tarihi:
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın, kolon kanserinde kişisel tedavilerin yaygınlaşması ve yeni ilaçlarla yaşam süresinin uzadığını belirterek, “Tüm kanserlerin yüzde 20'sini sindirim sistemi kanserleri oluşturmaktadır. Bu kanserler, ülkemizde kanser ölümlerinin de önde gelen nedenlerindendir. Sinsi ilerlediği için de teşhiste geç kalınıyor” dedi.
"DIŞKIDA GİZLİ KAN TESTİ KANSERE DÖNÜŞMEDEN TANI SAĞLAR"
İstanbul’da düzenlenen 5. Uluslararası Gastrointestinal Kanserler Konferansı’nda konuşan Prof. Dr. Şuayib Yalçın, özellikle sindirim sistemi kanserleri içinde kolon kanserinde tarama olduğuna dikkat çekerek, “Özellikle 10-50'li yaşlarda, 10 yılda bir yaptıracakları dışkıda gizli kan testiyle erken tanıyla daha kanser olmadan yakalamak mümkün oluyor. Karaciğer kanserleri için Hepatit enfeksiyonu olanlarda bunun yakın takip edilmesi gerekiyor. Özellikle Hepatit B ve C virüsü, aşırı alkol tüketimi, yağlanmış karaciğerler, karaciğer kanserinin sık görülen nedenleri arasındadır.
TÜRKİYE MODERN İLAÇLARIN BİRÇOĞUNA ULAŞABİLİYOR
Bu hastaların hem antimikrobiyal, antiviral tedavi almaları hem de kiloları fazla ise kiloyu azaltmaları gerekiyor. Alkol bırakmalarını öneriyoruz. Kolon kanserinde testlere rağmen barsak alışkanları değiştiyse, dışkılarında gizli kan görüyorlarsa hemen hekime başvurmaları gerekir. Bu nedenle daha erken tanı konuyor ve tedavi mümkün olabiliyor. Türkiye şanslı ülkelerden birisi. Çünkü kanserle ilgili tedaviler genel olarak Sosyal Güvenlik Sistemi kapsamı alanına giriyor. Bazı özel durumlar için ücret ödemesi gerektiği durumlar söz konusu. Genel olarak baktığımız zaman Türkiye’de, bütün kanser ilaçları ve bakımı kapsama alanında. Modern ilaçların çoğuna ulaşılıyor. Hastaların kanser tedavisine ulaşmaları, tenkite uğramaları gibi sorunlar dünyanın her yerinde var, bunlar da göz ardı edilmeden bu hizmetlerin iyileştirilmesine ihtiyaç var. Son yıllarda bunlarla ilgili güzel iyileştirilmeler de oldu. Hastaya ve hasta yakınlarına ücretli izin alma hakkı tanındı. Bu nedenle kanser hastalarının sorunları lehine düzenlemeler devam ediyor'' dedi.
“FAZLA YAĞLI VE KIRMIZI ETTEN ZENGİN BESLENME KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR”
Kolon kanserinin ülkede en sık görülen sindirim sistemi kanseri olduğuna dikkati çeken Yalçın, bu kanser türünün günümüzde neden ve nasıl oluştuğu yönünde çok önemli bilimsel gelişmeler olduğunu söyledi.
Artık bu kanseri çok daha iyi anladıklarını ifade eden Yalçın, “Kalın bağırsak kanseri, tüm kanserlerin yüzde 8'ini oluşturmakta olup sindirim sisteminin en sık görülen kanseridir. Bu kanser, kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci, erkeklerde ise akciğer ve prostat kanserinden sonra üçüncü sırada yer alıyor. Bu durumda Türkiye'de yıllık yaklaşık 10-12 bin yeni vaka bekleniyor. En önemli risk faktörü, yaşlanmadır. En sık 50 yaş sonrası görülür. Bu kanser, beslenme ile doğrudan ilişkilidir. Fazla yağlı ve kırmızı etten zengin beslenme, şişmanlık, sebze ve meyveyi az tüketme, az posalı ve az lifli gıda tüketme, riski artırmaktadır.”
“DÜNYADA 4 MİLYON SİNDİRİM SİSTEMİ KANSERİ VAKASI VAR”
Uluslararası Kanser Savaş Örgütü (UICC) Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk ise, “Dünya'da görülen 14 milyon kanserin, 3,5 - 4 milyonu sindirim sistemi grubu kanserleridir. Kalın barsak, mide, yemek borusu ve pankreas kanseri, en çok görülenler bunlar. Bunların toplamında rakam 4 milyona çıkıyor. Türkiye'de her yıl 175 bin civarında kanser vakası görülüyor. Bunun yüzde 20'si sindirim sistemi kanseri. Her sene 40 bin kişinin hayatını ve ailelerinin hayatını etkileyen kanser türleri konuşuluyor. Neden? Çünkü, sindirim sistemi kanserin belli oranda korunmanın olduğu, bir kısmında tedavinin olduğu, birçok fırsatların olduğu kanser türleridir. Türkiye yakın yıllarda onkolojik hizmetlerde, Tıp Fakültelerinin eğitime katkısı ve hastanelerde sunduğu hizmetlerle artık Ankara, İstanbul, İzmir'in dışında hizmetleri sunar hale gelmiştir. Bu kanserlerin tedavisi Türkiye'de yapılabilmektedir. Tedavi başarıları erken evredeki başarı şansı ile geç evredeki hastada başarı şansı aynı değil. Bunları söylerken kalın bağırsak kanserlerinde yüzde 50 kadar, yemek borusu kanserinde yüzde 90 kadar, mide kanserinde tuzu kontrollü tüketerek bu yöntemlerle belli oranlarda korunma mümkün'' şeklinde konuştu.
“BU GRUP KANSERLERDE TEŞHİSTE GEÇ KALINIYOR”
Kutluk ayrıca, gastrointestinal kanserlerin sinsi seyretmekte olduğunu, genellikle ileri evrede belirtilere yol açtıkları için çoğu kez geç aşamada tanı konulduğunu ve tedavi şansının bu nedenle azaldığını söyledi.
Kutluk, bu kanserlerden korunmak için bazı tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizerek, “Bunların başında tütünden uzak durma, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü ve egzersiz gelmektedir. Ayrıca enfeksiyonlardan korunmak, Hepatit B'ye karşı aşı olmak ve alkolden uzak durmak gereklidir. Kanserden korunmada bireylerin tedbir alması dışında toplumsal ve sosyal önlemlerin de alınması önemlidir. Bunların başında çocukluk çağından itibaren sağlıklı yaşamın desteklenmesi lüzumludur. Bunun için de çocukların korunması çok önemlidir” diye konuştu.