Güncelleme Tarihi:
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çelik, yaptığı açıklamada, sigaranın başta kanser olmak üzere birçok hastalıkta önemli bir faktör olduğunu söyledi.
Tütün kullanımının her çeşit kanseri arttırdığını vurgulayan Çelik, kanserlerin yaklaşık yarısının,, tütün ve tütün mamullerinin kullanımından kaynaklandığını ifade etti.
Çelik, tütün ve tütün ürünleri kullanımının başta akciğer kanseri olmak üzere gırtlak, yutak, yemek borusu, ağız boşluğu, rahim ağzı, mesane, böbrek, pankreas, idrar yolları kanserine neden olduğuna dikkati çekti.
Özellikle akciğer kanseri ile içilen sigara miktarı arasında açık bir ilişki olduğuna dikkati çeken Çelik, sigaraya başlama yaşı, sigara kullanma süresi ve günlük tüketilen sigara miktarının kanser riskini belirlediğini bildirdi. Çelik, sigaranın zararlı etkisinin sigara bırakıldıktan 10-15 yıl sonra bile devam ettiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Sigara dumanında 4 bine yakın sayıda kimyasal madde bulunmaktadır. Bunun 50'ye yakını kanserojendir. Bunların dışında sigaranın kağıdının imalatında bile 269'u (yanmış) katkı maddesi olmak üzere 602 farklı madde kullanılır. Sigara kağıdı için 25 (yanmış), kenar ek yeri yapıştırıcısı için 9 (yanmış), sigara kağıdı üzerindeki mürekkepte 35 (yanmış), filtreleme için 39 (yanmamış), filtre sargısında 51 (yanmamış), filtre yapıştırıcısında 37 (yanmamış), uç kağıdı ve mürekkebinde 137 (yanmamış)."
BUGÜN DÜNYA SİGARAYI BIRAKMA GÜNÜ
Dünya Tütüne Hayır Günü (WNTD), Dünya Sigarasız Günü, Dünya Tütünsüz Günü veya Dünya Sigarayı Bırakma Günü her yıl 31 Mayıs tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) üye devletlerince 1987 yılından bu yana tüm dünyada kutlanan önemli gündür. Bu günde, sigara kullanıcılarının 24 saat süreyle sigarayı bırakmaları teşvik edilmektedir. Günümüzde her yıl dünya genelinde 5.4 milyon kişinin ölümüne neden olan ve yaygın bir hale gelen tütün kullanımının küresel olarak sağlık üzerine etkilerine dikkat çekilmesi amaçlanmıştır.
"Günde yaklaşık 300 kişinin ölmesi gelir"
Çelik, dünyada 15 yaş üstü 1,2 milyar kişinin sigara içtiğini ve bu rakamın 2025'te 1.6 milyara ulaşmasının beklendiğini belirterek, "Her yıl dünyada 5 milyon insan sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Diğer bir deyişle 'altı saniyede 1 kişi' ölmektedir. 2030'da ise 8 milyon kişinin sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybedeceği ve bu ölümlerin yüzde 70'inin de gelişmekte olan ülkelerde olacağı öngörülmektedir" diye konuştu.
Türkiye'de yılda 120 bin kişinin sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdiğini dile getiren Çelik, "Bu günde yaklaşık 300 kişinin ölmesi anlamına gelir" dedi.
Çevresel tütün dumanına maruziyetin akciğer ve meme kanseri riskini arttırdığına dikkati çeken Çelik, pasif içicilikten her yıl dünyada milyonlarca, Türkiye'de de yaklaşık 17 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Çelik, evde ailesi sigara içen çocukların günde beş sigara içmiş kadar zehirlendiğini belirterek, "Eşi sigara içen kadınların akciğer kanserinden ölme riski 2-3 kat, meme kanseri gelişme riski ise 2 kat daha fazla olmaktadır" diye konuştu.
Sigara bağımlığında tıbbi desteğin çok önemli olduğunu vurgulayan Çelik, "Farmakolojik tedavi ile başarı oranı artmaktadır. Destek almaksızın kendisi sigara bırakan kişilerde bir yıl sonunda sigara içmeme oranı yüzde 5'te kalmakta, profesyonel destekle başarı şansı yüzde 15'e çıkmakta, farmakolojik tedaviyle yüzde 25-30'ların üzerinde başarı sağlanmaktadır" açıklamasında bulundu.
Elektronik sigaraya dikkat
Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay da sigarayı bırakmak için kullanılan elektronik sigaranın da kontrolsüz ve denetimsiz alındığında farklı bir bağımlılık yapabildiğini ifade etti.
Uzmanların, ABD'de e-sigara kullanımının belirgin şekilde arttığını belirtiğini anlatan Uzbay, şu bilgileri paylaştı:
"Özellikle Çin ve Uzakdoğu menşeyli elektronik sigaralar tehlike oluşturuyor. Son zamanlarda kısaca e-sigara denilen elektronik sigara kullanımı, yerine koyma yaklaşımı olarak ortaya çıktı. Ancak bunun da sakıncalı tarafları var, mutlaka hekim kontrolünde kullanılmalı ve kontrolsüz (merdivenaltı üretim gibi) e-sigarayı kesinlikle önermiyoruz. Çünkü taşıyıcı sistemlerinde ne olduğunu bilmiyoruz. Çünkü, e-sigarada buharlaşan taşıyıcı sistemden nikotin doğrudan alınıyor. Bu çok riskli bir yol, sigaranın içindeki kanserojen maddeleri içermiyor ancak kullanan kişi saf nikotini doğrudan alıyor.
E-sigara Avusturalya gibi bazı ülkelerde yasak. ABD'de ve İngiltere'de serbest ancak dikkatli bir denetim altında. Türkiye'de de yasak. Ancak yurt dışından siparişle ya da farklı yöntemlerle insanlar buna ulaşılabiliyor. Özellikle Çin ve Uzakdoğu menşeyli ürünler vücut için zararlı olabilecek kalitesiz içeriğe sahip."