Sigara bırakmaya bilimsel zorunluluk

Güncelleme Tarihi:

Sigara bırakmaya bilimsel zorunluluk
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2007 10:31

SAĞLIK Bakanlığı, sigara bıraktırmada kullanılan akupunktur, lazer, biyorezonans gibi yöntemlerin ‘Bilimsel olmadığını’ bildirip, bu uygulamalara son verilmesini istedi.

Buna uyulmadığı taktirde bu tedavide kullanılan cihaz ve yöntemlerin kullanılmaması için gereğinin yapılacağını bildirildi.

Bir yandan kullanma yaşı ilköğretim düzeyine inen bağımlıların diğer yandan da tiryakiliklerine son vermeye çalışanların sayısı artarken, sigara bıraktırma konusunda alternatif yöntemler uygulanmaya başlandı. Hekim olmayan kişilerin de ‘Sigara bıraktırma tedavi yöntemleri’ni uygulamaya başlaması ile ortaya çıkan başıboşluğa Sağlık Bakanlığı el attı. İzmir'de sadece 4 sigarayı bıraktırma merkezi bulunurken, İstanbul'daki sayının yüzlerce ifade edildiği, bu yöntemleri uygulayanların bir çoğunun da hekim olmadığı belirtildi. Sigara bıraktırma merkezleri ile ilgili genelge yayınlayan Sağlık Bakanlığı sigara bırakma tedavisinde bilimsel kabul edilen yöntemleri hatırlattı. Bu yöntemlerin ‘bupropion' etken maddeli ilaç, nikotin sakızı, nikotin inhalasyonu, nikotin burun spreyi, nikotin bandı (birinci grup ilaç), clonidine ve nortripyline (ikinci grup ilaç) ile danışma ve davranışsal tedavi olduğu bildirildi. Bunların dışında önerilen ve uygulanan sigara bıraktırma müdahalelerinin bilimsel olarak kabul edilmediği belirtilerek, “Bu yöntemlerin yaygın olarak kullanılması, sigarayı bırakmak iseyip başarısız olanlarda hayal kırıklığı yaratıyor. Ve bu isteklerini yok ediyor” denildi.
Ayrıca, Ulusal Tütün Kontrol Programı'nca bu yöntemlerin kullanılmamasına gerekçe olarak, “Ülkemizde sigara bırakma hizmetinin kötü kullanımı vardır ve bilimsel kanıta dayalı olmayan (etkisi olmayan veya etkisi kanıtlanmamış) bırakma hizmeti sunulması yoluyla bireyler yanıltılmaktadır” tespiti yapıldığı da vurgulandı.

Genelgede, biyorezonans tedavi yöntemi olduğu öne sürülen ‘BİCOM 2000' adlı sigara bırakma tedavisinin tıbbi tedavi yöntemi olarak kabul edilmediği, eğitim programı olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağı kaydedildi. Bu cihazın dünya literatürü incelendiğinde tıbbi bir sigara bıraktırma yöntemi olmadığı, cihazın da tıbbi bir cihaz olmadığının anlaşıldığı bildirildi.

Tedavi yapma yetkisinin hekimlere verildiği, dolayısıyle her türlü tedavinin de hekim tarafından veya hekim kontrolü altında yapılması gerektiği hatırlatıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Sigara Bırakma Polikliniği Sorumlusu Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Oğuz Kılınç, 4 yıldan bu yana 1500 kişinin merkezlerine başvurduğunu söyledi. Bilimsel kabul edilen yöntemlerle yüzde 54 başarı elde ettiklerini belirten Kılınç, “Bilimsel güvenirliliği ve geçerliliği olmayan hiçbir yöntemi hastalarımıza önermiyoruz. Akupunktur, lazer ya da biyoresonans denilen yöntemler biimsel kabul edilmiyor, tedavide yer vermiyoruz. Sigara bağımlılığı bir hastalıktır ve bağımlılık tedavisinin bilimsel olması gerekir” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!