Güncelleme Tarihi:
Hava sıcaklığının yüksek olduğu kentlerde yaşayanların susama duygusunu beklemeden sıvı tüketmesi gerektiğini kaydeden Tuğçe Özakçaoğlu, şunları söyledi:
"Vücuttaki suyun yeterli olup olmadığı idrar rengine bakarak kolaylıkla anlaşılabilir. İdrar rengi koyu ise vücuttaki su miktarı yetersiz, idrar rengi açık ise vücuttaki su miktarının yeterli olduğu anlaşılabilir. Ayrıca normalden daha az idrara çıkılıyorsa da vücut susuz kalmıştır. Bu noktada su ve sıvı gıdalar, altın değerindedir. Artan sıvı ihtiyacımızı karşılamak için 2.5-3 litre su tüketilmelidir. Yine bu dönemde asitli ve alkollü içecekler yerine; limonata, ayran, kefir, taze meyve suları ve su tercih edilmelidir."
'DENGELİ BESLENME PROGRAMI OLUŞTURULMALI'
Su ve mineral kayıplarının sadece terleme yoluyla değil, solunum, idrar ve dışkıyla da gerçekleştiğinin ifade eden Özakçaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıcakların arttığı bu dönemde her öğün için bütün besin öğelerini dengeli ve yeterli biçimde içeren beslenme programları oluşturulmalıdır. Kızartılmış, kavrulmuş yağlı yemekler yerine ızgara, buğulama veya haşlama olarak hazırlanmış yemekler tercih edilmelidir. Enerjisi yüksek, şerbetli ve hamur işi tatlılardan uzak durulmalı, daha hafif, sütlü ve meyveli tatlılar tüketilmelidir. Tatlı seçimi olarak dondurma da ideal tercih olabilir. İçerdiği kalsiyumla, yağ yakımına yardımcı olmasının yanında, serinletici bir tatlı olarak tercih edilebilir. Yaz aylarında en çok rastlanan durumlardan biri de besin zehirlenmesidir. Hava sıcaklıklarının artmasıyla besinlerin içerisindeki mikroorganizma üremesi çok daha hızlı gerçekleşir. Özellikle et, süt, yumurta ve balık gibi potansiyel riski yüksek olan gıdalar, açıkta bekletilmemeli ve hijyen koşullarına uygun şekilde pişirilip tüketilmelidir."