Şekerli besinlere dikkat
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2007 13:16
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, şeker gücü düşük besinlerin kan şekerini daha yavaş yükselttiğini belirterek, “Zayıflama diyetlerinde, kalp-damar, yüksek kolesterol, hipertansiyon ya da şeker hastalığından korunmak için şeker gücü düşük besinler tercih edilmelidir” dedi.
Prof. Dr. Yorulmaz, besinlerin yenildikten sonra vücutta kan şekerini yükseltme hızına “glisemik indeks” ya da şeker gücü denildiğini belirtti.
İçerisinde aynı miktarda şeker olsa bile her besinin farklı hızla sindirildiği ve bağırsaklardan emildiği için şeker gücünün farklı olduğunu anlatan Yorulmaz, “Şeker gücü düşük besinler yenildiğinde, kan şekerini daha yavaş yükseltir ve böylece daha uzun süre tok tutarlar. Bu nedenle zayıflama diyetlerinde, kalp-damar, yüksek kolesterol, hipertansiyon ya da şeker hastalığından korunmak için şeker gücü düşük besinler tercih edilmelidir” diye konuştu.
Şeker gücü düşük besinlerin ensüline duyarlılığı artırdığını ve kan kolesterol düzeyini düşürdüğünü ifade eden Yorulmaz, şeker hastalığı, yüksek kolesterolü, hipertansiyonu ya da kalp damar hastalığı bulunanların da şeker gücü düşük besinlerle beslenmelerinin tedavilerinin bir parçası olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Yorulmaz, bal, pekmez, şekerlemeler, hamur işi, bol şerbetli, kızartılarak yapılmış tatlılar, saf, rafine şekerler, reçel, beyaz undan yapılmış gıdalar, beyaz ekmek, pirinç, patates, şeker katkılı gıdalar, havuç, muz, kavun, üzüm ya da kuru üzüm, kuru kayısı gibi kurutulmuş gıdaların şeker gücünün yüksek olduğunu bildirdi.
ERKEN YAŞLANMA NEDENİ
Fabrikasyon besinlerin de şeker gücünün yüksek olduğunu anlatan Yorulmaz, şunları kaydetti:
“Örneğin mısırın şeker gücü yüzde 50 iken, mısır cipsinde bu oran yüzde 80'e çıkar. Portakal suyunun şeker gücü portakaldan daha yüksektir. Bu besinler kan şekerini hızla yükseltip fazla ensülin salgılatarak hızla kandan çekildikleri için çabuk acıkmaya ve sık sık yemek yeme ihtiyacı doğmasına neden olur ve böylece daha kolay şişmanlatırlar. Fazla salgılanan ensülin trigliseridleri artırır, iyi huylu kolesterolü düşürerek kötü kolesterolün zararlı etkilerini artırır. Bu nedenle kilo almak, sınav ya da yarışma gibi kısa zamanda enerjilerini artırmak isteyenlerin şeker gücü yüksek besinlerle beslenmeleri doğru olacaktır. Ancak şeker gücü yüksek besinler şeker hastalarında, kalp damar, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterolü bulunan hastalarda hastalığı şiddetlendirir, kötü sonuçların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Ayrıca şeker gücü yüksek besinlerin erken yaşlanmaya da neden olduğu belirlenmiştir.”
Yüksek şeker gücü olan besinlerin daha az, düşük şeker gücü olan besinlerin daha çok yenmesi gerektiğini anlatan Yorulmaz, tatlı ihtiyacının taze meyvelerle ya da sütlü ve meyveli tatlılarla karşılaması gerektiğini söyledi.
“Kumpir” gibi şeker gücü yüksek besin yerine patates salatasının tercih edilmesinin daha uygun olacağını anlatan Yorulmaz, “Meyvelerin suyu yerine bütün olarak ve mümkün olduğunca kabukları soyulmadan yemek daha faydalıdır” diye konuştu.
Her öğünde mutlaka sebze ve taze salataya yer verilmesi gerektiğini ve besinlerin mümkün olduğunca kendi suyuyla veya çok az suyla düdüklü tencere veya buharda pişirilmesi gerektiğini ifade eden Yorulmaz, “Ayrıca egzersiz, katı ve hayvansal yağları az yemek, daha fazla lifli posalı yiyecekleri tercih etmek, daha az tuz almak şeker, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, inme gibi sağlık sorunlarından veya bu hastalığı olanları kötü sonuçlarından koruyucu olacaktır” dedi.
İçerisinde aynı miktarda şeker olsa bile her besinin farklı hızla sindirildiği ve bağırsaklardan emildiği için şeker gücünün farklı olduğunu anlatan Yorulmaz, “Şeker gücü düşük besinler yenildiğinde, kan şekerini daha yavaş yükseltir ve böylece daha uzun süre tok tutarlar. Bu nedenle zayıflama diyetlerinde, kalp-damar, yüksek kolesterol, hipertansiyon ya da şeker hastalığından korunmak için şeker gücü düşük besinler tercih edilmelidir” diye konuştu.
Şeker gücü düşük besinlerin ensüline duyarlılığı artırdığını ve kan kolesterol düzeyini düşürdüğünü ifade eden Yorulmaz, şeker hastalığı, yüksek kolesterolü, hipertansiyonu ya da kalp damar hastalığı bulunanların da şeker gücü düşük besinlerle beslenmelerinin tedavilerinin bir parçası olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Yorulmaz, bal, pekmez, şekerlemeler, hamur işi, bol şerbetli, kızartılarak yapılmış tatlılar, saf, rafine şekerler, reçel, beyaz undan yapılmış gıdalar, beyaz ekmek, pirinç, patates, şeker katkılı gıdalar, havuç, muz, kavun, üzüm ya da kuru üzüm, kuru kayısı gibi kurutulmuş gıdaların şeker gücünün yüksek olduğunu bildirdi.
ERKEN YAŞLANMA NEDENİ
Fabrikasyon besinlerin de şeker gücünün yüksek olduğunu anlatan Yorulmaz, şunları kaydetti:
“Örneğin mısırın şeker gücü yüzde 50 iken, mısır cipsinde bu oran yüzde 80'e çıkar. Portakal suyunun şeker gücü portakaldan daha yüksektir. Bu besinler kan şekerini hızla yükseltip fazla ensülin salgılatarak hızla kandan çekildikleri için çabuk acıkmaya ve sık sık yemek yeme ihtiyacı doğmasına neden olur ve böylece daha kolay şişmanlatırlar. Fazla salgılanan ensülin trigliseridleri artırır, iyi huylu kolesterolü düşürerek kötü kolesterolün zararlı etkilerini artırır. Bu nedenle kilo almak, sınav ya da yarışma gibi kısa zamanda enerjilerini artırmak isteyenlerin şeker gücü yüksek besinlerle beslenmeleri doğru olacaktır. Ancak şeker gücü yüksek besinler şeker hastalarında, kalp damar, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterolü bulunan hastalarda hastalığı şiddetlendirir, kötü sonuçların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Ayrıca şeker gücü yüksek besinlerin erken yaşlanmaya da neden olduğu belirlenmiştir.”
Yüksek şeker gücü olan besinlerin daha az, düşük şeker gücü olan besinlerin daha çok yenmesi gerektiğini anlatan Yorulmaz, tatlı ihtiyacının taze meyvelerle ya da sütlü ve meyveli tatlılarla karşılaması gerektiğini söyledi.
“Kumpir” gibi şeker gücü yüksek besin yerine patates salatasının tercih edilmesinin daha uygun olacağını anlatan Yorulmaz, “Meyvelerin suyu yerine bütün olarak ve mümkün olduğunca kabukları soyulmadan yemek daha faydalıdır” diye konuştu.
Her öğünde mutlaka sebze ve taze salataya yer verilmesi gerektiğini ve besinlerin mümkün olduğunca kendi suyuyla veya çok az suyla düdüklü tencere veya buharda pişirilmesi gerektiğini ifade eden Yorulmaz, “Ayrıca egzersiz, katı ve hayvansal yağları az yemek, daha fazla lifli posalı yiyecekleri tercih etmek, daha az tuz almak şeker, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, inme gibi sağlık sorunlarından veya bu hastalığı olanları kötü sonuçlarından koruyucu olacaktır” dedi.