Şekerin kalbi istanbul'da attı Canan Hoca yoktu
Güncelleme Tarihi:
Dünya şeker üretiminin yüzde 90'ını temsil eden Londra merkezli Uluslararası Şeker Örgütü (ISO), 49. Konsey toplantısını Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yaptı. "Şeker en tatlı zehirdir" diyen Prof.Dr. Canan Karatay'ın davetli olmadığı toplantıda obezitenin nedeni olarak hareketsiz yaşam, yanlış beslenme gösterildi. Türkiye Şeker Kurumu Başkanı Hasan Tekin, Türkiye'de gıda ve içeceklerin etiketlerinde pancar şekeri mi yoksa nişasta bazlı şeker mi kullanıldığının yazması gerektiğini söyledi.
"Şeker: Gerçekler ve Efsaneler” başlıklı konsey toplantısında, önceki yıllardan farklı olarak doğal şeker mi nişasta bazlı şeker mi tartışmasına girilmemesi dikkat çekti. İlk gün oturumlarında akademisyen, diyetisyen ve doktor tüm konuşmacılar, kamuoyunda yaratılan algının aksine, bazı kanser türlerinde ve obezitedeki artışın tek nedeninin şeker olmadığını belirttiler.
OBEZİTENİN TEK NEDENİ DEĞİL
Üç gün süren konsey toplantılarında şekerin bir zehir olmadığı, insan beslenmesinde önemli bir gıda maddesi olduğuvurgulanarak şu mesajlar öne çıktı:
"Şeker tüketimi obezitenin tek nedeni değil. Günlük yaşamınızda enerjisi yüksek yağ, karbonhidrat, şekerli gıdalar tüketiyor; tam tahıllı ürünler, sebze meyve tüketmiyor, egzersiz yapmıyorsanız diyabet, kalp, tansiyon hastalıklarına adaysınız."
AMERİKA’DA YENİ DÖNEM
ABD’li Beslenme Uzmanı Lisa Katic, günlük beslenme programında protein, vitamin, karbonhidrat ve yağların dengeli dağılması gerektiğinin önemine dikkat çekti. 1970’li yıllarda şekerin, 1980’lerde yağın, 1990’larda ise yumurta, kırmızı etin şeytan ilan edildiğini anlattı. Katic, son dönemde karbonhidrat ve şekerin yeniden gündeme geldiğini, kalp damar hastalıkları, obezite, diyabet, bazı kanser türlerindeki artışın nedeni olarak gösterildiğini söyledi. Amerika’da Michelle Obama’nın başını çektiği obezite ile mücadele kampanyası çerçevesinde ülkede tüm gıda ve içeceklerde etiketlerin değişmesi kararı alındığını belirtti. Yapılan değişiklikleri ise şöyle anlattı:
“Buna göre etiketlerde o ürünün bir porsiyonunun verdiği kalori ile günlük ihtiyaç duyulan kalori miktarı yer alacak. Ayrıca o üründe hangi miktarda ‘ilave şeker’ kullanıldığı etikette gösterilecek.”
ŞEKER FİYATLARI YÜKSELİYOR
Uluslar arası Şeker Örgütü toplantısında 2015 yılı gelişmeleri ile dünyada 2016-2017 dönemi şeker üretim ve tüketim öngörüleri de açıklandı. Buna göre dünya şeker stoklarındaki azalma 2015’te de devam etti. 2014’te yaklaşık 87 milyon ton olan stok miktarı, 80 milyon tona geriledi. 2016-2017 sezonunda dünya şeker tüketiminin yüzde 1.85’lik artışla 173 milyon tona çıkması bekleniyor. Üretimin ise 163 milyon ton seviyesinde olacağı dolayısıyla yaklaşık 10 milyon tonluk bir açık oluşacağı tahmin ediliyor. Ancak AB, Rusya ve Taylan’da muhtemel üretim artışı nedeniyle bu açık miktarının 7 milyon tona düşebileceği de hasaplanıyor. 2017- 2018 döneminde ise 170 milyon tonluk üretime karşın, 177 milyon tonluk tüketim öngörülürken; yine 7 milyon tonluk bir açık olacağı tahmin ediliyor. ISO yönetimi, dünya tüketim talebinin karşılanabilmesi için üretimin artması, bunun için de mutlaka şeker fiyatlarının yükselmesi gerektiğine dikkat çekti.
"ETİKETLERDE PANCAR MI NBŞ Mİ YAZMALI"
Türkiye Şeker Kurumu Başkanı Hüsnü Tekin toplantı arasında bir grup gazeteciyle Amerika'da etiketlerle ilgili gelişmeler üzerine sohbet etti. Gazetecilerin vatandaşın tükettiği ürünlerin içinde hangi şekerin kullanıldığını bilmesi gerekmez mi, kurum olarak buna ilişkin bir çalışmanız var mı, sorusuna Tekin şöyle yanıt verdi:
"Bu konu bizim kurumumuzu değil Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın görev alanına giriyor. Ancak kişisel düşüncem, etiketlerin üzerinde pancar şekeri mi nişasta bazlı şeker mi kullanıldığına dair bilginin yer alması gerektiğidir. Vatandaş, tükettiği ürünün içeriğini bilerek, kendi kararını kendi verebilmelidir."
OTOBÜSE BİNİN, OBEZ OLMAYIN
ISO Dönem Başkanı ve Türkiye Şeker Kurumu Başkanı Hüsnü Tekin de fiziksel aktivite araştırmasına göre yürüyüş,bisiklet ve toplu taşım kullanım yoğunluğunun olduğu ülkelerde obezite oranının düştüğüne dikkat çekti. “Teknoloji insanların yaşam şeklini değiştirdi. Hareketsiz kaldılar, işe arabayla gittiler, asansörle çıktılar. Dolayısıyla sorunun kaynağını doğru yerde araştırıp doğru yerde bulmalıyız” dedi.