Sedef Hastalığının Etkileri Deriyle Sınırlı Kalmayabilir
Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de bir milyondan fazla kişiyi etkilediği tahmin edilen sedef hastalığı (psoriasis) konusunda Dünya Psoriasis Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Psoriasis Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Uludağ Üniversitesi Dermatoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, sedef hastalığının görünenin çok ötesinde bireysel ve toplumsal etkileri olduğunu ifade ediyor.
Psoriasisin, deride tipik olarak keskin sınırlı kırmızı alanlar üzerinde yerleşmiş, parlak, beyaz kepeklerle kendini gösterdiğini hatırlatan Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, hastalığın sadece deriyi ilgilendirmediğini belirterek şu bilgiyi veriyor:
“Sedef lezyonları tetikleyicilerin etkisiyle tüm gövdeyi kaplayarak eritrodermi olarak adlandırılan ve yaşamı tehdit edebilecek şiddetli bir forma dönüşebilir. Özellikle şiddetli seyrettiği dönemlerde daha belirgin olmak üzere karaciğer yağlanması, diyabet, kalp hastalıkları, mide bağırsak hastalıkları ve obezite gibi sistemik hastalıklarla veya durumlarla birliktelik gösterebilir.”
SEDEF HASTALIĞI BULAŞICI DEĞİL!
Halk arasındaki yaygın kanının aksine psoriasisin bulaşıcı olmadığının altını çizen Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, “Psoriasis lezyonlarında şimdiye kadar bulaşıcı bir mikroorganizmanın varlığı gösterilememiştir. Tokalaşma, sarılma veya benzeri deri teması hastalığın sağlıklı kişilere geçmesine neden olmamaktadır. Psoriasiste genetik geçiş bilinmektedir. Anne veya babanın birinde sedef varsa, çocukta sedefin ortaya çıkma ihtimali yüzde 10’a, ikisinde de sedef varsa çocukta sedef olma ihtimali yüzde 50’ye kadar yükselmektedir” diyor.
SEDEF TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK
Tedavide ilk adımın döküntülerin tam ya da tama yakın kaybolmasının sağlanması, ikinci adımın ise bu iyilik halinin korunması olduğunu belirten Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, “Sedef tedavisinde topikal tedavilerden fototerapiye, oral ilaçlardan biyolojik ilaç tedavilerine kadar değişen spektrumda seçenekler mevcut. Önemli olan hastanın risk faktörleri ile birlikte bütünsel değerlendirilip doğru zamanda doğru tedavinin başlanmasıdır” diyor.
İklimsel ve çevresel faktörlere ek olarak pandeminin getirdiği psikolojik yüklenmenin de hastalar üzerinde negatif etkileri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Emel Bülbül Başkan, özellikle Kovid-19 pandemisi döneminde sedef hastalarını tedavilerini, doktor kontrolünde sürdürmeleri konusunda uyarıyor.
HASTALARIN MÜCADELESİNE ÖNEMLİ DESTEK
Psoriasisin ömür boyu sürecek bir mücadele gerektirebileceğini hatırlatan Prof. Dr. Başkan şunları söylüyor:
“Hastalığın fiziksel ve toplumsal yükü, yaşanan maddi ve manevi kayıplar hastaların psikolojik durumunu etkileyebilir. Günümüz sağlık hizmetleri kapsamında sedef hastalığı olan hastalara hastalığının ne olduğunu, hastalığı tetikleyen faktörleri, hastalığın tedavisini ve yardımcı yöntemleri anlatacak, yönlendirecek, mevcut tedavi seçeneklerini tartışacak ve hastayı tedavi kararına dahil edecek zamana ve buna olanak verecek iradeye ihtiyacımız var.”
“İNSANLARA DAHA İYİ BİR YAŞAM SUNMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
“Lilly olarak, 140 yılı aşkın süredir devam eden güçlü mirasımızla, insanlara daha iyi bir yaşam sunmak için çalışıyoruz. Ülkemizde de, farklı tedavi alanlarında sürdürdüğümüz faaliyetlerle ürünlerimizi Türk tıbbının ve hastalarının kullanımına sunuyoruz.
Misyonumuz, yıpratıcı hastalıklardan muzdarip olan hastalar için yaşamı iyileştirmektir. Bu, psoriasis (sedef hastalığı) tedavisindeki beklentiler konusunda da çıtayı yükseltmek anlamına geliyor.
Unutulmaması gereken en önemli gerçek, sedef hastalığının tedavisinin mümkün olduğudur. Lilly İlaç olarak insanlara daha iyi bir yaşam sunmaya yönelik çalışmalarımız çerçevesinde, psoriasis tedavisine ve bu alandaki karşılanmamış ihtiyaçları gidermeye yönelik çalışmalarımızı daha da ileriye taşımaya devam edeceğiz.”
