Güncelleme Tarihi:
İnsanların hayatları boyunca büyük ya da küçük bir çok seçimler yaptığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, kişinin seçim yaparken, deneyimlerinden, anılarından, mantık ve sezgilerinden etkilenerek hareket ettiğini kaydetti. Seçimlerin bazen isabetli sonuçlar doğurmadığını da ifade eden Evrensel, bunun sonucunda “hayal kırıklılığı” yaşandığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Seçimlerimiz öncesi, deneyimlerimiz, anılar, mantık ve sezgiler devreye girer ve ortak bir sonuç çıkar. Bazen yaptığımız analizler ile seçimimizin sonuçları örtüşmeyebilir. Bu durumda beklenti gerçekleşmediği için hayal kırıklığı yaşanacaktır. Tıpkı, büyük bir mutlulukla evlenip eşini umduğu gibi bulamayan kişi de hayal kırıklığı yaşaması ya da oy verdiği partinin başarılı olamaması gibi. Ancak bu durum her şeyin sonu değildir. Her seçim aslında olumlu ve olumsuz sonuçları aynı anda içinde barındırır. İnsan hata yapa yapa doğru yapmayı öğrenir. Hatalarından ders alan insan olgunlaşır.”
DUYGULARLA SEÇİM YAPILIYOR…
Siyasi seçimlerde de oy kullanan kişilerin akıl-mantık yerine duygularıyla hareket ettiğini kaydeden Evrensel şöyle dedi:
“Duygusal bir toplumuz karar verirken ağırlığı da duyguya veriyoruz. Seçimlerde akıl, mantık, hafıza ve duygular sıralamasında duygularımıza yüzde 50-60 pay veriyoruz. Yüzde 20 akıl-mantık, yüzde 20 de hafızamıza göre seçim yapıyoruz. Böyle olunca da en büyük payı verdiğimiz duygularımızda olumsuz sonuç olduğunda hayal kırıklığı yaşıyoruz. Sandıktan umduğunu bulamayanlar, oyunun boşa gittiğini düşünenler, demoralizasyon dediğimiz 2 hafta sürecek bir moral bozukluğu yaşayacaklar. Bu duyguya depresyon diyemeyiz. Ama parmağımızı bir yere çarpıp hissettiğimiz acı gibi, çaresi olmayan, o anda hissedeceğimiz bir acı, bir üzüntü yaşanacak. Kaybeden seçmen psikolojisinde, kişi zevk aldığı etkinliklerden biraz soğuyup uzaklaşma hissedecek. Örneğin, gezmek istemeyebilir, muhabbet etmekten hoşlanmayabilir. Uyku bozuklukları yaşayabilir. Bu durumu hafif şiddetli, kısa süreli bir üzüntü durumu olarak da tanımlayabiliriz. Bu moral bozukluğu iki hafta sürecektir. Sonra hayatın doğal akışı içinde eski önemini yitirecek ve kaybolacaktır. Ancak iki haftayı geçiyorsa bu durum için hekime başvurulmalıdır”
SANDIK SONRASI PSİKOLOJİ İLE ANİ KARARLAR ALINMAMALI
Sandıktan zaferle çıkan, umduğunu bulan seçmenlerin ise için kısa süreli ters yönde yukarı yönlü bir duygu yükselmesi yaşayacaklarını kaydeden Evrensel, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sevinç ve üzüntü duygusu ikisi farklı psikoloji ama etki süreleri aynı. Her iki duygu da iki hafta sürecek ve sonrasında hayatın normal akışı ile kaybolacak. Ancak, bu geçici psikolojiyle önemli kararlar alınmamasını tavsiye ediyorum. Bu ülkeden gideyim, bu partiyi bırakayım ya da farklı şekilde kişinin hayatını etkileyecek önemli kararlar iki hafta süreyle ertelenmeli. Bu duygu durumunun bitmesi beklenmeli. Biraz sakin olunmalı ve beklenmeli.”