Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanlığı 26 Nisan’da yayınladığı 2016/6 sayılı genelgeyle aile hekimleri ve tüm sağlık tesislerinden 2015’in
DEVLET VERİLERİ KORUYAMIYOR
Bunun üzerine TTB Sağlık Bakanlığı Sağlık Sistemleri Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’ne yazı yollayarak genelgenin yürürlükten kaldırılmasını istedi. Bakanlığın bu bilgileri korumak için yeterli önlem almadığını belirten Dr. İlhan, “Türkiye’de bu verilerin dijital ortamda saklanmasıyla ilgili ciddi sorunlar olduğunu biliyoruz. Abdullah Gül’un cumhurbaşkanlığı döneminde Devlet Denetleme Kurulu’nun konuyla ilgili raporunda bu ortaya konmuştu. 50 milyon yurttaşımızın bilgilerinin de sızdırıldığı açıklandı. SGK ve sağlık bakanlığı veri tabanlarındaki bu bilgilerin toplanması, işlenmesi hele hele ticari amaçlarla kullanılması (ki Sayıştay raporuyla bilgilerin satıldığı ortaya çıktı) ciddi biçimde hasta ve insan hakları ihlali. Kişisel veriler, hastaların onayı ve haberi olmadan toplanıyor. Biz bu konuda itirazlarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Genelgeyle düzenleme olmaz
663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile değiştirilen 47’inci maddesi kişilerin sağlık hizmetlerine erişebilmek için verdikleri bilgileri belli amaçlarla işleme hakkı tanıyor. Ancak “Kişisel verilerin işlenmesi, güvenliği bu maddenin uygulanmasıyla ilgili diğer hususlar bakanlıkça yürürlüğe konulan yönetmelikle düzenlenir” deniyor. Dolasıyla yönetmelikle düzenleneceği belirtilen bu konunun, bakanlığın yaptığı gibi genelgeyle düzenlenmesi hukuka aykırı.
MAHREM BİLGİLER VAR
Sağlık verilerinin hastalar ile hekimleri arasındaki son derece özel ve mahrem bilgiler içerdiğini hatırlatan Dr. İlhan, şunları söyledi:
“Psikiyatrik sorunlardan, cinsel hastalıklara kadar akla gelebilecek bütün mahrem sorunlar var. Bunların bir şekilde dışarıya sızması hasta mahremiyeti adına çok ciddi bir hak ihlali. Bu bilgiler örneğin iş başvurusu yaptığında kişinin aleyhine kullanılabilir. Pek çok hukuki davada karşısına çıkabilir. Hasta mahremiyeti tıpta en temel etik kavramlardan biri. Ne yazık ki sağlık bakanlığı hem hasta haklarını ihlal ediyor hem de hekimleri hastalarının bilgi ve izni olmadan verilerini paylaşarak etik ihlali yapmaya zorluyor” dedi.
ECZACI KALFASI HER BİLGİYE ULAŞABİLİYOR
Halen uygulanan e-Reçete’ye de benzer sakıncalar nedeniyle itiraz ettiklerini vurgulayan Dr. İlhan, şunları söyledi:
“Merkezi sisteme kaydedilen reçeteler, hastalık tanısı, varsa raporları içeriyor. Eczacı kalfası bile TC kimlik numarasını girerek, bütün hastalık raporlarını görebiliyor. Bu da ciddi bir hak ihlali. Mahrem bilgilerin özensiz toplanması, paylaşılması, hiç ummadığımız biçimde zarar verecek bir enstrümana dönüşebilir. Bunun örnekleri yaşandı ve yaşanacaktır. Bakanlık veri toplamak istiyorsa, hasta mahrumiyetine dikkat ederek, doğrudan isim, TC no, adres vs. içermeyen bilgiler almadan da yapabilir.”
KANUN VE GENELGELERİN TAMANINA AYKIRI İDDİASI
Öte yandan TTB Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Özden Şener, Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilimleri Genel Müdürlüğü’ne yaptığı itirazda, Sağlık Bakanlığı’nın bu talebininin dayandırdığı kanun hükmünde kararnamenin, kanun ve genelgelerin tamamının hukuka aykırı bulunarak iptal edildiğini hatırlattı. Dr. Yener, “e-Nabız sistemiyle ilgili temel genelgenin yürütülmesini de Danıştay tarafından durdurdu. Dolasıyla bakanlığın merkezi olarak hasta bilgilerini toplamasının hukuksal dayanağı yok” dedi.
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun geçtiğimiz 7 Nisan’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Şener, “Bu yasayla yapılan değişikliğin 1.1.2015’e kadar geriye çekilerek geçmişe dönük uygulama oluşturmasına olanak yok” dedi.