Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Anayasa Mahkemesinin "Tam gün yasası" olarak bilinen özel muayenehanesi bulunan veya özel hastanede çalışan üniversite öğretim üyesi doktorlara üniversite ödeneği ve ek ödeme yapılamayacağına ilişkin kanun hükmünü iptal kararıyla ilgili olarak, "Yüksek mahkemenin bu hususta verdiği bu kararların da doğru olduğuna inanmıyorum. Çünkü hukuk ya da yüksek mahkeme kararları vatandaşın lehine kararlar olmalıdır. Eğer bizim vatandaşımızın bir karardan olumsuz etkileniyorsa, sağlık hizmetine erişmesi bu açıdan sıkıntılı olacaksa ben bu karara doğru diyememem." dedi.
"BU KARARIN DOĞRU OLDUĞUNA İNANMIYORUM"
Bakan Akdağ, Moldova Sağlık Bakanı Ruxana Glavan ile bakanlıkta düzenlediği basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Anayasa Mahkemesinin özel muayenehanesi bulunan veya özel hastanede çalışan öğretim üyesi doktorlara üniversite ödeneği ve ek ödeme yapılmayacağı yönündeki kararını sorması üzerine Akdağ, bu tip uygulamalara karşı olduğunu bildirdi.
"Yüksek mahkemenin bu hususta verdiği bu kararların da doğru olduğuna inanmıyorum" diyen Bakan Akdağ, hukuk ya da yüksek mahkeme kararlarının vatandaşın lehine kararlar olması gerektiğini vurguladı.
Akdağ, "Eğer bizim vatandaşımızın bir karardan olumsuz etkileniyorsa, sağlık hizmetine erişmesi bu açıdan sıkıntılı olacaksa ben bu karara 'doğru' diyememem. Tabi ki anayasa mahkemesi kararları uyulması gereken kararlar. Politik olarak doğru olduğunu düşünmesek de o kararlara neticesinde uyuyoruz. Yeni hükümet olarak bu meseleleri aslında masada tutuyoruz. Vatandaşın sağlık hizmeti sıkıntıya düşmeden ulaşmasını nasıl sağlarız bunun peşinde olmaya devam edeceğiz." dedi.
Anayasa Mahkemesinin ve Danıştayın geçmişte de vatandaşın aleyhine buna benzer kararlar aldığını anımsatan Akdağ, bu kararlar üzerine yasalarla da çeşitli düzenlemeler yaptıklarını vurguladı.
"YAŞANAN OLAY GERÇEKTEN ÜZÜCÜ"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi kampüsünde yaşanan silahlı saldırıya ilişkin bir soru üzerine, Akdağ, "Basın toplantısına gelirken arkadaşlarım bu bilgiyi bana verdiler. Gerçekten üzücü bir durum. Detaylarını alacağım ve bu meseleyi yakın takip edeceğiz." ifadesini kullandı.
Bakan Akdağ, Bir gazetecinin skolyoz hastalarının ameliyatlarında dört yıl sonraya gün verildiği iddiaları sorması üzerine, şu yanıtı verdi:
"Bu meseleyi bir şekilde basına taşıyan bir öğretim üyesi ve aynı anda haberlerde geçen ifadeler şunu söylüyor; biz kamuda çalışıyoruz, kamunun üniversitesinde çalışıyoruz. Skolyoz ameliyatı yapıyoruz bize müsaade edilsin biz bunu dışarıda özel hastanelerde yaparız. Böylece vatandaşlara da hizmet etmiş oluruz ancak bunun özel sektördeki masrafı da 10 bin ile 300 bin lira arasında. Ben o haberlere dayanarak konuşuyorum. Tabi ki, biz hükümet olarak böyle bir politikada ve bunun arkasında durmayız. Skolyoz ya da benzeri durumlarda eğer benzeri durumlar varsa bunun bir önemli sebebi bu alanda yetişmiş uzman eksikliğidir. Bu uzmanların eksikliğini ortadan kaldırarak bunları çözmek mümkün. Yoksa bunları kamuda yapan hekimlerin aynı zamanda özel sektörde çalışması ile bu problemler azalmaz çoğalır. Haberlere konu olan açıklamalar bu ameliyatı yapan birkaç arkadaşın 'bırakın biz bunu özel sektörde de yapalım' demesidir."
Tütünle mücadele konusunda yeni bir eylem planının olup olmadığı ve denetimleri yapanlara çeşitli desteklerin verilip verilmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de Bakan Akdağ, bu konuda henüz verilmiş bir karar olmadığını ancak düz paket ve ticari markaların küçültülmesi ve uygulama yapanlara prim gibi uygulamaların da tartışılan konular arasında yer aldığını söyledi.
"TÜRKİYE OLARAK AB YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ"
İngiltere'de yapılan Avrupa Birliği oylamasından çıkan "hayır" kararını da değerlendiren Akdağ, çok önemli bir gelişme olduğunu bildirdi.
Bunun İngiltere halkının kararı olduğunu ifade eden Akdağ, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye olarak yolumuza devam ediyoruz. Avrupa Birliği süreci bizim için milletimizin faydasına devam ettiği ölçüde buna inandığımız ölçüde bu süreci devam ettireceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiler, ihtiyaç hissedilirse bu kararı milletimize sunmaktan da çekinmeyiz. Türkiye açısından pozisyonumuz bu. İngiltere avroyu kullanmıyordu, schengen alanına dahil değildi. Bu açıdan diğer Avrupa Birliği ülkelerinden de farklıydı. Bunun sonuçlarını yakında göreceğiz. Çok önemli sonuçları olacak. Bazı İngiliz politikacıların kendi iç problemlerini Türkiye'ye bir anlamda yönlendirerek Türkiye üzerinden siyaset yapmanın yanlışlığını bir kere daha o politikacıların kendileri de görmüş oldu."
Akdağ, sıcak havaların artması ile ishal vakalarında artış olup olmadığının sorulması üzerine ise mevsim normalleri üzerinde bir artışın yaşanmadığına dikkati çekti. Akdağ, Türkiye'de çocukluk çağı ishallerinin Halk Sağlığı Kurumu tarafından yakın bir biçimde takip edildiğini ve kontrol altına alındığını kaydetti.