Güncelleme Tarihi:
Romatizma ve Ağrı Derneği (RADER) Genel Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, 12 Ekim Dünya Artrit Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 350 bin RA'lı, 200 bine yakın ankilozan spondilitli hasta bulunduğunu söyledi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ve Romatoloji Bilim Dalı Başkanı da olan Kuru, hastalıktaki bu yüksek sayılara rağmen toplumdaki farkındalık düzeyinin çok düşük olduğunu belirtti. RA'da, ağrıların hayatı olumsuz etkilediğini belirten Kuru, deformasyonlar ve ağrı nedeniyle hastaların günlük işlerini yapmakta çok zorlandığını ve yaşam kalitesinin bozulduğunu kaydetti.
Hastalık seyri sırasında yoğun bir iltihabik aktivite bulunduğunu, bu nedenle hastanın gün içerisinde kendini çok yorgun ve halsiz hissettiğini anlatan Kuru, bu durumun zamanla evlilik yaşamını da olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
KADINLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR
RA'nın, dünyanın her yerinde ve her ırkta görülebilen bir hastalık olduğunu, ancak yine de ülkeler arasında bazı farklılıklar bulunabileceğini anlatan Kuru, bu rahatsızlığa Asya ve Güney Avrupa'da, Amerika ve Kuzey Avrupa'ya göre daha az rastlandığını söyledi.
Hastalığın kadınlarda, özellikle de menopoz öncesinde sık görüldüğüne işaret eden Kuru, “Bu dönemde hastalığa; her dört kadına karşılık, bir erkekte rastlanmaktadır. Yaş ilerledikçe bu oran azalır ve 70 yaşından sonra eşitlenir” şeklinde konuştu.
AĞRI NEDENİYLE BASİT HAREKETLER BİLE YAPILAMIYOR
Bu rahatsızlığın, kanser ya da koroner kalp-damar hastalıklarına benzer şekilde ölümcül seyredebildiğini belirten Kuru şunları kaydetti:
“Ölüm oranları, hasta olmayanlara göre iki-üç kat daha fazladır. Yaşam süresi de hasta olmayanlara göre 5-10 yıl daha kısadır. En önemli ölüm nedenleri kalp-damar hastalıkları, enfeksiyonlar ve mide-bağırsak kanamalarıdır. Vücuttaki şiddetli iltihap, damarları da etkileyerek damar sertliğine neden olmaktadır. Romatoid artrit, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında Multipl Skleroz ve kalp hastalıklarıyla beraber en üst sırada yer almaktadır. Hastalar eklemlerdeki ağrı nedeniyle, düğme açıp kapama, çatal bıçak tutma, kavanoz açma gibi basit hareketleri yapamayabilir.”
SİGARA ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ
Hastalığın ortaya çıkışında yüzde 60 genetik, yüzde 40 oranında çevresel faktörlerin etkili olduğuna işaret eden Kuru, sigara içilmesinin romatoid artritin hem ortaya çıkışında, hem de hastalığın ağır seyretmesinde önemli rol oynadığını söyledi.
Kuru, bu nedenle özellikle RA hastalarının sigarayı bırakması gerektiğini vurguladı. Söz konusu vakalarda erken teşhisin çok önemli olduğuna dikkati çeken Kuru, belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 12 hafta içerisinde doktora gidilmesi ve tedaviye başlanması durumunda hastalığın yok olma ihtimalinin olduğunu bildirdi.
Kuru, “Son 10-12 yıldır kullanıma giren yeni tedavi ajanlarıyla (biyolojik ajanlar), romatoid artrit tedavisinde çok önemli bir aşama kaydedilmiştir. Biyolojik ajanlar sayesinde; hastaların yarısından fazlasında, RA'yı durdurmak mümkün hale gelmiştir” görüşüne yer verdi.