Güncelleme Tarihi:
Bunun asla vatandaşın sağlık hakkı almasına engel olacak miktarlara ulaşmaması gerektiğini vurgulayan Akdağ, “Yoksa 10, 15, 20 lira için hoca hastasıyla uğraştığı zaman bunlar söz konusu edilebilir” dedi.
Akdağ, Tam Gün Yasası ile ilgili bazı üniversite rektörlerinden gelen “Öğretim üyeleri için düşük miktarda muayene farkı ödenmesi” talebini değerlendirdi.
İŞÇİYİ AŞMAYACAK PARA ÖDENECEK
“Tam Gün”ün kendileri için “Dar ve orta gelirlilerin kamuya ait bir hastaneden hizmet almak istediğinde para ödemek zorunda kalmaması” anlamına geldiğini vurgulayan Akdağ, bunun dışında her çözüm ve öneriye “evet' diyeceklerini söyledi.
Akdağ, “Bir işçi, emekli, memur, küçük esnaf, çiftçi ya da yeşil kartlı olarak devletin hastanesine, üniversitesine gittiğimde beni aşacak bir para ödemek zorunda kalırsam buna tahammül edemem. Biz de hükümet olarak bunun yolunu asla açmayacağız” dedi.
Kendisine zaman zaman muayene katkı payı eleştirisi yöneltildiğini, ancak bunun için ödenen 5 liranın vatandaşın boyunu aşacak bir katkı olmadığını dile getiren Akdağ, “O, 5 bin lira ameliyat parasına dönüşürse işte iş içinden çıkılmaz hale gelir. Ya da kanserli bir hastayı sırtına alıp da her ay muayenehane taşırsa, orada 200, 300, 500 lira öderse bu kabul edilemez. Dolayısıyla bu olmasın da biz her türlü çözüme varız” diye konuştu.
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN İPTAL KARARI
Anayasa Mahkemesi'nin, “Hekimlerin muayenehane açmasını yasaklayan 650 sayılı KHK'nın, devlet, üniversite hastaneleri, TSK, GATA gibi değişik kurumlarda çalışan hekimlere çalışma yasakları getiren maddelerini 'Yetki Kanunu kapsamına girmediğinden' iptal ettiği ve yeni düzenleme için bakanlığa süre tanıdığı”nın anımsatılması üzerine ise Akdağ, iptal kararının, düzenlemenin Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmaya yönelik olduğunu, esasa ilişkin olmadığını söyledi.
Akdağ, iptal kararının gerekçesi yürürlüğe girmediği için bakanlığa yeni bir düzenleme için tanınan sürenin de başlamadığına dikkati çekerek, şunları belirtti:
“Mesele sadece Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar değil. Biz bu işin kesin bir çözümle artık noktalanmasını çok arzu ediyoruz. Ben ilanihaye Sağlık Bakanlığı yapacak değilim, 10 yıldır bu görevdeyim. Şunu isterim; bu mesele tamamen artık kapansın. Şu anda Sağlık Bakanlığı'nda 33 bin uzman var, bunların muayenehanesi filan yok. Üniversite hastanelerinde 10 bin civarında değerli hocamız var. Klinisyen olan bu hocaların sadece bininin dışarıyla böyle bir münasebeti var. Az sayıda hocamız da ücretsiz izin aldı. Onların sayısı da yüzle ifade ediliyor, binle değil. Aslında konunun boyutu kamuoyuna getirildiği boyutta değil. Ama bu da ortadan kalksın, tamamen bu mesele de artık tartışılmaktan çıksın istiyorum. Bu söylediğim şartla her türlü çözüme hazırız.”
"ESKİ KÖTÜ SİSTEME BİR DAHA DÖNMEMELİYİZ"
“Öğretim üyeleri için çok küçük bir katkı payına da mı sıcak bakmıyorsunuz? 10-20 lira gibi öneriler geldi” sorusu üzerine Akdağ, “Onlar olabilir. Ama bu vatandaşın sağlık hakkını almasına engel olacak miktarlara asla ulaşmamalıdır. Yoksa söylediğiniz rakamlar, 10, 15, 20 lira için hoca hastasıyla uğraştığı zaman bunlar söz konusu edilebilir. Ama eski kötü sisteme bir daha dönmemeliyiz. Vatandaş da zaten bunu kabullenmez” şeklinde konuştu.
Eski sisteme dönüşün AK Parti hükümetinde olamayacağını vurgulayan Akdağ, “Ama varsayalım ki yıllar sonra birileri geldi de yine o eski sisteme dönüldü. Vatandaş cebinden ciddi paralar harcamaya başladı. Kabul eder mi? Hangi iktidar olursa kırmızı kartı çıkarır” dedi.
Türkiye'de artık herkesin her durumda sağlık hizmeti alabileceği bir sistem kurulduğuna dikkati çeken Akdağ, “Öyle bir ortam oluştu ki fakirler, orta gelirliler kamu hastanesinden, orta ve üst gelirliler özele giderek ki onun da önemli bir bölümünü SGK ödüyor, kendileri de katkı veriyorlar, çok parası olanlar da SGK ile anlaşması olmayandan hizmet alıyor. Sürdürülebilir bir sistem kurmuş durumdayız” diye konuştu.
On yıl öncesinde muayenehaneye gitmeden hizmet alınamadığına işaret eden Akdağ, bu sisteme geri dönülemeyeceğini vurguladı.