Güncelleme Tarihi:
AÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, 2005 yılından bu yana doğal bileşikler ve bitkilerin özündeki maddelerle ilgili çalışmalar yaptığını söyledi. 15 yıldır nar ve nar bileşenleriyle ilgili çalıştığını aktaran Prof. Dr. Usta, "Tansiyon üzerindeki etkileri üzerine bazı depresyon ve benzeri hastalıklar üzerine etkilerini araştırıyorum. Nar suyu ve nar meyvesinin tüm bileşenleri, kabuğu, nar yağı içerisindeki o moleküllerin herhangi bir olumlu etkisi olabilir mi, yardımcı olabilir mi, diye araştırıyorum. Asla ilaç olarak düşünmüyoruz. Sadece fonksiyonel olarak vücudumuza yardımcı olabilir mi. Vücudumuzun çalışma sistemine katkısı olabilir mi, şeklinde araştırmalar içerisindeyim. Örneğin kalp damarlarında çalışmalar yapıp insan damarlarında gevşetici etkisini buldum. Bunun mekanizmalarını da ortaya koydum" dedi.
'NORMAL DOZLARDA KULLANILMALI'
Nar ve nar meyvesi içerisindeki moleküllerin ilgilendiği bir alan olduğunu söyleyen Prof. Dr. Usta, "İçerisinde iki tane asetik molekül var ki, benim üzerinde çalıştığım moleküllerdir. Vücudumuz için oldukça faydalı olabilen, ama asla ilaç şeklinde düşünülmemesi gereken moleküller var. Ancak bunlar mucize bitkiler, zeytin, zeytinyağı ve incir gibi düşünün. Bu ağaçların verdiği meyvelerin kabuklarından tutun, çekirdeğinin yağına kadar çok önemli moleküller polifenolik, felonik molekülleri barındırıyor. Bunların vücudumuzda ilaç etkisi yaratabilmesi için çok yüksek dozda almamız gerekiyor. Bu da mümkün değil. Ancak gıda olarak sık tükettiğimizde bize yarar sağlayabilecek, tansiyonumuzu düzenlememizde yardımcı olacak. Vücudumuza, psikolojimize ya da bağışıklık sistemimize yardımcı olacak moleküller içermektedir. Ancak ilaç olarak algılanmamalı. Aynı kuşburnunun C vitamini açısından faydası olduğu gibi narın da çok olumlu çok faydalı etkileri söz konusu. Mümkün olduğunca normal dozlarda kullanılmasını tavsiye ediyorum" diye konuştu.
'KANSER TEDAVİSİNDE YARARLI MI?'
Narın yararlarıyla ilgili tüm dünyada olabildiğince çalışma olduğunu, başta kanser olmak üzere birçok noktada çalışıldığını ifade eden Prof. Dr. Usta, "Ancak bunlardan direkt klinik sonuç çıkarmamız şu anda mümkün değil. Bunlar halen çalışma aşamasında. Zaten kamuoyunda yapılan en büyük hatalardan biri de şudur. Örnek veriyorum, bir asistanımız ilk kez bir molekülle çalışıyor. Bakıyor ki kanın şekerini düşürmüş. Hemen 'Ben ilaç buldum' diye ortaya çıkıyor. Yani böyle bir şey söz konusu olamaz. Kan şekerini düşürüyor olması onun ilaç olacağı anlamına gelmez. İşte bu tip bilgileri alıp kullanan literatüre girip, şuna da yararlı, buna da yararlı gibi böylece on binlerce yarar ortaya çıkarıyorlar. Bunu gerçek anlamda insanlığa ilaç gibi ya da bir takviye gıda gibi sunabilmemiz için daha ileri çalışmalara ihtiyacımız var" dedi.
'AŞIRI TÜKETİMİ MİDEYE ZARAR VERİR'
İnsan sağlığı açısından düzenli uyumak, düzenli yürüyüşler yapmak nasıl faydalıysa, tüketilen besinler açısından da doğal olanın kullanılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Usta, şöyle konuştu:
"Nar meyvesinin hiçbir katkı maddesi yok, suyunu çıkarabiliyor ya da çekirdeğinin yağını alabiliyorsunuz. Bunları tüketmek tabi ki çok faydalı. Tabi ki içerisindeki mineraller ve moleküller nedeniyle çok değerli. Nasıl üzümün çekirdeğinin ve kabuğunun çok faydalı olduğunu biliyorsak, nasıl ki narın içindeki moleküllerin faydalı olduğunu biliyorsak, kuşburnu, ceviz ve incirin faydalı olduğunu biliyorsak, doza dikkat ederek, aşırıya kaçmadan bunları da tüketmek yararlıdır. Nar suyunu aşırı tükettiğimizde midemizde çok ciddi sorun çıkartacaktır. Midemizde yanmaya neden olacaktır. Etkili olan maddenin yan etkisi de söz konusudur. O yüzden çok yüksek dozlarda kullanamıyoruz. O yüzden bu maddelerin yararlı olduğu bilindiği halde fazla veremiyoruz."
'COVİD-19 DÖNEMİNDE MEYVE SULARI İVME KAZANDI'
Antalya'da tarihi Saat Kulesi karşısında işletmeci Nurettin Şahin (55), portakal, nar, havuç, ananas, kivi gibi birçok meyvenin suyunu sattıklarını anlattı. Nar suyunun faydasının saymakla bitmediğini vurgulayan Şahin, "Nar suyu tansiyonu düşüren, kalp damarlarını açan ve enerji veren bir içecektir. Onun yanına portakal- muz karışımı yapabiliyoruz. 20 yıllık işletme olduğumuz için, yabancı ve Türk müşterilerimiz sık, sık geliyor. Özellikle Covid-19'dan sonra el değmeden meyve suyu elde edilen makinelerimizden çıkan suyu şişeliyoruz. Buz koyup vatandaşların dinlenmiş meyve suyu içmesini sağlıyoruz. Covid-19 sürecinde özellikle kapalı şişe meyve sularında ivme kazandık. Otomatik makinelerde el değmeden sıkıyoruz. Şişeyi alıp evlerine götürüyorlar. Son dönemde özellikle hastane personeli ve hasta yakınları geliyor. 'Nar suyu içebilir hastanız' diye öneride bulunulmuş, sıkça geliyorlar" dedi.
'ENERJİYİ YÜKSELTİYOR'
Meral Zeynep Gündüzoğlu (32), narı çok sık tükettiğini anlattı. Evde de nar suyu sıkıp içtiğini belirten Gündüzoğlu, "Dışarıda enerjim düştüğünde nar suyu, portakal suyu içiyorum. Meyve sularının enerjiyi yükselttiğine inanıyorum. Bana iyi geliyor. Asitli kutu ürünleri tercih etmiyorum. Vegan olduğum için sağlıklı içecekler tercih ediyorum. Tabi ki tercihim gözümün önünde sıkılmış taptaze meyve suyu" diye konuştu.