Güncelleme Tarihi:
Alerji ve Astım Derneği Başkanı Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay ile doğru maske, doğru maske kullanımına yönelik öneriler ve alerjik bünyesi olan çocuklarda maske seçimi konusunda dikkat edilmesi gerekenleri konuştuk.
Pandemi ile birlikte maske, hayatımızın bir parçası oldu… Dünyada bu konuda farklı görüşler mevcut; küçük çocuklar da Covid-19’den korunmak için maske takmalı mı?
Özel sağlık sorunu olmayan ve 2 yaşın üzerinde olan tüm çocuklar için cerrahi maskeler kullanılabilir. Maskeyi seçerken temasa bağlı alerji riski düşük, lateks, paraben, naylon ve klor gibi maddeler içermeyen, TSE onaylı ürünler güvenle tercih edilebilir. Yanı sıra, Sağlık Bakanlığı’nın Ürün Takip Sistemi’nde kayıtlı olup olmadığı kontrol edilmeli, Covid-19 güvenli üretim sertifikası ve TSE tip 2 ürün onaylı olmasına da dikkat edilmelidir. Koruma açısından 3 katmanında da Meltblown içeren maskeler, konfor açısından ise kulakları rahatsız etmeyecek maskeler seçilmeli ki, çocuklar maskeyi çıkarma ihtiyacı duymasın.
Koronavirüs enfeksiyonu, ağırlıklı olarak insanlar öksürdüğünde, hapşırdığında, şarkı söylediğinde, konuştuğunda veya nefes aldığında oluşan solunum damlacıklarıyla bulaşır. Bulaşmanın engellenmesi için maske kullanılır. Maske kullanımı Koronavirüse karşı korunmamız ve başkalarına da yayılmasını engellemek için önemli bir yoldur. Maskeler öncelikle virüs yüklü damlacıkların emisyonunu ("kaynak kontrolü") azaltmayı amaçlamaktadır; bu, özellikle kendini iyi hisseden ve başkalarına bulaşıcılıklarının farkında olmayan ve bundan sorumlu olduğu tahmin edilen asemptomatik veya presemptomatik enfekte kullanıcılar için önemlidir. Çünkü yayılımın yüzde 50’si bu grupta olur. Pandemiye karşı ellerin hijyeni, diğer insanlardan en az 1,5 metre mesafeyi korumak, hasta olunca evden dışarı çıkmamak çok önemlidir.
Hijyen, mesafe ve maske en önemli korunmadır. Solunum yolları çok küçük olduğundan, nefes almakta zorlanabilecekleri için 2 yaşından küçük çocukların herhangi bir maske takmaması önerilir. Dahası, maskeyi yardım almadan çıkaramadıkları için boğulma riski daha yüksektir. Ayrıca, bilinci kapalı olan veya kendi başına maskesini çıkaramayan kişiler maske takmamalıdır.
“MASKENİN DESENİNE DEĞİL, FİLTRESİNE BAKIN”
Hangi maskeler çocuklar için ideal?
Üç tip maske vardır: Genellikle kumaştan yapılan ticari veya evde çeşitli malzemelerden yapılan maskeler gibi tıbbi olmayan maskeler, cerrahi/medikal ve N95 maskesi gibi tıbbi maskeler.
Sağlığı iyi olan çocuklar, cerrahi maske takabilirler. Bu, kaynak kontrolü sağlar, yani virüs bulaşmışsa ve enfekte olduklarının farkında değilse, virüsün başkalarına bulaşmasını önler. Maskenin çocuğun yüzüne tam oturması, burnunu, ağzını ve çenesini yeterince kapatması önemlidir.
İçeriğinde, lateks, naylon, klor, paraben gibi alerjiye neden olan kimyasalları içermeyen maskeler tercih edilebilir. Sağlık Bakanlığı’nın Ürün Takip Sistemi’nde kayıtlı olup olmadığı güvenilirlik açısından kontrol edilmelidir. Covid-19 güvenli üretim sertifikası ve TSE tip 2 ürün onaylı olan maskelerin seçilmesi faydalı olacaktır. Cerrahi maskenin etkinliği filtrasyon gücüyle de ilişkilidir. Özellikle dokumasında daha fazla iplikle sık dokuma etkinliğin artmasını sağlamaktadır. Polipropilen gibi malzemeler damlacıkların statik etki ile yakalanmasını artırarak etkinliğin artmasında yardımcı olmaktadır. Meltblown kumaşlar polipropilen malzemelerden yapılmaktadır ve maskelerin filtrasyon gücünü artırmaktadır.
Sonuç olarak çocukların maske kullanmasında kullanımı kolay, yüzüne uygun, sevebileceği, alerji yapmayan, filtrasyon gücü yüksek, burun kısmında dayanıklı tel olan, yüz ve maske arasında mesafenin az olduğu maskenin seçilmesi en iyi seçim olacaktır.
Çocuklarımızı maske kullanımına alıştırmak için sevimli desenleri olan, yıkanabilir kumaş maskelerin tercih edildiğini görüyorum. Anne babaların da bu konuda zorlandıklarını anlayabiliyorum. Ancak görüntüdeki sevimli karakterler yerine anne babalar çocuklarının sağlığını öncelikleri arasında tutarak, çocuklarına maske kullanmanın gerekliliğini anlatabilirler. Ayrıca uzun süre kullanımda kulakları rahatsız etmeyecek konfordaki maskeleri tercih ederek, çocuklarının maskeyi çıkarma ihtiyacını da en aza indirebilirler.
“KANDAKİ OKSİJEN-KARBONDİOKSİT ORANI ETKİLENMEZ”
Kendi nefesimizi solumak ne gibi sorunlar yaratıyor? Astımı tetikler mi?
Maske takmanın sağlık için risk oluşturup oluşturmadığı sıklıkla sorgulanmaktadır. Maske nefesimizi alıp verirken hava yolu direncini artırabilir. Bu artan direncin sağlığımıza etkisi fazla değildir. Yapılan çalışmalarda kontrollü astımlı hastalar ve yetişkinlerde maske kullanımıyla ilgili bir sorun gözlenmemiştir. Ayrıca maske takmanın astımı tetiklediğini gösteren bir bilimsel çalışma da yoktur. Yapılan çalışmalara göre astım krizinde olmayan, nefes problemi olmayan yani kontrol altındaki astımlı hastalarda maskelerin kullanılması herhangi bir sakınca yaratmaz ve astımı tetiklemesi beklenmez. Ancak özellikle bez maskelerin parfümlü deterjanla yıkanması veya bez maskelerde yumuşatıcı kullanılması sonucu astım hastalığı tetiklenebilir. Çünkü parfüm kokusu solunum yollarımızı tahriş ederek özellikle astım ve alerjik nezleli çocukların solunum yolları ve burunları çok hassas olması nedeniyle tetiklenme olabilir.
Sonuç olarak maske takmanın kandaki oksijen veya karbondioksit konsantrasyonlarını etkilemediğini söylememiz mümkündür.
“MASKELER EN ÇOK CİLT ALERJİLERİ YAPIYOR”
Maskenin tetiklediği alerjiler neler? Ve tedavi konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Cerrahi yüz maskeleri, N95 maskeleri ve yıkanabilir kumaş maskeler, maske alerjisi yapabilecek kimyasallar içerebilir.
Çoğu reaksiyon, maskenin cilde temas ettiği yerde kızarıklık, pul, kaşıntı ve hatta kabarcıklar şeklinde kendini gösterir. Herkesin aşina olduğu klasik alerjik kontakt dermatit döküntüsüdür. Maskenin elastik kulak kayışında alerjik kontakt dermatit de görülmüştür.
Maske alerjisine bağlı ürtiker (kurdeşen) reaksiyonu da görülebilir. Nadiren ürtiker sonucu nefes problemleri de görülebilen ciddi alerjik reaksiyon görülebilir. Yeniden kullanılabilir maskelerin kumaşında kalan deterjan ve yumuşatıcı artıkları alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bunun nedeni genellikle çamaşır bakım ürünlerindeki koku ve çamaşırın yıkamadan sonra yetersiz durulanması nedeniyle kalan deterjan kalıntısıdır. Ayrıca boyalara ve kumaşları tutan kimyasallara bağlı tekstil alerjisi yapabilir. Dezenfektan kimyasallarla temizlenen maskeler, dezenfektanlara alerjik reaksiyonlara veya kimyasal kalıntılardan tahrişe neden olabilir.
Maskeler üretilirken birtakım işlemlerden geçer ve bu işlemler sırasında kullanılan bazı kimyasallar özellikle alerjisi olan hassas çocuklarda deri döküntülerine, kaşıntıya ve kızarıklığa neden olabilir. Maske alerjisinin önüne geçmek için maskenin özellikleri çok önemlidir. Bu noktada, temasa bağlı alerji riski düşük, lateks, paraben, naylon, klor gibi maddeler içermeyen, TSE onaylı cerrahi maskeler tercih edilebilir. Ayrıca tercih edilecek maskeler uzun süre kullanımda kulakları da rahatsız etmeyecek konforda seçilmeli ki, maskeyi çıkarma ihtiyacı duyulmasın. Bunun için tercih edilecek maskenin Sağlık Bakanlığı’nın Ürün Takip Sistemi’nde kayıtlı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Covid-19 güvenli üretim sertifikası ve TSE tip 2 ürün onaylı olan maskelerin seçilmesi faydalı olacaktır. Yanı sıra, koruma açısından yine 3 katmanında da Meltblown içeren maskeler tercih edilebilir.
“İŞİTME KAYBINA NEDEN OLMAZ”
Maske kullanımı sonucu tetiklenen alerjilerin kalıcı işitme kaybı yaptığı yönünde bilgiler var, bu doğru mu?
Maske alerjileri daha çok ciltle ilgili sorunlara neden olmaktadır. Maskenin tetiklediği alerjilerin kalıcı işitme kaybına neden olduğuna dair bir çalışma bilmiyorum. Maskeler sesin iletimini azalttığı için konuştuğumuz kelimeleri karşımızdaki kişinin işitmesini azaltabildiğine dair çalışma sonuçları vardır.
“Sağlıklı” maske kullanımı nasıl olmalı?
Sağlıklı maske kullanımı için öncelikle ellerin yıkanması çok önemlidir. Ellerin sabunlu su ile veya en az yüzde 60 alkol içeren dezenfektanla 20 saniye temizlenmesi yeterlidir. Çocuğun sevebileceği tarzda, takması kolay olan, çocuğun yüzüne oturan bir maske seçilmelidir. Maskenin buruna oturması için tel olmalıdır. Bu tel maskeyi yüze tam olarak yerleştirmek için şekil vermeye uygun olmalıdır. Yüz ile maske arasında fazla boşluk kalmamasına dikkat edilmelidir. Anne ve baba çocuğuna maskesini nasıl takacağını öğretmeli ve faydalarını çocuğun anlayabileceği bir dille anlatmalıdır. Ayrıca, ellerinin maskeye temas etmemesi gerektiğini, temas etmeden ellerini sabunla yıkamasını veya dezenfektan kullanması gerektiği anlatılmalıdır. Maskeler, ıslanması, kirlenmesi durumunda koruyuculuğunu kaybedeceği için değiştirilmelidir.
“OKULDA MUTLAKA MASKE TAKILMALI”
15 Şubat’tan sonra okulların açılması söz konusu, aileler tedirgin… Çocukları hem Covid-19’dan hem de diğer mevsimler hastalıklardan korunmak için neler önerirsiniz?
Okullar açıldığında çocukların maske takmaya devam etmesi faydalı olacaktır. Okulda mesafe, hijyen ve maske kurallarına uyulması gerekmektedir. Bahar ayı geldiğinde özellikle hapşırma, burun kaşıntısı ve sık öksürükleri olan çocukların hasta olduklarında okula gitmemeleri, şikayetlerin düzelmesinden sonra okula gitmeleri çok önemli olacaktır. Egzaması olan çocukların okulda kullanabilecekleri nemlendirici olması ve el yıkama sonrası nemlendirici kullanmaları faydalı olacaktır. Okullarda kullanılan el yıkama sabunlarının elleri tahriş etmeyen nitelikte olması faydalı olacaktır. Ayrıca okul temizliğinde kokusu az olan ve klor içermeyen çamaşır sularının kullanılması astım ve alerjik nezlesi olan çocuklar için faydalı olacaktır. Temizliğin okul çıkışında akşamları yapılması ve temizlik sonrası akşamları sınıfların havalandırılması da koruyucu önlem olabilir. Okul döneminde çocuklar okuldan döndükten sonra risk grubunda olanların ve anneanne, babaanne ve dedelerin çocuk bakımından sorumlu olmaması faydalı olacaktır. Çünkü çocuklar taşıyıcı olabilir ve belirti göstermeyebilir.
Ve aşı konusu da gündemde… Çocuklar aşılanmayacak ama yetişkinler için soruyorum, astım ve alerjisi olanlar aşı olmalı mı?
Astım, alerjik nezle ve diğer alerjik hastalığı olanların Çin menşeili inaktif aşıyı olmasında sakınca yoktur. İlaç alerjisi olanların da aşı olmasında sakınca yoktur. Herkes gibi aşıdan sonra 30 dakika sağlık kurumunda beklemeleri tavsiye edilir. Alerjik hastalığı olanların sağlık ocağı yerine hastanede aşı olmaları oluşabilecek herhangi bir yan etki için müdahale kolaylığı sağlayabilir. Sonuç olarak alerji ve yan etki riski düşük de olsa, oluşabilecek yan etkiler hakkında bilgiler henüz yeterli değildir.