Güncelleme Tarihi:
Kilo vermeyi de zorlaştıran ve gebelik şansını azaltan hastalık için Dr. Hasan Ali Nogay özel diyet uygulanabileceğini belirtiyor. İşte PCOS diyetinin detayları.
KISIRLIK TEDAVİSİ GÖREN KADINLARIN YÜZDE 45'İNDE PCOS VAR
Halk arasında yumurtalıklarda birçok kist varlığı olarak tanımlanan Polikistik Over Sendromu (PCOS) genç kadınlarda %10 oranında, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların da %25-45’de görülen bir hastalıktır. PCOS varlığında kilo vermek zordur. Bahçeci Sağlık Grubu Fulya Tüp Bebek Merkezi IVF ve Sağlıklı Yaşam Danışmanı Dr. Hasan Ali Nogay PCOS Diyeti'nin nasıl yapılacağını açıkladı.
AKUPUNKTUR İLE KİLO VERME HIZLANDIRILABİLİR
İyi bir “şişmanlık tedavi programı” gerekir. Ayrıca, kritik nokta bu programa uyum sağlayabilmek ve istikrarlı olarak sürdürmektir. Bunun için de biz, öncelikle “akupunktur ve nöral terapi”den faydalanıyoruz. Böylece, modern hayatın getirdiği günlük stresi azaltırken, akupunktur ile ‘doyma merkezi’nin yeterli ve dengeli uyarılması sayesinde anne adayımız, diyet programına uyum sağlayarak kolayca ‘tatmin olmakta ve doymaktadır’.
Çünkü yapılan araştırma sonuçları yüzde 5-10'luk kilo kaybı bile dramatik bir şekilde yumurtlama ve gebelik şansını artığını ortaya koymaktadır.
PCOS DİYETİ NASIL YAPILIR?
YAĞLAR BESLENMEDE ÇOK ÖNEMLİDİR
Günümüzde, neredeyse tüm diyet uzmanları artık yağları, eti yasaklıyor; hatta balık yenilmemesini öneriyorlar. Halbuki yağlar, beslenmede çok önemlidir. Özellikle “A,D,E,K” vitaminleri, besinlerde yağ olmadığında bağırsaklardan emilemez. Ancak, zeytinyağı dışındaki “sıvı yağlar” ve “margarin” kullanmamalıdır. Kızartma yerine “ızgara” ve doymuş yağlar (tereyağı) tercih edilmelidir.
HAFTADA BİR KEZ KIRMIZI ET TÜKETİLMELİDİR
Amerika’da, kırmızı etlerdeki “Dioxin” isimli toksinin yüksek olması sebebiyle, “kırmızı et yenilmesini yasaklayan” diyet yaklaşımları mevcuttur. Haftada en az 1 kez “özgür dolaşan hayvanların” kırmızı eti ile birlikte “mevsiminde taze sebze-meyve” yenilmelidir.
ORGANİK GIDALAR TERCİH EDİN
Ayrıca, ülkemizde son yıllarda B12 vitamini yetersizliği yaygın görülmekte ve “hiçbir bitkisel besin B12 içermemektedir”. Bitkisel kaynaklı-vejeteryan- beslenmede en önemli diğer bir eksiklik de Esansiyel Amino Asitlerin fakirliğidir.
-Yumurta ve süt ürünlerini de yiyen “Laktoovovejeteryanlar” ise yedikleri süt ürünleri ve gıdaların “organik” olmalarına dikkat etmelidirler.
-Ayrıca “unlu ve şekerli” gıdaları da tüketmemelidirler. Toplam diyetin en az yarısını “Çiğ” yiyeceklerden oluşmalıdır.
-Özellikle 'Pestisit' denilen toksik tarım ilaçlarını az tutan karnıbahar, brokoli, Brüksel Lahanası, muz, ananas, avokado, taze soğan, soğan, üzüm, erik, karpuz mevsimine göre daha çok tercih edilmelidir.
-Kefir, yoğurt, turşu, nar eşlisi ve boza gibi “Probiyotiklerden” (Faydalı Mikroplar) zengin gıdalar alınmalıdır.
-Ayrıca paketlenmiş-fabrikasyon- gıdalardan (market ürünleri) sakınmak da son derece önemlidir.
-Ekmek yerine ceviz, kavrulmamış fındık,badem yemelisiniz.
-Katkı maddelerinden dolayı “salam-sosis” gibi sanayi tipi et yenilmemelidir.
-Omega-3/ Omega-6 oranınızı artırmak için Omega-3 açısından zengin olan ve sonbahar ve kış aylarında İstanbul’da kolaylıkla bulunabilen yüzey “Olta Balıkları” tercih edilmelidir. Çiftlik balıkları tercih edilmemelidir. Midye, istridye gibi “sindirim organları ile birlikte pişirilen-hazırlanan ” deniz gıdalarını kesinlikle tüketilmemelidir. Çünkü bunlar, “Ağır Metal Zehirlenmesi” açısından çok risklidir.
-Yeteri kadar güneşlenmeli ya da kan düzeylerini 40-120 ng/ml tutacak kadar D vitamini alınmalıdır.
-Kiloya göre günde ortalama en az 2-2,5 litre su içilmelidir.