Güncelleme Tarihi:
Kovid-19 pandemisinin başlangıcından bu yana, tüm dünyada insanlar sağlık ve zindeliklerine öncelik vermeye devam ediyor. Pandeminin iş ve sosyal hayattaki etkilerinin ardından, özellikle uykunun sağlık üzerindeki olumlu etkisine ilişkin farkındalık oluşması da dikkat çekiyor. Pandemi ile birlikte değişen yaşam tarzlarının, uyku alışkanlıklarımız üzerinde de önemli bir rol oynadığı görülüyor.
UYKU SÜRELERİ ARTTI, UYKU VERİMLİLİĞİ DÜŞTÜ
Konu uyku olduğunda, daha uzun süre uyumak maalesef daha iyi bir uyku kalitesi anlamına gelmiyor. Uyku süresi, uyumaya çalışırken yatakta geçirilen süreyi de kapsarken, ‘uyku verimliliği’ ile gerçek anlamda uykuda geçirilen zaman kast ediliyor. Pandemi döneminde günlük hayatımızda gerçekleşen değişiklikler, dünyanın her yerinde insanların daha uzun süreler uyumasına sebep oldu. Ancak, elde edilen verilere göre; uyku süresiyle uyku verimliliği arasında herhangi bir korelasyon olmadığı görülüyor. Aslında tüm ülkelerde, uyku süresi ortalamaları salgın öncesi döneme göre artarken, uyku verimliliğinde genel bir düşüş göze çarpıyor.
Bununla beraber, veriler cinsiyete göre de farklılık gösteriyor. Hem erkekler hem de kadınlar pandemi öncesinde olduğundan fazla dinlenirken, erkekler kadınlara göre daha uzun süre uyumakla kalmıyor, aynı zamanda uyku verimliliklerinde büyük bir düşüş de yaşıyor. Sonuçları değiştiren bir diğer faktör ise yaş olurken, uyku verimliliği yaş ilerledikçe azalış gösteriyor. Uyku verimliliğinde önemli bir yükselme görülen 20 ila 39 yaş arasındaki kişiler, bu durum için istisna oluşturuyor. Ayrıca bu yaş grubu, hem süre hem de verimlilik konusunda önemli bir artış sergileyen tek yaş grubu olarak öne çıkıyor.
TÜRKİYE, PANDEMİDEN SONRA DAHA GEÇ YATMAYA VE UYANMAYA BAŞLADI
Verilere göre Türkiye, yüksek uyku verimliliğiyle öne çıkarken, uykuya dalma saatlerinde değişim gözlendi. Türkiye, pandemi öncesinde en geç yatma ve uyanma saatine sahip ülkeydi, bu durum halen devam ediyor. Pandemi sonrası Türkiye'de uyanma süresi 13 dakika daha uzarken, Türkiye'deki insanlar, 48 dakika daha geç yatıp, dünya ortalamasından 40 dakika geç uyandılar.
Uyku alışkanlıklarına daha makro seviyede bakıldığında, bölgeye göre farklılıklar göze çarpıyor. Her ülkede uyku süresinde artış görülüyor, zira pandemi ile birlikte ortalama olarak herkes eskiye göre daha geç saatlerde uyanıyor. Ancak bu durumun, uyku verimliliği üzerinde farklı etkileri olduğu da görülüyor. Uyku alışkanlıkları küresel çapta değerlendirildiğinde öne çıkan sonuçlar aşağıdaki gibi oldu:
-Fransa, hem pandemi öncesi hem de sonrası en uzun uyku süresine sahipken, ülkede uyku verimliliği önemli oranda azaldı.
-Kore'deki kullanıcılar, salgın döneminde uyku süresi ve verimliliğinde en büyük artışlardan birini yaşadı, ancak yine de küresel ortalamanın altında kaldı.
-ABD, ölçülen tüm bölgeler arasında uyku verimliliğinde en büyük düşüşü yaşadı.
-Almanya pandemi öncesi dönemde en yüksek küresel uyku verimliliği puanına sahipken, salgından bu yana uyku verimliliğinde gerçekleşen en büyük düşüşlerden birini yaşadı.
-Arjantin, salgın başlangıcından itibaren uyku verimliliğinde en yüksek artışı kaydetti.
-Salgından önce uyku verimliliğinde en düşük orana Endonezya sahipken, artık bu oran Vietnam'a ait. -Ayrıca, incelenen 16 ülke arasında Endonezya, salgın öncesi seviyeler ile pandemi sonrası seviyeler kıyaslandığında, uyku verimliliğinde en yüksek artışı yaşadı.
-Ayrıca Endonezya'da salgının başlamasının ardından, uyku süresinde ortalama 11 dakika artış gözlemlendi. Endonezya, geçmişte de bugün de en erken uyanma saati ortalamasına sahip ülke olma özelliğini taşıyor.
-Uyanma ve uyku saatlerinde en büyük değişikliğin görüldüğü ülkeyse Meksika. Uyku saati ortalama 11 dakika öne, uyanma saatiyse 17 dakika ileri kaydı.