Güncelleme Tarihi:
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, özel hastanelerden acil olarak alınan hizmetlerin geri ödemesine ilişkin, "(Özel hastanelerde) aciliyeti bitti diye ilave ücret tahakkuk ettirilebiliyordu. Sağolsun, Çalışma Bakanlığımız bu meseleyi çözdü." dedi.
Akdağ, TRT Haber'de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Şehir hastanelerinin son durumuna ilişkin bilgi veren Akdağ, bu yıl iki şehir hastanesinin hizmete gireceğini ifade etti. Akdağ, bunlardan birinin bin 300 yataklı Mersin Şehir Hastanesi, diğerinin de 500 yataklı Yozgat Şehir Hastanesi olduğunu belirtti. Daha büyük ölçekli şehir hastanelerinden 3 bin 600 yataklı Bilkent Şehir Hastanesinin gelecek yıl açılacağını aktaran Akdağ, 2021'de yeni yapılacaklarla birlikte tümünün tamamlanmasının planlandığını bildirdi.
Akdağ, özel hastanelerden hizmet alımına ilişkin yenilikler hakkında şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) özel hastanelerden hizmet alıyor. Acil bir vaka, özel bir hastaneye gittiğinde bundan fark alınmaması gerekir. Sözleşmeler bu şekilde. Şöyle yapılmıştı; aciliyet durumu kalkınca para alınabiliniyordu. Bunun sınırını koymak da çok zor. Diyelim ki, trafik kazası geçirmiş birisi, ambulansla bir özel hastaneye götürüldü, yoğun bakımda yattı, yoğun bakımdan iki gün sonra çıkınca aciliyeti bitti diye ilave ücret tahakkuk ettirilebiliyordu. Sağolsun, Çalışma Bakanlığımız bu meseleyi çözdü.
Burada da önemli bir konu var. Vatandaşlarımızın, gerçekten acil olmayan bir durum için acil servise gitmemesi lazım. Ambulans aldı götürdü, o ayrı mesele. Acil değilse, bu sefer hastanenin de 'Siz, acil değilsiniz' deme hakkı var. Hiçbir fark almayacak özel hastane. Dolayısıyla onun da bir takım maliyetleri var. Bu meselenin çözülmesi şu anda çok önemli oldu."
İkinci olarak da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine talimatları doğrultusunda kanser hastalarının cerrahisinde para alınmamasına yönelik bir yeni uygulama bulunduğunu belirten Akdağ, "Onda da sona doğru yaklaşıyoruz." dedi.
"AMBULANS SAYISI ARTIRILACAK"
Akdağ, bunların dışında ambulans hizmetleriyle ilgili olarak da İstanbul başta olmak üzere özellikle büyükşehirlerde hem merkez hem ambulans hem de ekip sayısının artırılacağını bildirdi. Merkez, ambulans ve ekip sayısının geçmişe göre 10 kat arttığının altını çizen Akdağ, "Geçmişte 350 bin kişi taşıyorduk, şimdi 4 milyon kişi taşıyoruz bir yılda." diye konuştu.
Yoğun bakım hizmetlerinde de ciddi oranda artış sağlandığını dile getiren Akdağ, şunları kaydetti:
"Yoğun bakımda da 12 kat artışımız var. Bakım hizmetlerinde de yeni bir sistem kuruyoruz. Diyelim ki yaşlı bir hastamız var ve solunum cihazına ihtiyacı var, yatalak. Evde bakım gerçekten zor. Evde bakılsa bile bir sağlık görevlisinin eve gelip gitmesi gerekiyor. Evde bakılabileceklere evde bakım veriyoruz. Ne zaman hastaneye ihtiyaç duyarsa bu kişiler, o zaman da hastanelerdeki uzun süreli bakım ünitelerine alıyoruz. Bunu başlattık, bir yıl içinde inşallah Türkiye'de bütün ihtiyacı karşılayacak şekilde özellikle yeni yapılan şehir hastanelerine de bunları koyarak ihtiyacı karşılayacak potansiyeli oluşturacağız.
Bazı şehirlerde, yeni yapılan hastanelerle boşalan hastanelerimiz oluyor. Bunların da bir kısmını bu palyatif bakım ya da 'uzun süreli bakım' dediğimiz bakıma vereceğiz."
"Aile diş hekimleri olacak mı, böyle bir proje var mı?" sorusu üzerine de Akdağ, "Bu sene, eğer finansman alabilirsem, inşallah başlatmak istiyorum." yanıtını verdi.
"2016'DA VERİLEN SAYILARIN ÜSTÜNDE BİR KADROYU ARZU EDİYORUM"
Akdağ, atamalar hakkında da bilgi vererek, yarın Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Kalkınma bakanları ile görüşme yapacaklarını, görüşmede 2017 bütçesi, personel alımlarını değerlendireceklerini söyledi.
"2016'da verilen sayıların üstünde bir kadroyu arzu ediyorum atama için. Planlanan 15 bin civarında kadro var, 2016 için. Ben, bunu daha yukarıya çıkarmak için çok gayret edeceğim. Her alandan talep yapacağız." diyen Akdağ, "Biz süreci yetiştirebilirsek, yenilerin sınavı yapılamadan o eski sınavla alakalı alım yapacağız. Sonra yenilerin sınavı yapıldıktan sonra yine alım yapacağız. Şubat ayında yetiştirebilirsek ikinci bir alım düşünüyoruz. Bu ayın içinde planları yapıp, ekim ayı içinde tamamlamaya çalışacağız." açıklamasında bulundu.
"KURBANLIK HAYVANIN VETERİNER KONTROLÜNDEN GEÇTİĞİNDEN EMİN OLUNMALI"
Kurban Bayramı'na ilişkin mesajlar da veren Akdağ, Kurban Bayramı'nın çok önemli olduğunu ve toplumda dayanışma ruhunu geliştirdiğini dile getirdi. Akdağ, Kurban Bayramı'nın ekonomiyi de olumlu etkilediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben, hayvancılık yapılan bir şehrin milletvekiliyim. Hayvancılık yapan vatandaşlarımız, bir sene boyunca emek veriyorlar ve Kurban Bayramı'nda da emeklerinin karşılığının bir miktar alıyorlar. Toplumsal açısından da çok önemli.
Son yıllarda belediyelere bir takım görevler verildi ve belediyeler de kurban kesimi için alanlar oluşturdu. Birincisi, kurbanlık hayvanın bir veteriner kontrolünden geçtiğinden emin olunmalı. Vatandaşımız, onu satın alırken, hayvanın sağlıklı olup olmadığına ilişkin belgesini sormalı. Çünkü, etle bulaşabilecek bazı hastalıklar var.
Hayvanların, mutlaka uygun kesim yerlerinde kesilmesi lazım. Özellikle kırsalda, köylerde kesiliyorsa, hayvanların yenilemeyecek durumda olan sakatatlarının doğru gömülmesi lazım. Kist Hidatik diye bir hastalık var. Bu kadar hayırlı bir ibadeti, hayırlı bir sosyal hareketi, bir takım kişilerin istismar edebileceği görüntülerin olduğu duruma da getirmememiz lazım."
Hayvan kesimi sırasında çok sayıda yaralanma olabildiğine de işaret eden Akdağ, ciddi sağlık sorunları yaşanmaması için kesimlerin işin ehli olan kişilerce yapılması gerektiğinin altını çizdi.