Güncelleme Tarihi:
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı görevini de sürdüren İbrahim Pirim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı tarafından İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kurulan doku tipi laboratuvarında "doku bilgi bankacılığı", "kordon kanı bankacılığı" ve "insan doku bankacılığı" üzerine projeler hazırlandığını ve hayata geçirildiğini söyledi.
Organ nakil merkezlerinde kadavraların kullanıldığını anımsatan Prof. Dr. Pirim, bazı insan materyallerinin dünyada satışının olduğunu ve bu satıştan kar elde edenlerin de bulunduğunu bildirdi.
1 YIL İÇİNDE HAYATA GEÇİRMEK İSTİYORUZ
Nakil için kemik, tendon, damarların kadavradan alındığını ve bazı noktalarının rehabilite edildiğini anlatan İbrahim Pirim, "Materyal saklandıktan sonra ihtiyacı olan hasta kullanıyor. Biz de doku bilgi, kordon kanı ve insan doku bankacılığı sistemini oluşturmak istiyoruz. Son dönemde özellikle insan derisi, korneası, kıkırdağı, menüsküsü, damarlar alınıyor ve aselüler (hücresiz) hale getiriliyor. Bu işlem materyalin nakledileceği kişide reaksiyon yaşanmaması için gerçekleştiriliyor. Projede güzel bir aşamaya geldik ve 1 yıl içinde hayata geçirmek istiyoruz" dedi.
"DÜNYADA AZ SAYIDA ÜLKE YAPIYOR"
İnsan doku bankacılığının çok sayıda hastalığın tedavisi açısından önem taşıdığını diye getiren İbrahim Pirim, dünyadaki uygulamaları şöyle anlattı:
"Bir hastanın çenesinde çok ciddi deformasyon olabilir, oraya işlenmiş kemik koyduğunuzda tamir etmiş oluyorsunuz. Diyelim ki femur kırığı var, insan kemiği getirip hastaya entegre edebiliyorsunuz, o kemik kendi kemiği ile kaynaşıyor. Tendon, menisküs, kalp kapaklarında da aynı durum söz konusu. Bugüne kadar domuzdan alınan kalp kapakçığı kullanılıyordu. Tedavi amaçlı kullanılacak materyalin kalitesi çok önemli, bir insandan alınan materyali bir başka insan için kullanmış oluyorsunuz. Bir başka deyişle orijinal yedek parçayı yerleştirmiş oluyorsunuz."
İnsanoğlunun çok gizemli bir varlık olduğunu, ayrı ayrı yapıların bulunduğunu aktaran Pirim, "Çalışmalarımız bize şunu gösteriyor ki insan vücudu kendinden olmayan her şeyi yabancı kabul ediyor ve ona savaş açıyor. Biz buna immun sistem diyoruz. Yani yedek parçaları öyle bir hale getiriyorsunuz ki sistemin o materyali yabancı tanımlamaması gerekiyor. Parçayı işliyor, bazı bölümlerini uzaklaştırıyorsunuz. Materyali naklettiğiniz zaman kişi artık o parçayı yabancı kabul etmiyor" diye konuştu.
İnsan doku bankacılığını dünyada az sayıda ülkenin yaptığını dile getiren İbrahim Pirim, ABD'de İsrail kökenli şirketlerin konuyla ilgili çalışmalar yürüttüğünü, İngiltere, Hollanda ve son zamanlarda Bulgaristan'da benzer bankalar kurulduğunu ifade etti.
Türkiye'de ilk kez yapımı planlanan projenin maddi desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Pirim, "Materyalin saklanması, işin yürütülmesi çok masraflı. Üniversite ve sanayiciyi bu işten haberdar ederek destek sağlamak ve dünya standardında bir merkez hayata geçirmek istiyoruz" şeklinde konuştu.