Op. Dr. Reşit Burak Kayan: Kadınlar tarih boyunca meme dolgunluğuna önem verdi

 Güncel araştırmalar, 2019 yılında dünya genelinde en çok yapılan ameliyatın 1 milyon 795 bin 551 hasta ile meme büyütme ameliyatları olduğunu gösteriyor. 1965 yılında Cronin ve Gerow’un silikon jel ile dolu meme implantlarını keşfedip hastalarına uygulamaya başlamasıyla meme büyütme estetiğinin dünyanın en popüler ameliyatlarından biri haline geldiğini söyleyen Op. Dr. Reşit Burak Kayan, meme estetiği hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Meme dolgunluğu, tarih boyunca kadınların gündemindeydi

Toplumda meme büyütme operasyonlarının çağın kalıplaşmış estetik kaygılarıyla ortaya çıktığına yönelik yanlış bir kanı olduğunu belirten Op. Dr. Reşit Burak Kayan, “Tarih boyunca kadınlar memelerinin dolgunluğuna, şekline, büyüklüğüne çok önem verdiler. İdeal bir vücut için güzel, simetrik, dolgun memeler olmazsa olmazdı onlar için. 19.yy’a kadar memelerin görünümü doğuştan gelen bir şans ya da talihsizlikti, çünkü bu yıllara kadar dünyada meme estetiği diye bir şey henüz yoktu. 1895 yılında ilk defa Czerny isimli bir cerrah, kanser nedeniyle memesi alınan hastasının memesine başka bir bölgeden aldığı yağ dokusunu yerleştirerek, meme estetiği ameliyatlarının başlangıcını yapmış oldu. 1900’lü yıllarda ise kadınlar memelerini büyütmek için zeytinyağı ve vazelin karışımı bir sıvı olan parafini memelerine enjekte ettirmeye başladılar. Tabi bu akım çok uzun sürmedi, çünkü ciddi komplikasyonları da beraberinde getirdi. 1965 yılında ise Cronin ve Gerow’un silikon jel ile dolu meme implantlarını keşfedip hastalarına uygulamaya başlaması, meme büyütme operasyonlarının bugünlere gelmesindeki ilk adım oldu.” dedi.

Cevaplanması gereken ilk soru: Vücuduma yakışacak mı?

Tıpkı diğer tüm ameliyatlar gibi meme büyütme operasyonlarının da kişiden kişiye değişiklik gösterdiğine dikkat çeken Op. Dr. Reşit Burak Kayan, ameliyat öncesinde yapılan değerlendirmeleri şöyle anlattı: “Muayeneye gelen hastada ilk baktığımız, hastanın kilosu, boyu, omuz ve göğüs kafesi genişliğidir. Yani, “Daha büyük memeler vücudunuza yakışacak mı?”, cevaplamamız gereken ilk soru budur. Sonrasında ise sternal çentik (boyun orta alt kısmındaki çukur) ile meme başları arasındaki mesafeyi ölçeriz. Eğer bu mesafe 19-20 cm ve altında ise meme büyütme ameliyatına uygun bir adaysınız demektir. Ayrıca sizde aynı anda meme toparlama işlemine de gerek yoktur. Yani ekstra bir yara iziniz olmayacaktır.”

Meme silikonu yerleştirmede koltuk altı en az tercih edilen yer

Meme büyütme operasyonu öncesinde hastaların en çok merak ettiği konulardan birinin, silikonların meme dokusuna nasıl yerleştirileceğini olduğunu da kaydeden Op. Dr. Reşit Burak Kayan, “Meme implantları meme başından, meme alt kıvrımından veya koltuk altından konulabilir. Ancak koltuk altı son yıllarda en az tercih ettiğimiz yerdir. Çünkü koltuk altından konulan silikonların uzun dönemde çok yukarıda kaldığını ve doğal durmadığını gözlemliyoruz. Genç, daha önce emzirmeyen, çocuk sahibi olmayan hastalarda ise meme alt kıvrımını tercih ediyoruz. Bu hastalarda meme başında var olabilecek en ufak duyusal veya fonksiyonel kayba tavizimiz yok. Orta-ileri yaşlarda ise daha önce emziren veya bir daha çocuk düşünmeyen kadınlarda silikonu yerleştirebilmek için meme başını tercih ediyoruz. Meme alt kıvrımında da meme başında da sadece ve sadece 2-3 cm’lik bir kesi yapıyor, böylece uzun dönemde bu iki bölgede de ciddi anlamda bir yara izi ile karşılaşmıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Silikon kas üstüne yerleştirildiğinde aynı gün normal hayata dönülebilir

Op. Dr. Reşit Burak Kayan, silikonların vücuduna giriş yeri gibi yerleştirildiği yerin de farklılık gösterdiğini söyledi. Kayan, “Hastamızın meme dokusu hiç gelişmemişse veya daha uzun ömürlü ve daha doğal bir sonuç istiyorsa tercihimizi kas altından yana kullanıyoruz. Rutin pratiğimde yaptığım meme büyütme ameliyatlarımın %80’inde kas altı tekniği tercih ediyorum. Ancak kas altı tekniğinin bir dezavantajı mevcut maalesef. O da 3 gün süren ve hareketle artan ağrı. Hastamızın meme dokusu mevcut, sadece bir miktar daha büyümesini istiyorsa veya aynı gün günlük hayatına geri dönmek mecburiyetinde ise kas üstü tekniği tercih ediyoruz. Kas üstü tekniği kullanıldığında hastalar aynı gün günlük hayatlarına devam edebiliyorlar.” diye konuştu.

Doğallığın sırrı damla şekilli, dolgunluğun sırrı yuvarlak şekilli silikon

Operasyonda hastanın beklentilerine göre şekillenen bir diğer konunun da kullanılacak silikon şekli olduğunu belirten Op. Dr. Reşit Burak Kayan, “Meme büyütme operasyonlarında yapılacak uygulamanın hasta anatomisine uygunluğu temel kriterdir. Ancak elbette hastanın beklentileri de ön plandadır. Nitekim silikon şekli seçimi bu beklentilere göre yapılır. İddialı duran, dolgun ve hoş görünen dekoltem olsun, bir daha destek kullanmak zorunda kalmayayım, hatta sütyenleri tamamen hayatımdan çıkartmak istiyorum.” diyorsanız ve bu sizin önceliğiniz ise tercih etmeniz gerek implantlar yuvarlak şekilli implantlardır. “Çıplakken hafif ptotik, alt kısmı daha dolu memeler istiyorum çünkü benim önceliğim tamamen doğallık.” diyorsanız tercih etmeniz gereken implantlar damla şekilli implantlardır.” dedi.

İdeal boyutu görmek mümkün

İmplant şekline karar verilmesinin ardından sıranın meme boyutuna karar vermeye geldiğini söyleyen Op. Dr. Reşit Burak Kayan, karar sürecini ise şöyle anlattı: “Ameliyat gününün sabahında çok detaylı bir ölçüm ve çizim işlemi akabinde hastanın göğüs kafesine uyum gösterebilecek en ideal implant boyutunu tam olarak hastalarıma söylüyorum. Söylediğim boyut hastanın vücuduna yerleştirilebilecek en doğal implant oluyor. “Ben biraz gösterişli, olabildiğince de büyük bir silikon istiyorum.” derseniz, hesapladığımız silikon boyutundan 100 cc fazlasına kadar implant boyutunu artırabiliyoruz. “Ben olabilecek en küçük silikonu istiyorum.” derseniz de hesaplanan boyutun 75 cc altına düşebiliyoruz. Hastalarımıza her boyutun farklı vücut tiplerinde nasıl durdurduğunu örneklerle gösteriyoruz.”

Sadece 1 ay sonra tüm spor aktiviteleri dahi yapılabilir

Op. Dr. Reşit Burak Kayan, son olarak meme büyütme ameliyatlarının genellikle 45 dakika içerisinde tamamlandığını ve ameliyatın başarısında hastanın istirahat döneminde gösterdiği özenin etkili olduğunu hatırlattı: “Ameliyat sonrasında 1 hafta duş alınmaması ve ameliyatta giydirilen sütyen çıkarılmadan istirahat edilmesi çok önemlidir. 1 haftanın sonunda bandajlar çıkarılır ve hasta özgürlüğüne kavuşur. 1 ay sonrasında ise istenilen her türlü spor aktivitesi yapılabilir, yüz üstü dahi yatılabilir. Ek olarak yeni bikinilerin, mayoların ve sütyenlerin ameliyattan 1 ay sonra, yani ödemler tamamen indikten sonra denenmesi ve satın alması gerektiği unutulmamalıdır.”

B2Press katkılarıyla

Bu bir ilandır