Op. Dr. Bülent Cihantimur: Örümcek ağı estetiği ile doğal gençlik

Gençleştirme uygulamalarındaki hayati konu elbette ki bu işlemleri kişinin doğal ifadesini koruyarak yapabilmek.
Hastanın yüz ifadesi ve kişisel profili de tedaviyi planlamada bizim için yol gösterici.
Tam da bu noktada, geliştirdiğim “örümcek ağı estetiği” tekniği mucizevi sonuçlara kapı aralıyor.
Doğru estetik cerrah, doğru planlanmış tedavi ve doğru uygulanan yöntem ile birlikte her bireyde farklılık gösteren bölgeler keşfedilerek noktasal sonuçlar elde ediliyor.

Ameliyatsız ve kısa sürede yapılan bir teknik

En özel tekniklerimden biri olan örümcek ağı estetiği, medikal iplerin anatomiye, bireysel cilt alt yapısına, yaşa, mevcut deformasyona uygun olarak yerleştirilmesiyle uygulanıyor. Ve en önemlisi; tüm bu uygulamalar sanatsl bir bakış açısıyla hayata geçiriliyor. Ameliyatsız kısa sürede yapılan bir teknik olmasının yanı sıra yöntem, yağ transferiyle de desteklenebiliyor.

Örümcek ağı estetiğinde ameliyatsız yüz germe, canlandırma ve form kazandırma işlemleri ön plana çıkıyor. Yer çekimine ve ilerleyen yaşa bağlı zaman içinde oluşan ince çizgiler; kötü hava koşulları, sağlıksız beslenme ve sık kilo alıp vermeye bağlı olarak daha da derinleşebiliyor. Tüm bu süreç özellikle yüz bölgesinde sadece çizgilerin oluşmasına değil, aynı zamanda yanakların ve gıdığın sarkmasına, yüzün giderek ovalleşmesine neden oluyor. Örümcek ağı tekniği, işte bu noktada estetik cerrahiye alternatif, ameliyatsız yüz gençleştirme uygulaması olarak, cildinizdeki olası sorunların çözümlenmesinde fayda sağlıyor.

Kesiksiz ve izsiz gençleşme imkânı

Ameliyatsız, kesiksiz germe artık mümkün! Nasıl mı? Hastaların yüzde 70’i kesi ve izlerden dolayı germe işleminden korkuyor. Bu, haklı bir endişe. Bu sebeple örümcek ağı tekniğini geliştirerek soruna çözüm buldum.

Önceleri sadece cilt sıkılaşması için kullanılan örümcek ağı uygulamasını şimdi ciddi oranda germe işlemi için de kullanıyoruz. Özellikle ameliyatsız yüz germe olarak adlandırdığımız askılama yöntemleriyle, kesi olmadan, iz olmadan ve hastanede yatmadan hastaya işlemi kısa bir süre içinde uyguluyoruz. Hasta anında değişimi görebiliyor ve yüz germe etkisi oluşuyor. Bu yöntem, hastaların istedikleri sonucu elde etmelerini sağlayan güvenli ve etkili bir seçenektir.

Cilt yüzeyinde iz kalmıyor

Lifting etkisi yaratan ipler cildin toparlanmasını sağlarken, iplere reaksiyon veren cilt, aksiyona geçiyor. Bu sayede biyolojik fibroplast yani doğal lif üretimi başlıyor ve yavaşlayan kolajen üretimi hızlanıyor. Cilt alt dokusunda bir silsile gibi devam eden süreç içerisinde, cildin kendini toparladığını, eski elastik ve gergin yapısına tekrar ulaştığını, canlandığını gözlemliyoruz. Çalışan bu mekanizma sayesinde günden güne ciltte belirgin bir değişiklik fark ediliyor.

Yerleştirilen ipler 6 ay içinde kendiliğinden kayboluyor ve cilt hiçbir zaman eski haline dönmeden tazelenme sürecine devam ediyor. 30 yaşında bu tekniği cildinize uyguladığımızı varsayarsak, siz 35 yaşına geldiğinizde hâlâ 30 yaşınızdaki cildinizle, 40 yaşınıza geldiğinizde 35 yaşınızdaki cildinizle aynalarda buluşuyorsunuz. Kısaca cildiniz her zaman yaşınızın gerisinde takipte kalıyor.

Cildi 7-10 yıl gençleştiriyor

Bu mucizevi, basit ve acısız yöntemle yarım saat gibi çok kısa bir süre içinde ortalama 7-10 yıl daha genç ve canlı bir cilde kavuşmak mümkün!
Söz konusu teknikte ameliyatlardaki gibi bir iyileşme süreci olmadığı gibi uygulamadan hemen sonra denize girmek, güneşlenmek ve banyo yapmak da mümkün.

Gerçek yapışma ve sağlıklı gergin görünüm uygulamadan hemen sonra fark edilmekle birlikte, en iyi görünüm 4 hafta sonra çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu uygulama yüzde, boyunda ve vücudun pek çok başka bölgesinde hem sarkmalara karşı lifting etkisi sağlıyor hem de ince kırışıklıkların giderilmesinde kullanılıyor.
Yüzdeki uygulamanın yanı sıra vücudun diğer bölgelerinde de (kollardaki sarkmalarda, iç bacaklardaki gevşeklikte, memede ve karında doğumdan sonra oluşan cilt gevşekliği ve sarkmaların tedavisinde, daha uzun ve daha kalın iplerle) aynı teknik kullanılarak başarılı sonuçlar alabiliyoruz.

Örümcek ağı kremi mucizesi

Bir kremle benzer etkiyi görmek de bugün mümkün. Kullanılan aktif ajanların cilt altında örümcek ağına benzer bir bariyer oluşturmasından ötürü ürüne ‘örümcek ağı kremi’ ismini verdik.

Hücrelerin ömrünü uzatabilen ve hücre yaşlanmasının önüne geçebilen krem; cilt elastikiyeti, nem kaybı, ince kırışıklıklar ve form kaybı üzerine yoğunlaşmış bir formülasyona sahip. Özellikle günlük ve sürekli kullanımda ciltteki mevcut kolajen yapının kalitesini de artırıyor. Krem içeriğinde iki önemli yaşlanma karşıtı, kök hücre esaslı, ödüllü aktif ajan barındırıyor. Bir tanesi Cyclopeptide-5, bir diğeri Malus Domestica.
Örümcek ağı kreminde ayrıca cildin günlük ihtiyaç duyacağı nemlendirici ajanlar, vitamin ve mineraller bulunuyor. 24 saat nemlendirme sağlıyor.