Güncelleme Tarihi:
Strese girdiğimiz zaman vücudumuz hemen heyecan hormonu olan adrenalin gibi hormonları salgılar. Burada amaç vücudu strese karşı hazırlamaktır. Kalp, bu hormonlarla daha hızlı atarak vücuda gönderdiği kan dolaşımını hızlandırır, kan basıncı artar.
Vücudu tehlikelere karşı koruyan bu hormonlar ve stres, bir ölçüde faydalı ama süreklilik olursa zarar vermeye başlar.
Kalp, dokulara fazla kan göndermeye çabalarken bu sefer kendi kası için gerekli kan akışını sağlayamayabilir.
Kalp, heyecanlanınca kanı daha güçlü bir şekilde damarlara pompalar, yani tansiyon yükselir. Bu durumda da yorulur.
Önceden olan bir damar tıkanıklığı varsa, stres bu zor akımın geçtiği damarda ani tıkanıklıklar yaratarak kalp krizine yol açabilir.
Deprem veya diğer ani felaketler gibi bir anda aşırı stres ve korkuyla karşılaşıldığında, sınırda idare eden kalpte iki kata kadar artan kriz riski doğar.
Kalp krizi nasıl anlaşılır?
Kalp krizinin en belirgin özelliği, göğüste ağrı olmasıdır. Bu ağrı, “iman tahtası” dediğimiz göğüs ön kemiğinin ortasında baskı tarzında olabileceği gibi sırtta, omuzda, boyunda ve karında da hissedilebilir. Birlikte ölüm korkusu eşlik edebilir. Hareketle, eforla gelen her türlü ağrıda aman dikkat!
Önceden tanısı konmuş bir kalp probleminiz varsa, bu dönemde depremi bizzat yaşamak ya da sosyal medya ve televizyondaki görüntüler karşısında üzülmek, acil tablolar yaşatabilir.
Hiçbir hastalığınız olmasa da bu tür bir ağrınız varsa mutlaka kalp muayenesinden geçmeniz gerekir.
Kalp krizi durumunda sizin veya çevrenizin çok fazla yapabileceği şey yoktur. Bir an önce bir sağlık kuruluşuna başvurmak zorundasınız.
Stres hormonu şeker hastalarını da etkiler mi?
Uzun süreli stresten kaynaklanan yüksek kortizol düzeyleri, kan kolesterolünü, trigliseritleri, kan şekerini de artırır. Bu da diyabet hastaları için büyük risk oluşturur.
Düzensiz giden kan şekerleri ve yağ oranları, tüm iç organ ve damarlarda tıkanıklık riskini artırır.
Beyin damarları, şah damarları ve tüm organlarımızı besleyen damarlarda tıkanıklıklar ve plak yırtılmaları görülebilir.
Peki ne yapacağız?
Bu süreçte hem depremi yaşayanların hem de ekran başından izleyenlerin hem sağlık hem de ruhsal durumları derinden etkilendi. Öncelikle her kötü koşulda “tek yumruk” olmayı başaran bir millet olduğumuz için çok şanslıyız.
Yaralarımızı birlikte saracağız.
Tekrar ayağa kalkacağız.
Bu sefer deprem gerçeğini unutmadan alabildiğimiz önlemleri almak için koşarcasına çabalayacağız.
Enerjimizi kaybetmeden tüm zorluklarla savaşıp bu günleri de geride bırakacağız...
Unutmayalım, biz çok güçlü bağları olan bir milletiz.