Güncelleme Tarihi:
2008’de evlendik. Evliliğimizin altıncı ayında bir bebeğimiz olacağını öğrendiğimizde hayaller kurmaya başlamıştık bile. İlk yapmamız gereken doktorumuza gidip bebeğimizi görmekti. Elimize aldığımız siyah beyaz, sadece nokta halindeki bir fotografın; bu kadar sevindirip, bunun sadece birkaç hafta süreceği aklımıza gelmemişti. 3 ay sonra ikinci kez hamile kaldım. Rutin kontrolde birkez daha aynı haberle yıkıldım. Bebeğin kalbi atmıyordu. Bir aradan sonra üçüncü kez hamile kaldım. Kaybetme korkumu anlatamam... Korktuğumuz başımıza geldi, maalesef üçüncü bebeğimiz de yaşamadı. İzmirle yetinmedik başka şehirler de çok sayıda doktor dolaştık. Bu arada benzer sorunları yaşayan kadınlarla iletişime geçtim, bilgi ve deneyim alışverişinde bulundum.
EŞİMLE EL ELE SAVAŞIMIZI KAZANDIK
SEBEPLER İNCELENMELİ
Doğal yollarla gebelik elde edemeyen pekçok çift tüp bebek yöntemlerinden destek alıyor. Bazen tüm uğraşılara, defalarca denenmesine rağmen mutlu sona ulaşamıyorlar. Kimi çiftte kendi kendine gebelik oluşsa da devam edemiyor. Bu bebeklerin neden kaybedildiğini bazı tanı yöntemleriyle anlamak mümkün. Acıdem Maslak Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Tıraş tekrarlayan düşükleri ve gebelik oluşmasını önleyen tedavileri anlattı:
Embriyonunun rahme tutunamamasının nedeni rahimdeki sorunlar olabilir. Sorunların bir kısmı doğuştan gelebildiği gibi bir kısmı da sonradan gelişebiliyor.
Doğuştan gelen sorunların nemli bir kısmı rahimin birleşme anormallikleri. Rahim anne karnında iken iki ayrı parçadan oluşup, zamanla birleşiyor. Ancak birleşme gerçekleşmezse çift rahim ya da rahim içinde boydan boya bir perde kalıyor. Bu rahimlerde embriyon tutunamıyor ya da gebeliğin erken dönemlerinde (ilk 3 ay) düşükler meydana gelebiliyor. Eğer gebelik oluşur ve devam ederse de erken doğum riski bulunuyor. Bu tip rahim anomalileri ofis histeroskopi dediğimiz endoskopik yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Muayenehane ortamında, anestezisiz, özel optikler eşliğinde yapılan ofis histereskopide, ultrasonda dahi görünmeyen sorunlar saptanıp, müdahale edilebiliyor. Özellikle rahimde yer alan perdenin kesilmesi gebeliklerin düşükle sonuçlanmasını önemli ölçüde engelliyor. Bazen rahimde sonradan oluşan polip, miyom gibi oluşumlar gebeliği engelliyor veya düşüklere neden oluyor. Bu sorunların da büyük bölümü yine ofis histeroskopiyle çözülebiliyor.
RAHİM ZARINA ÇİZİK ORTAMI GENÇLEŞTİRİYOR
İsrailli araştırmacılar, tüp bebek yapılacak hastalarda 1 ay önce rahim zarına yapılacak çiziklerin gebelik oranlarını arttırdığını gösterdi. Bunun üzerine Avrupa’da TROPHY çalışması denilen, bu yöntemin yararını araştıran geniş kapsamlı bir araştırma başlatıldı. Genel kanı rahim zarına yapılacak çiziklerin, rahim içinde kan akışını arttırdığı ve doku yenilenmesini sağlayarak gebelik oranlarını yükselttiği yönünde.
KAN PIHTILAŞMASINA KONTROL
Kanın pıhtılaşma bozuklukları da gebeliğin önündeki engellerden. Bazende çifler defalarca tüp bebek denemesi yaptığı halde ya gebe kalamıyor ya da tekrarlayan düşükler oluyor. Erken yaşta damar tıkanıklığı geçiren, ailesinde damar tıkanıklığı, tekrarlayan düşükleri veya ölü doğumları, erken aylarda başlayan gebelik zehirlenmesi veya gelişme geriliği olanlar, defalarca tüp bebek yaptırıp sonuç alamayanlarda kanın pıhtılaşma sorunu bulunabilir. Testlerle saptanması halinde uygun ilaç tedavisi uygulanabiliyor.
TIKALI TÜPLERE DİKKAT
Yumurta ile sperm tüplerde buluşur. Tüplerin uç kısmının kapanarak içinde sıvı birikmesi bu kavuşmayı yengelliyor. Normalde tüplerin içinde bulunan sıvılar, kanal duvarında yer alan titrek tüylü hücreler tarafından, tüplerin açık olan uç kısmından karın boşluğuna doğru temizleniyor. Eğer tüplerin ucunda bir tıkanıklık olursa bu sıvı akışı duruyor, duvar ve kanallar içinde birikmeye başlıyor. Ayrıca bu biriken sıvı tüp kanalının duvar yapısını ve fonksiyonunu da bozuyor. Yumurta ve spermin geçişini engelleyerek kısırlığa yol açıyor. Sıvının rahim içine akışı embriyon üzerine “yıkama etkisi” yaparak embriyonun rahim duvarına tutunmasını engelliyor. Ayrıca bu sıvı içinde bulunan çeşitli kimyasallar, embriyon üzerine zararlı etkilere yol açıyor. İşte bu karmaşık gibi görünen nedenlerle tüp bebek denemesi yapacak hastaların böyle bir sorunu varsa önce tüplere müdahale gerekiyor.
GENETİK SORUNLARA EN ERKEN TANI
PGT (preimplantasyon genetik tanı) ile her embriyondan bir hücre alınıp, genetik olarak inceleniyor ve sağlıklı olan embriyolar anne adayına transfer ediliyor. Tekrarlayan düşükleri olan veya tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan çiftlerin yüzünü güldürüyor. Zira kromozom bozukluğu önemli düşük nedenlerinden biri. Bu hastalar canlı çocuğa sahip olamadıklarından tüp bebek üniteleri arasında mekik dokuyorlar. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında, özellikle ileri yaş tüp bebek hastalarındaki yumurtalarda görülen kromozom anomalileri sebebiyle PGT öneriyoruz.
DİYABET VE TİROİDE KONTROL ŞART
Kontrol altında olmayan diyabet ve tiroid hastalıkları, prolaktin (süt hormonu) yüksekliği veya kadınlardaki diğer sistemik hastalıklar yumurta gelişimi ve rahimiçi zarının gelişimini bozarak gebelik kayıplarına neden olabiliyor. Özellikle polikistik over sendromlu hastalarda görülebilen insülin direnci ve diyabet düşüklere yol açabiliyor. Yeni bir gebelikten önce her kadının kendi klinik durumuna göre gerekli incelemeler yapılarak gebelik öncesinde bu sorunların giderilmesi veya kontrol altına alınması gebelik sonuçlarını iyileştirebiliyor.
SORU: Tam 4 yıldır kocamla birlikte çocuk özlemiyle yanıyoruz. Eşimle birlikte tüm testlere tabi olduk. İlk zamanlar eşimin sperm sayısının iyi olduğu ama hareket ederken yarı yolda ölüğü söylendi. 3 ay ilaç tedavisinden çok iyi sonuç aldık, doğal yolla gebe kalmayı denedik olmadı. Bana yapılan kan tahlilleri ve rahim filmi de normal çıktı. Sadece genetik olarak rahim ağzımın normalinden biraz uzun olduğunu söyledi. Bir aşılama yaptırdık, tutmadı. İkinci aşılama için bekliyoruz. Ne yapmayılız?
CEVAP: Spermin daha detaylı incelenmesi faydalı olacaktır. Özellikle spermin dölleme fonksiyonlarını gösteren sperm DNA kırılması testini yaptırmanızda fayda var. Bu testlerde bozukluk varsa sigara, alkol kullanımı, kilo sorunu, yorgunluk, stres faktörlerini ortadan kaldırmak lazım. Bazı çalışmalarda sadece gebe kalabilmek için yaşanan cinselliğin gebelik oranı da düşürdüğü gösteriyor. Bu nedenle problemi saptanamazsa, yumurta rezervleri iyiyse tecrübeli bir doktor kontrolünde gebe kalacağına inanarak bir süre daha beklenebilir ve aşılamaya geçilebilir. Yine son yıllarda uygulanmaya başlanan “kolay tüp bebek” yöntemi de bir alternatif.
SORU: Evlendiğimizde ben 35, eşim 37 yaşındaydı. Şimdi 42 yaşındayım. Kıbrıs’da yaşıyoruz. 5 kez tüp bebek denedik olmadı. Rahim filmim normal ama fazla yumurta üretemediğim söyleni. İstanbul’da da 3 kez denedik, hamilelik oldu ama hüsranla bitti. Yine denemek istiyorum ama ya olmazsa diye korkuyorum. Kök hücre benim için ümit mi?
CEVAP: Kıymetli bir zamanda gebelik elde edilmemesi bazı sorunların tespit edilemediği veya çözümlenemediğini düşünüyor. Yumurta rezervinizden ötürü güncel tüp bebek yöntemlerine devam etmenizi öneremiyoruz. 1-2 yumurta, ümitlendirici sonuçlar gibi bazı veriler çiftlere bir ümit yaşatsada sonrası yıkım oluyor. Şu anki verilere göre kök hücreden sperm veya yumurta edilmesinin önünde uzun bir yok daha var. Bunu vaat edenlere kanmayın.
SORU: Hem eşim hem de benim ciddi kilo sorunumuz var. Bu çocuk sahibi olmamız için engel mi?
CEVAP: Obezite her iki cinste gebelik şansını azaltan faktörlerden. Kilolar hormonal ve metabolik sorunlara yol açıyor. Buna karşılık yüzde 5’lik bir kilo kaybı bile gebelik şansını artırıyor. Aşırı kilo gibi normal kilonun altında olmak da kadının çocuk sahibi olma yeteneğine zarar verebilir. Normal vücut ağırlığında yüzde 10-15 oranında azalma genellikle adet kesilmesine yol açıyor. Özellikle bulimia veya anoreksiya hastası kadınlarda yumurtlama bozuluyor.
Yarın: Babanın kanından lenfosit aşısı
SORUN YANITLAYALIM: SORULARINIZI saglik@hurriyet.com.tr'ye bekliyoruz