Ölü doğan ikizinden 4 ay sonra doğdu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2007 11:55
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde yapılan tüp bebek uygulaması sonrası gebe kalan ve hamileliğinin 5'inci ayında ikiz bebeklerinden biri ölü doğan kadına yapılan müdahaleyle diğer bebeğin normal zamanında doğumu sağlandı.
Balıkesir'de yaşayan Özlem Bakan Akdeniz, çocuğu olmadığı gerekçesiyle bu yılın başında Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalına başvurdu. Burada, Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Gülekli tarafından tüp bebek tedavisi uygulanan Akdeniz, ikiz bebeğe gebe kalarak, Balıkesir'e döndü.
Ancak gebeliğinin 5'inci ayında doğum sancıları başlayan Akdeniz, 24 Temmuz günü tekrar DEÜ Hastanesine geldi. Burada yapılan kontrollerde, doğumu başladığı belirlenen Akdeniz, DEÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Serkan Güçlü başkanlığındaki ekip tarafından ameliyata alındı.
Ameliyat sırasında bebeklerinden birisi ölü doğan Akdeniz'in, bu bebeğe ait plasentası dışarı çıkarılarak kanaması kontrol altına alındı. Daha sonra rahim ağzına dikiş uygulanan Akdeniz, 24 Temmuzdan 13 Kasım 2007 gününe kadar hastanede tutuldu. Akdeniz'in 13 Kasım günü 3 kilo 530 gram ağırlığında “Taha” adı verilen erkek bebeği dünyaya geldi.
“HER ŞEY YOLUNDA GİTTİ”
Doğumu gerçekleştiren Doç. Dr. Güçlü, Akdeniz'in hastaneye geldiği sırada doğumunun başlamış, ilk bebeğin doğmak üzere olduğunun belirlendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Hasta bize geldiğinde henüz 21 haftalık hamileydi ve bu aşamada gerçekleşen doğumda iki bebeği de kaybetme riski büyüktü. Bebeklerden birisi doğurtulunca öbürünün de gelme durumu var. Birinin doğurtulup diğerinin yaşamaya devam etmesi ve gününe kadar kalması çok nadirdir. Dünyada bu durumda bilinen 50-60 vaka var.”
Genelde bu tip vakalarda ölü doğan bebeğin plasentasının içeride bırakıldığını, bazı durumlarda rahim ağzına uygulanan dikişin tutmadığını bildiren Doç. Dr. Güçlü, Özlem Bakar Akdeniz'e yapılan müdahalelerin yolunda gittiğini ve kadının doğum sancılarının durduğunu söyledi.
Doç. Dr. Güçlü, “Bizim vakamızda durum uygun olduğu için kontrol altına aldıktan sonra birinci bebeğin plasentasını dışarı çıkardık. Böyle olunca kalan bebeğin yaşama şansı daha fazla arttı” dedi.
Şu anda klinikte Özlem Bakar Akdeniz'in durumunda bir gebenin daha bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Güçlü, ilk bebeğini 10 gün önce kaybeden kadının gözlem altında tutulduğunu söyledi.
“HER GEÇEN GÜN UMUT ARTIYOR”
Özlem Bakar Akdeniz de doktorların normal doğumuna yüzde 2 şans tanıdığı Taha bebeğin çok sağlıklı, kendisinin de bir o kadar mutlu olduğunu belirterek, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“İlk bebeğimi kaybetmek çok acıydı. Ama birinin sizinle birlikte olması çok farklı bir duygu. Her geçen gün umudunuz artıyor, kavuşacağınızı düşünüyorsunuz. Doktorlarımız her şeye çok pozitif baktılar. Onlar bana çok güven verdiler. Ben de çok pozitif yaklaştım. Olumsuz düşünmedim. Her geçen zamanda daha farklı umutla bekliyorsunuz ve sonunda kavuştuğunuzda inanılmaz mutluluk duyuyorsunuz.”
Ancak gebeliğinin 5'inci ayında doğum sancıları başlayan Akdeniz, 24 Temmuz günü tekrar DEÜ Hastanesine geldi. Burada yapılan kontrollerde, doğumu başladığı belirlenen Akdeniz, DEÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Serkan Güçlü başkanlığındaki ekip tarafından ameliyata alındı.
Ameliyat sırasında bebeklerinden birisi ölü doğan Akdeniz'in, bu bebeğe ait plasentası dışarı çıkarılarak kanaması kontrol altına alındı. Daha sonra rahim ağzına dikiş uygulanan Akdeniz, 24 Temmuzdan 13 Kasım 2007 gününe kadar hastanede tutuldu. Akdeniz'in 13 Kasım günü 3 kilo 530 gram ağırlığında “Taha” adı verilen erkek bebeği dünyaya geldi.
“HER ŞEY YOLUNDA GİTTİ”
Doğumu gerçekleştiren Doç. Dr. Güçlü, Akdeniz'in hastaneye geldiği sırada doğumunun başlamış, ilk bebeğin doğmak üzere olduğunun belirlendiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Hasta bize geldiğinde henüz 21 haftalık hamileydi ve bu aşamada gerçekleşen doğumda iki bebeği de kaybetme riski büyüktü. Bebeklerden birisi doğurtulunca öbürünün de gelme durumu var. Birinin doğurtulup diğerinin yaşamaya devam etmesi ve gününe kadar kalması çok nadirdir. Dünyada bu durumda bilinen 50-60 vaka var.”
Genelde bu tip vakalarda ölü doğan bebeğin plasentasının içeride bırakıldığını, bazı durumlarda rahim ağzına uygulanan dikişin tutmadığını bildiren Doç. Dr. Güçlü, Özlem Bakar Akdeniz'e yapılan müdahalelerin yolunda gittiğini ve kadının doğum sancılarının durduğunu söyledi.
Doç. Dr. Güçlü, “Bizim vakamızda durum uygun olduğu için kontrol altına aldıktan sonra birinci bebeğin plasentasını dışarı çıkardık. Böyle olunca kalan bebeğin yaşama şansı daha fazla arttı” dedi.
Şu anda klinikte Özlem Bakar Akdeniz'in durumunda bir gebenin daha bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Güçlü, ilk bebeğini 10 gün önce kaybeden kadının gözlem altında tutulduğunu söyledi.
“HER GEÇEN GÜN UMUT ARTIYOR”
Özlem Bakar Akdeniz de doktorların normal doğumuna yüzde 2 şans tanıdığı Taha bebeğin çok sağlıklı, kendisinin de bir o kadar mutlu olduğunu belirterek, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“İlk bebeğimi kaybetmek çok acıydı. Ama birinin sizinle birlikte olması çok farklı bir duygu. Her geçen gün umudunuz artıyor, kavuşacağınızı düşünüyorsunuz. Doktorlarımız her şeye çok pozitif baktılar. Onlar bana çok güven verdiler. Ben de çok pozitif yaklaştım. Olumsuz düşünmedim. Her geçen zamanda daha farklı umutla bekliyorsunuz ve sonunda kavuştuğunuzda inanılmaz mutluluk duyuyorsunuz.”