Güncelleme Tarihi:
Okula başlayacak olan çocukların yaklaşık yüzde 10’unda, yaşına göre okuma-yazma zorluğu tespit ediliyor. Aileler de ‘okumayı-yazmayı henüz yeni öğreniyor, doğaldır’ diyerek bu tür sorunların üzerinde durmayabiliyor. Ancak sanılanın aksine bunların altında yatan neden çocuğun okumayı ve yazmayı yeni öğrenmesi değil, genellikle görme problemi yatıyor. Çocuklarda yaşam kalitesini olumsuz etkilemesinin yanı sıra okul başarısını da düşüren görme problemlerinde geç kalındığında da sorun kalıcı hale gelebiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi’nden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, tedavide geç kalınmaması için hiçbir yakınması olmasa bile her çocuğun düzenli olarak göz muayenesinden geçmesi gerektiğine dikkat çekiyor!
ÇOCUĞUNUZDA GÖRME PROBLEMİ VAR MI
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, görme problemlerinin fark edilebilir olan 12 belirtisini şöyle sıraladı.
1. Uzaktaki yazılara bakarken gözlerini kısması,
2. Başını eğmesi, görmek istediği noktaya çok yakından bakması,
3. Okuma ve yazma sonucu baş ağrısı yaşaması,
4. Okurken kelime ya da satır atlaması,
5. Cümleleri eliyle takip etmesi,
6. Yazarken satırı düzgün takip edememesi,
7. Bir gözünü daha öne alarak kitaba bakması,
8. Baş pozisyonu geliştirmesi,
9. Okurken kelimelerin bulanıklaştığını veya kaydığını söylemesi,
10. Televizyonu yakından seyretmesi,
11. Gözlerinde sulanma olması,
12. Güneşli havalarda tek ( hep aynı göz) gözünü kapaması, görme probleminin belirtileri arasında yer alıyor.
OKUL ÇAĞINDA EN SIK GÖRÜLEN 4 GÖRME SORUNU
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, okul çağındaki çocuklarda en sık görülen görme problemlerini şöyle sıralıyor:
ŞAŞILIK
Bir nesneye ya da noktaya bakarken her iki gözün birlikte bakması gerekiyor. Gözlerden biri istenen hedefe bakarken diğerinin başka bir noktaya bakmasına ise “şaşılık” deniyor. Çocukluk döneminde oluşan şaşılıklarda çocuk genellikle bir gözünü tercih ediyor ve hep o gözü kullanıyor. Bunun sonucunda diğer gözde tembellik oluşuyor. Her şaşılık, anne, baba veya yakınlarının fark edebileceği kadar ileri düzeyde olmayabiliyor. Hatta bazı şaşılıklar muayeneyle bile tespit edilemeyebiliyor ve ileri incelemelere başvuruluyor. Şaşılıkların bir kısmı uygun gözlük camıyla düzeltilebiliyor. Kapama tedavisiyle de kayan gözün daha iyi odaklaması sağlanabiliyor.
YALANCI ŞAŞILIK
Şaşılığı taklit eden durumlar “yalancı şaşılık” olarak adlandırılıyor. Örneğin göz kapaklarında oluşan bozukluklar ya da burun kökünün basık olması gibi durumlarda yalancı şaşılık gelişebiliyor. Gereksiz endişe ve tedaviden korunmak için yalancı kayma ile gerçek kaymanın ayırıcı tanısının dikkatle yapılması gerekiyor.
GÖZ TEMBELLİĞİ
Göz tembelliği; görme sinir tabakası üzerine düşen görüntünün bulanık olmasına yol açabilecek bir hastalık nedeniyle görme sinirinin tam olarak gelişmemesi sonucu ortaya çıkıyor. Tek gözde kırma kusuru, tek gözde kayma, bebeklikte uzun süren kapak problemleri (doğuştan görme eksenini örten kapak düşüklüğü, enfeksiyon veya travma kaynaklı kapak ödemi) göz tembelliğine yol açabiliyor. Genellikle tek bir gözde gelişiyor ve bu yüzden aileler veya yakınları tarafından kolaylıkla atlanıyor. Fark edildiğinde ise çoğunlukla tedavide çok geç kalınmış oluyor. Beynin görme algısı 8-9 yaş civarında gelişimini tamamlandığı için göz tembelliğinde erken tanı, tedaviden başarılı sonuç alınabilmesi için çok önemli. Aksi halde göz tembelliği kalıcı bir sorun haline dönüşebiliyor. Göz tembelliği varsa görme sinirinin daha iyi çalışması için uygun gözlükle beraber bir gözü kapama tedavisi uygulanıyor.
KIRMA KUSURLARI
Kırma kusurları çoğunlukla genetik geçişli oluyor. Televizyonu yakından izlemek, bilgisayar kullanımı ve kitabı yakından okumak mevcut kırma kusurlarını ortaya çıkarabiliyor ve veya ilerletebiliyor. Kırma kusurları 3 şekilde görülüyor:
-Miyopi: Uzağı bulanık görmek.
-Hipermetropi: Yakını net görememek.
-Astigmatizma: Göz yuvarlağı çaplarının düzensiz olması sonucu uzak ve veya yakını gölgeli görmek.
Kırma kusurunda (miyopi-hipermetropi veya astigmatizma) gözlükle en iyi görme seviyesi sağlanıyor.
ÇOCUKLAR HANGİ SIKLIKTA MUAYENE OLMALI
Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Emel Çolakoğlu, çocukların hangi sıklıkta göz muayenesinden geçmesi gerektiğini şöyle sıralıyor:
• Her bebek, risk faktörü olsun ya da olmasın, doğumdan sonraki ilk 6 ay içinde mutlaka göz muayenesinden geçmeli.
• İlk muayenesinde herhangi bir sorun tespit edilmeyen çocuk, yaklaşık 2.5-3 yaş civarında tekrar göz muayenesi olmalı.
• En geç 3 yaşında muayene olduğunda bir problem tespit edilmemişse 5 ve 7 yaşında tekrar değerlendirilmeli.
• Okul başladıktan sonrada da yılda bir kez göz muayenesi olmalı.