‘Oğlum, senin için direniyorum’
Güncelleme Tarihi:
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2008 13:44
İSTANBUL'da 4.5 yıl öncesine kadar haberden habere koşan bir muhabirken hamileliğinde gelişen kalp yetmezliği nedeniyle yoğun bakımda ‘kalp nakli’ bekleyen hastalar arasına katılan 32 yaşındaki Halise Dinç, 3 aydır görmediği oğlu Baran'a,
“Oğlum Baran senin için direniyorum. Umarım en kısa zamanda bir kalp çıkacak ve seninle yeniden parklarda oynamaya başlayacağız. Seni çok seviyorum, güzel gözlerin hep gülecek anneciğim. Barancığım bundan sonra seninle hep daima güzel yerlerde güzel zamanlarda birlikte olacağız” diye seslendi. Genç ekonomi muhabiri Dinç'in insanlara mesajı ise, “En büyük miras candır. Toprak olacağına bu mirası en güzel şekilde insanlara hediye edebilirsiniz” oldu.
Çeşitli televizyon kanallarında uzun süre ekonomi muhabirliği yapan Halise Dinç 4.5 yıl önce oğlu Baran'ı dünyaya getirdi. Ancak genç annenin oğlunu büyütmek için kurduğu hayallerini teklemeye başlayan kalbi yıktı. Kalp kasları işlevini yitiren Halise Dinç anneliğin sevincini hastane yollarında buruk yaşadı. 4 yıl ilaç tedavisi gördü, 5 ay önce İstanbul'da Siyami Ersek Hastanesi'ne kaldırıldı. İki aya yakın burada tedavi gören Halise Dinç'e kötü haber verildi, ilaç tedavisinin yetmediği, kalp nakli gerektiği bildirildi.
Bunun üzerine genç anne, oğlunu babasına, eşi Berat Dinç'e bırakıp şifa bulmak için İzmir'e geldi. Ege Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kilinği'ne yatırılan Dinç'in iyice zayıflayan kalbi Kurban Bayramı arefesinde genç kadını zora soktu. Buradan Kalp Damar Cerrasihi Kliniği Yoğun Bakım Ünhitesi'ne kaldırıldı, cihaza bağlandı. Cihaz ve ilaç tedavisi ile ölümün eşiğinden dönen ama aylardır yatağa mahkum olan Halise Dinç, kendisi gibi kalp bekleyen çaresiz hastalar arasına girdi. Adı ‘acil çağrı’ listesine yazılan Halise Dinç, ayağa bile kalkamadığı yatağından, özlemiyle yanıp tutuştuğu oğlunun cep telefonundaki resimlerine bakarak, onun sevgisiyle ölüme direniyor, kalp bulununcaya kadar zaman kazanmaya çalışıyor. Oğlunu çok özlediğini belirten genç anne yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bu hastalığın bir çok sebebi var. Her an herkes için geçerli, zatürreden de olabiliyor genetik ya da doğumda da olabiliyor. Benimki doğumdan kaynaklandı, 4.5 yıl oldu. Son 5 ayını maalesef hastanede geçiriyorum. Kalp arayışı içindeyim. Şu anda açıkçası hiçbir işimi kendim yapamıyorum. Yatağa bağımlı kaldım. Her ihtiyacımı çevremdeki insanlarla karşılıyorum. Şu anda acil çağrıdayım. Bazen dönüşü olmayan yola giriyor insanlar, bunu değerlendirmek gerekir. Fırsatçılık olduğuna inanmıyorum. Tabii ki kimse kimsenin ölümünden medet ummak istemez. Ama o beden toprağa gideceğine en az 5 can kurtulacak. Halkımızın bu konuda bilinçlenmesi gerek. Bu da organizasyonlarla olacak ama ama bazıları ellerinde fırsat olsa da bunu yapmıyorlar. Biz de hastane köşelerinde yaşam savaşı veriyoruz.”
Dinç, organ bağışı çağrısında bulunurken, “En büyük miras candır. Toprak olacağına bu mirası en güzel şekilde insanlara hediye edebilirsiniz” mesajı verdi. Dinç'in en anlamlı, göz yaşartıcı mesajı ise oğlu Baran'a oldu. Genç anne, oğlumu 3 aydır görmediğini, ve psikolojik sorunlar geliştiğini söyledi. Dinç, “Hastane ortamına sokamıyoruz. Telefonda konuşmak yetmiyor. Evde kazaklarımı kokluyormuş, fotograflarımı topluyormuş. Yani o şekilde baba devamlı oyalamaya çalışıyor. Onu çok özledim” dedi, oğluna şöyle seslendi:
“Oğlum Baran senin için direniyorum. Umarım en kısa zamanda bir kalp çıkacak ve seninle yeniden parklarda oynamaya başlayacağız. Seni çok seviyorum anneciğim. Güzel gözlerin hep gülecek anneciğim. Barancığım bundan sonra seninle hep daima güzel yerlerde güzel zamanlarda birlikte olacağız.”
ÜÇ KALP UYMADI
Öte yandan kalp naklini gerçekleştirecek ekibin başkanı Prof. Dr. Mustafa Özbaran, Halise Dinç'in bilmediği, son bir hafta içinde 3 kalbin çıktığını ama nakil için uygun bulmadıklarını söyledi. “Eli kulağında bekliyoruz” diyen Prof.Dr. Özbaran şöyle konuştu:
“Halise Dinç'in hastalığı dilatikardiyomiyopati dediğimiz kalp kaslarının çeşitli nedenlere bağlı çalışmaması. Hastamızda da doğumdan sonra gelişen kalp kasları zafiyetine bağlı olarak da kalp yetmezliği sıkıntısı var. İstanbul'da bir süre kaldıktan sonra 3 ay önce Ege Üniversitesi Hastanesi'ne geldi. Kardiyoloji kliniğinde takip altındaydı. Kurban Bayramı arefesinde durumu kötüleşti. Kalp Damar Cerrahisi Kliniğine aldık. Solunum cihazına bağlandı, kalbi destekleyen, dolaşımı destekleyen cihazla birlikte. O çok kötü durumdan, daha kabul edilebilir, ilaç desteği ile yaşayabilir duruma kadar getirdik. Şimdi solunum cihazından ayrı, bu destek cihazı da üzerinde yok. Ama hala ilaç desteğinde. Kendisi acil listemizde. Kendisinin haberi yok, bir haftadır ona uyabilecek donör adayları geldi, ama bizce uygun değildi kullanamadık. Bize göre eli kulağında inşallah bulacağız ve onu bu sıkıntılı dumundan çıkartmak istiyoruz.”
Çeşitli televizyon kanallarında uzun süre ekonomi muhabirliği yapan Halise Dinç 4.5 yıl önce oğlu Baran'ı dünyaya getirdi. Ancak genç annenin oğlunu büyütmek için kurduğu hayallerini teklemeye başlayan kalbi yıktı. Kalp kasları işlevini yitiren Halise Dinç anneliğin sevincini hastane yollarında buruk yaşadı. 4 yıl ilaç tedavisi gördü, 5 ay önce İstanbul'da Siyami Ersek Hastanesi'ne kaldırıldı. İki aya yakın burada tedavi gören Halise Dinç'e kötü haber verildi, ilaç tedavisinin yetmediği, kalp nakli gerektiği bildirildi.
Bunun üzerine genç anne, oğlunu babasına, eşi Berat Dinç'e bırakıp şifa bulmak için İzmir'e geldi. Ege Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kilinği'ne yatırılan Dinç'in iyice zayıflayan kalbi Kurban Bayramı arefesinde genç kadını zora soktu. Buradan Kalp Damar Cerrasihi Kliniği Yoğun Bakım Ünhitesi'ne kaldırıldı, cihaza bağlandı. Cihaz ve ilaç tedavisi ile ölümün eşiğinden dönen ama aylardır yatağa mahkum olan Halise Dinç, kendisi gibi kalp bekleyen çaresiz hastalar arasına girdi. Adı ‘acil çağrı’ listesine yazılan Halise Dinç, ayağa bile kalkamadığı yatağından, özlemiyle yanıp tutuştuğu oğlunun cep telefonundaki resimlerine bakarak, onun sevgisiyle ölüme direniyor, kalp bulununcaya kadar zaman kazanmaya çalışıyor. Oğlunu çok özlediğini belirten genç anne yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bu hastalığın bir çok sebebi var. Her an herkes için geçerli, zatürreden de olabiliyor genetik ya da doğumda da olabiliyor. Benimki doğumdan kaynaklandı, 4.5 yıl oldu. Son 5 ayını maalesef hastanede geçiriyorum. Kalp arayışı içindeyim. Şu anda açıkçası hiçbir işimi kendim yapamıyorum. Yatağa bağımlı kaldım. Her ihtiyacımı çevremdeki insanlarla karşılıyorum. Şu anda acil çağrıdayım. Bazen dönüşü olmayan yola giriyor insanlar, bunu değerlendirmek gerekir. Fırsatçılık olduğuna inanmıyorum. Tabii ki kimse kimsenin ölümünden medet ummak istemez. Ama o beden toprağa gideceğine en az 5 can kurtulacak. Halkımızın bu konuda bilinçlenmesi gerek. Bu da organizasyonlarla olacak ama ama bazıları ellerinde fırsat olsa da bunu yapmıyorlar. Biz de hastane köşelerinde yaşam savaşı veriyoruz.”
Dinç, organ bağışı çağrısında bulunurken, “En büyük miras candır. Toprak olacağına bu mirası en güzel şekilde insanlara hediye edebilirsiniz” mesajı verdi. Dinç'in en anlamlı, göz yaşartıcı mesajı ise oğlu Baran'a oldu. Genç anne, oğlumu 3 aydır görmediğini, ve psikolojik sorunlar geliştiğini söyledi. Dinç, “Hastane ortamına sokamıyoruz. Telefonda konuşmak yetmiyor. Evde kazaklarımı kokluyormuş, fotograflarımı topluyormuş. Yani o şekilde baba devamlı oyalamaya çalışıyor. Onu çok özledim” dedi, oğluna şöyle seslendi:
“Oğlum Baran senin için direniyorum. Umarım en kısa zamanda bir kalp çıkacak ve seninle yeniden parklarda oynamaya başlayacağız. Seni çok seviyorum anneciğim. Güzel gözlerin hep gülecek anneciğim. Barancığım bundan sonra seninle hep daima güzel yerlerde güzel zamanlarda birlikte olacağız.”
ÜÇ KALP UYMADI
Öte yandan kalp naklini gerçekleştirecek ekibin başkanı Prof. Dr. Mustafa Özbaran, Halise Dinç'in bilmediği, son bir hafta içinde 3 kalbin çıktığını ama nakil için uygun bulmadıklarını söyledi. “Eli kulağında bekliyoruz” diyen Prof.Dr. Özbaran şöyle konuştu:
“Halise Dinç'in hastalığı dilatikardiyomiyopati dediğimiz kalp kaslarının çeşitli nedenlere bağlı çalışmaması. Hastamızda da doğumdan sonra gelişen kalp kasları zafiyetine bağlı olarak da kalp yetmezliği sıkıntısı var. İstanbul'da bir süre kaldıktan sonra 3 ay önce Ege Üniversitesi Hastanesi'ne geldi. Kardiyoloji kliniğinde takip altındaydı. Kurban Bayramı arefesinde durumu kötüleşti. Kalp Damar Cerrahisi Kliniğine aldık. Solunum cihazına bağlandı, kalbi destekleyen, dolaşımı destekleyen cihazla birlikte. O çok kötü durumdan, daha kabul edilebilir, ilaç desteği ile yaşayabilir duruma kadar getirdik. Şimdi solunum cihazından ayrı, bu destek cihazı da üzerinde yok. Ama hala ilaç desteğinde. Kendisi acil listemizde. Kendisinin haberi yok, bir haftadır ona uyabilecek donör adayları geldi, ama bizce uygun değildi kullanamadık. Bize göre eli kulağında inşallah bulacağız ve onu bu sıkıntılı dumundan çıkartmak istiyoruz.”