Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2008 10:55
Akupunktur, obezite (aşırı şişmanlık) tedavisinde de tamamlayıcı tıp yöntemi olarak sıkça kullanılıyor.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Bilgihan, yaklaşık 3 bin yıldan bu yana uygulanan, son yıllarda Avrupa ve ABD'de yapılan araştırmalar sonucunda tıp literatürüne giren akupunkturun, özellikle Çin'de geleneksel bir tedavi yöntemi olarak kullanıldığını söyledi.
Günümüzde özellikle metabolik ve hormonal bozukluklar dışında yaşam tarzı ve davranış değişikliklerinin de obeziteye neden olduğunu belirten Bilgihan, “Alınan enerjiden daha az enerji tüketilmesi sonucunda enerji fazlası özellikle yağ şeklinde vücutta depolanıyor ve aşırı şişmanlık görülüyor” dedi. Bilgihan, altta yatan bir hastalık olmadığı sürece genellikle hareketsiz yaşam biçimi, beslenme saatlerinin düzensizliği, ana ve ara öğünlerin atlanması, sağlıksız ve kalorisi yüksek gıdalar tüketilmesi gibi nedenlerin obeziteye yol açtığını söyledi.
Obezitenin, son yıllarda dünya genelinde görülme sıklığının arttığını ve ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu ifade eden Bilgihan, özellikle kadınlarda gebelik, ergenlik ve menopoz dönemlerinde kilo alma eğilimi görüldüğüne dikkati çekti.
“AKUPUNKTUR, TOKLUK HİSSİ VERİYOR”Bilgihan, obezite tedavisinde, uzman hekim tarafından önerilen
diyet ve egzersiz programlarının kullanıldığını, son yıllarda da “akupunktur”un, tıpta kullanılan yöntemlerden biri olduğunu söyledi.
Akupunkturu, mutlaka uzman bir hekimin yapması gerektiğini vurgulayan Bilgihan, “Bu uygulama, vücutta belirli bölgelere iğneler batırılarak, kişinin kilo vermesine yardımcı olan bir tedavi yöntemidir. Akupunktur noktalarının iğne ile uyarılması sonucu, bir dizi nörokimyasal tepkime gerçekleşir, bu da tokluk hissi ve metabolizmanın hızlanması gibi sonuçlara yol açar” dedi.
Bilgihan, obezite tedavisinde akupunkturun kulaktan uygulandığını belirterek, kulak akupunkturu ile çeşitli fizyolojik merkezlere müdahale edilerek kişide özellikle tokluk hissinin oluştuğunu, kilo verme dönemindeki sıkıntıların giderildiğini, mide asit salgısının düzenlendiğini ve metabolizmanın hızlandırılmasının sağlandığını kaydetti.
Akupunktur ile birlikte verilen diyetlerin çoğu zaman hatalı olmasının ve kısa sürede fazla kilo verilmesinin, akupunktur tedavisi bitiminde verilen kiloların tekrar alınmasına neden olduğunu vurgulayan Bilgihan, şunları kaydetti:
“Akupunktur, uygun bir diyet ile birlikte uygulanıldığında, midedeki ekşime ve yanma şikayetlerini giderir. Kabızlık gibi şikayetleri gidererek sindirim sisteminin daha düzenli çalışmasını sağlar. Gıda alımındaki azalma sonucu ortaya çıkan açlık duygusu, halsizlik şikayetlerini giderir.
Yanlış diyetler sonucu yavaşlayan metabolizmayı hızlandırır. Diyet yapan kişide oluşan stresin giderilmesinde etkili olur, kişinin kendini daha sakin ve rahat hissetmesini sağlar.”
“AKUPUNTUR'DA MERDİVEN SİSTEMİ İLE ZAYIFLAYIN”Bilgihan, akupunktur ile sadece kilo verilmesinin amaçlanmaması, ideal kiloya ulaşıldığında bunun korunması gerektiğine de dikkati çekerek, bu amaçla akupunturla zayıflarken kiloların geri alımını engellemek için mutlaka aşamalı zayıflama anlamına gelen “merdiven” sisteminin uygulanması gerektiğini söyledi.
Merdiven yönteminin, hastalara haftada bir seans uygulandığını kaydeden Bilgihan, dirsek, el bileği, diz ve ayak bileği arasına, karın bölgesine iğneler yapıldığını ifade etti.
Yöntem, zamana yayıldığı için kilo alımı olmadığını vurgulayan Bilgihan, “Kiloyu, 2 veya 3 aşamada verdiriyoruz. Örneğin 30 kilo verecek bir hastanın akupunktur ile öncelikle ayda 5-6 kilo vermesi sağlanıyor. 3 aylık tedaviden sonra 3 ay ara veriliyor. Bu süreçte kilo korunuyor ve vücut bu kiloya alışıyor. Diğer 15 kiloyu da yeniden 3 aylık akupunktur tedavisi ile verdiriyoruz” diye konuştu.
Tedavinin başarılı olması için, akupunktur yöntemi ile birlikte uzman hekim tarafından verilmiş kişiye özel diyetin ve egzersiz programının da tam olarak uygulanması gerektiğine dikkati çekti.