Güncelleme Tarihi:
EN ZORLU SÜREÇ KARAR VERMEK
Obezite ile savaşa başlamanın en zor tarafı, kişinin bu konuda kararlı hale gelmesidir. Çoğu insan, fazla kilolarından dolayı sıkıntı yaşayıp, yaşam kaliteleri düştüğünde kilo vermeye karar verir. Bu kişiler çoğu zaman, diyet ve sporla kilo vermeye çalışsalar da, bazen daha fazlası gerekir. Bu noktada kilo verme cerrahisi devreye girer. Bu yöntemlerin en sık uygulananların biri olan tüp mide ameliyatı ile midenin bir kısmının çıkarılmasıdır. Ameliyat laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılır. Midenin küçülmesi, hastanın daha az miktarda gıda ile doyma hissine ulaşmasını sağlar. Bir diğer yöntem gastrik bypass tekniğinde ise iki amaç vardır. Birincisi mide hacminin küçülmesi, ikincisi ise bağırsakların bir kısmını devreden çıkartarak gıdaların sindiriminin azalmasıdır.
Bu iki tekniğin dışında sindirim sisteminden herhangi bir bölümün kesilmediği uygulamalar da vardır. Mide bandı uygulamasında, midenin üst kısmına silikon bir bant yerleştirilip mide hacmi küçültülür. İlk yıl içinde bandın ayarlanması için hasta, her ay kontrole gelir. Beş yıl boyunca da, hastanın takibine devam edilir.
İçi steril serum fizyolojik yani tuzlu ile doldurulmuş, silikon balonun mide içerisine yerleştirilip, tokluk hissi oluşturmak esasına dayanan endoskopik mide içi balon da hastalara önerilebilir. Balon, altı ay sonra mideden alınır. Bu süreç diyet ve egzersiz ile desteklenir.
HASTAYA ÖZEL PROGRAM ŞART
Edindiği deneyimler sonrası her hastanın ihtiyacının farklı olduğu ve programın buna göre planlanması gerektiği sonucuna ulaştığını belirten Doç. Dr. Kamil Gülpınar, cerrahi müdahale sonrasında da hastanın takibinin önemli olduğunu ekledi. Yapılan araştırmalar, kilo verme cerrahisinden faydalanan yüzde 60-80 oranındaki kişilerin beş yıl boyunca verdikleri kiloları geri almadıklarını ortaya koyar.
arpanetmedya.com'a katkıları için teşekkürler.