Güncelleme Tarihi:
İstanbul'un ardından Ankara'da ilk kez Yüksek İhtisas Hastanesinde yapılan akciğer nakliyle Muzaffer Kalender (55) adlı hasta, tekrar rahatlıkla nefes alıp, yürümeye başladı.
Sigaraya bağlı gelişen KOAH hastalığının yanı sıra kot kumlama işçileri ve diş teknisyenlerinde görülen akciğer rahatsızlıklarında, akciğer nakli hayat kurtarıcı olabiliyor.
Akciğer nakli, en zor organ nakillerinden biri olduğu için bu ameliyatın yapılabilmesi modern tıbbın tüm gereklerini yerine getirebilecek bir hastane ortamı ve bu konuda deneyimli bir kadroyla mümkün olabiliyor.
Akciğer nakillerinin Türkiye'de de önünün açılması için Sağlık Bakanlığının başlattığı çalışmanın meyveleri geçen yıl alınmaya başlanmış, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde üst üste akciğer nakilleri gerçekleştirilmişti.
ANKARA'DA İLK
Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi, gerçekleştirilen son nakille Ankara'nın ilk, Türkiye'nin üçüncü akciğer nakli yapılan merkezi oldu.
Beyin kanaması nedeniyle kaldırıldığı Ankara Numune Hastanesinde beyin ölümü gerçekleşen 25 yaşındaki hastanın organları bağışlanınca, 3 yıldır yatağa bağlı olarak solunum cihazıyla yaşamını sürdürebilen KOAH amfizem hastası Kalender için umut oldu.
Kalender, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniğinden Prof. Dr. Nurettin Karaoğlanoğlu ve Opr. Dr. Erdal Yekeler başkanlığındaki, Opr. Dr. Alkın Yazıcıoğlu, Atatürk Sanatoryum Göğüs Cerrahisi Kliniğinden Doç. Dr. Ülkü Yazıcı, Doç. Dr. Ertan Aydın, Dr. Serdar Özkan ve Dr. Barış Hekimoğlu'ndan oluşan cerrahi ekip tarafından yapılan akciğer nakliyle tekrar yürümeye başladı.
Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Mustafa Paç, Ankara'daki çift akciğer naklinin hastanede gerçekleştirilmiş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Hastanemiz Türkiye'de kalp, karaciğer ve böbrek nakillerinin tümünün yapılabildiği ilk devlet hastanesi. Akciğer naklinin de başarıyla yapılmış olmasından dolayı mutluyuz. Yakında pankreas ve ince bağırsak nakli yapmaya da başlayacağız" dedi.
Prof. Dr. Nurettin Karaoğlanoğlu da akciğer nakillerinin, akciğer kanseri dışında, akciğer yetmezliği bulunan son dönem hastalarda umut olduğunu söyledi.
Opr. Dr. Erdal Yekeler de akciğer nakillerinin zorluğuna işaret ederek, donör sıkıntısının bu hastalar için de söz konusu olduğunu belirtti. Yekeler, "Çabuk bozulan bir organ olmasından dolayı kadavra dönerlerin ancak yüzde 25'inin akciğeri kullanılabiliyor. Bu yüzden donör kısıtlılığı had safhada. Vatandaşlarımızdan daha fazla organ bağışı bekliyoruz" diye konuştu.
İki çocuk babası Muzaffer Kalender de hastalığı süresince tamamen yatağa bağlı bir hayat sürdüğünü, en temel ihtiyaçları için bile hareket edemediğini ifade ederek, nakil sonrası tekrar sağlığına kavuştuğunu ve yürümeye başladığını söyledi.
Kalender, kendisiyle aynı durumdaki hastalar için organ bağışı yapılması çağrısında bulundu.
BU YILKİ SAYI 13'E ULAŞTI
Türkiye'de 2004 yılından beri yapılan akciğer nakilleri, sayı bakımından yetersiz olmakla birlikte başarılı sonuçlar vermiyordu.
2004-2011 arasında sadece 19 akciğer nakli yapılmasına ve hastaların çoğunun kaybedilmesine rağmen, 2012'de 25, bu yıl içinde ise 13 akciğer nakli yapıldı.