Mutsuzluk nesilden nesile taşınıyor

Güncelleme Tarihi:

Mutsuzluk nesilden nesile taşınıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 10, 2007 12:13

Ruhsal sorunlar da genetik olarak kuşaktan kuşağa aktarılıyor…

Haberin Devamı

Aile dizimi metodunun kurucusu Alman psikoterapist, filozof Bert Hellinger,  22-23 Eylül tarihlerinde, Boğaziçi Üniversitesi'nde seminer vermek üzere geliyor.

Genlerle taşınan sadece göz renginiz ve hastalıklarınız değil… Mutsuzluk, bağımlılıklar ve travmalar da nesilden nesile taşınıyor. Uzun süren depresyondan kurtulamıyor, ilişkilerinizde hep sorun yaşıyor ya da amansız bir hastalığa mı yakalandınız? bunun sorumlusu hiç tanımadığınız bir aile büyüğünüz olabilir. Nasıl mı? Bu soruyu önümüzdeki günlerde bu konuda bir seminer düzenleyecek olan Hellinger Türkiye Enstitüsü'nün kurucusu ve başkanı Dr. Mehmet Zararsızoğlu'na sorduk.

"Depresyonunuzun nedeni 50 yıl önce  yapılmış bir kürtaja dayanabilir." Seminerden bahseder misiniz?

22-23 Eylül tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi'nde "mutlu eden sevgi" konulu   bir seminer düzenliyoruz. Bu seminere, Sistemik Dizimler/ Aile dizimi metodunun kurucusu Bert Hellinger'i, iki gün boyunca geliştirmiş olduğu yöntemi uygulamalı olarak, dizimler ve egzersizler aracılığı ile katılımcılarla paylaşmak üzere davet ettik.

"AB psikoterapi yasaları normlarında kabul görmüş ve onaylanmış tüm psikoterapi kuramlarının eğitimini almış aynı zamanda uygulayıcısı bir terapist olarak, Hellinger yönteminin mucizevi olduğunu söylemeliyim."

Bir terapi yöntemi olan Sistemik Dizimler/Aile Dizimi'ni biraz açar mısınız?

Aile Dizimi; sorunu ele alınan bireyin, güncel ya da köken ailesinin temsili olarak dizilmesine dayalı bir yöntemdir. Ailenin, kiÅŸinin içsel gözündeki resmi ortaya konulur.  ÇeÅŸitli kilitlenmeler, blokajlar içeren bu resmin terapist tarafından adım adım deÄŸiÅŸtirilmesi ile herkes için aydınlatıcı ve özgürleÅŸtirici olan 'çözüm resmi'ne ulaşılır. Özetle kilit kırılır ve aile ruhu kendine özgü derin hareketleri ile akmaya baÅŸlar ve sorun-hastalık çözülür. Ailenin sahip olduÄŸu kolektif vicdan, kör bir güdüyle aileden hiçbir üyenin dışlanmasına, haksızlığa uÄŸramasına, acı, maÄŸduriyet yaÅŸamasına müsaade etmez. Bilinçaltı kilitlenmeler bu ÅŸekilde oluÅŸur yeni nesiller bilinçsizce bu rolleri üstlenir. Â

Aile Dizimi yöntemi hangi sorunların çözümünde işe yarıyor?

Bu şekilde bir kez gerçekleştirilecek bir aile dizimi semineri ile; cinsellikten bedensel hastalıklara, ilişki sorunlarından bağımlılıklara kadar yaşamın herhangi bir alanında kriz ya da kilitlenme yaşayan kişilere sorunlarının kökten çözümünde yardımcı oluyoruz. Yaşam enerjisinin yeniden özgürleşmesi ve kişinin verimli, anlamlı, bütünlüklü, doyumlu bir yaşam sürmesine destek veriyoruz.

"Seminerde katılımcılar; Hellinger yöntemi ile kalıcı ruhsal sevgi ve mutluluk ile tanışacak."

Hellinger yönteminin diğer terapilerden farkı nedir? Neden tercih ediyorsunuz?

Tüm mesleki eğitimimi Almanya'da aldım ve bu süreçte neredeyse psikoloji yüksek lisansı sonrası yapmadığım ihtisas psikoterapi eğitimi kalmadı. Aile terapisi, çocuk terapisi, hipnoterapi, NLP tekniklerinin hepsini öğrenmiş ve o güne kadar özel yaşamında ve iş alanında kullanan biriydim. Fakat öyle bir nokta geliyordu ki  tıkanıyordum. Ta ki Hellinger'in 600 kişilik bir salonda ilk aile dizimini seyredene kadar. Bizim 1.5, 2 yıl süren terapilerde çözmeye çalıştığımız çok ciddi bir olayı, 'mucizevi' bir yöntemle 35-40 dakikada bütün öğrendiklerimi ve geldiğim noktayı sorgularcasına çözüyordu. Önce yöntemin sadece Hellinger'e özgü olduğunu düşündüm. Bir süre sonra birlikte çalışma ve dost olma şansımız doğdu. Böylece insanlardaki sorunları mevcut terapi yöntemlerinin öngördüğü bir kuramla değil; tamamen o ailenin, sistemin, kişinin dokusuyla örtüşerek, yaşamına yönelik düşünüldüğünde sonuç odaklı başarı sağlandığını  gördüm. Ve 93 yılından bu yana uyguladığım diğer terapi tekniklerinin yanı sıra, ağırlıklı olarak Hellinger yöntemini de kullanıyorum.

Ruhsal problemler bir sonraki kuşağı nasıl etkiliyor?

Psikolojik sorunlar atalarımızdan miras  kalıyor. Depresyonunuzun nedeni 50 yıl önce  yapılmış bir kürtaja, bebek yaşta ölüp unutulan ve adı hiç anılmayan bir dayıya dayanabilir…ya da partner ilişkilerinizdeki çözümsüzlüklerin nedeni hiç tanımadığınız büyük büyükannenizin yaşadığı bir duygusal travma olabilir. Geçmişte yaşananlar, yaşanmış bitmiş olsa da biz bilincinde olmadan ailenin kolektif vicdanı gereği travmatik etkileri şu anda yaşadıklarımızda belirleyici rol oynuyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!