Güncelleme Tarihi:
Aşırı stres, sıkıntı, üzüntü ya da tam tersi aşırı mutluluk, heyecan gibi duyguları aniden yaşamak insan kalbine zarar verebiliyor. Bu etkiler tıpkı kalp krizinde olduğu gibi kasılmaya, bozukluğa ve ani gelişen kalp yetersizliğine yol açabiliyor. Bu tip durumlarda kişi damar tıkanıklığı yaşamamasına rağmen tıkanıklığa bağlı kalp krizi geçirenlerin yaşadığı belirtilerin aynısını gösteriyor. Bu belirtileri gösteren hastalara sebep, aşırı mutluluktan ise 'mutlu kalp sendromu' üzüntü ya da korkudan ise 'kırık kalp sendromu' tanısı konuluyor. Her iki hastalığın da belirtilerinin aynı olduğunu kaydeden Çukurova Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Dr. Çağlar Özmen, ilk olarak 1990 yılında kırık kalp sendromunun, 2016 yılında ise aşırı mutluluk ve heyecanın aynı etkiye neden olduğu tespit edilince mutlu kalp sendromunun tanımlandığını söyledi. Bu hastalıkların ciddiye alınması gerektiğini kaydeden Özmen, koronavirüs salgını sonrası kalp rahatsızlığı yaşayan insanların sayısında artış olduğunu belirtti.
‘GENELDE ORTA YAŞ VE ÜZERİ KADINLARDA GÖRÜLÜYOR’
Mutlu kalp ya da kırık kalp sendromu hastalığına yakalananların yaklaşık yüzde 96’sının 2- 6 hafta arasında iyileştiğini ve vücutlarında kalıcı bir etki bırakmadığını kaydeden Dr. Çağlar Özmen, yüzde 4’lük bir kesimin ise ani ölümle hayatını kaybedebileceğini söyledi. Her iki sendromun da belirtilerinin göğüste ani sıkışma, sol kolda baskı, nefes darlığı gibi belirtiler olduğunu kaydeden Özmen, “Kişi kalp krizine benzer bu belirtileri göstermesine rağmen koroner anjiyografisinin normal saptanıyorsa genelde bu sendromların teşhisi konuluyor. Bu hastalıklar genellikle orta yaş ve üzeri postmenopozal kadınlarda görülüyor. Bunun net bir sebebi yok. Duyguların daha hassas yaşanması tetikliyor olabilir. Bu belirtileri gösteren bir kişi hemen doktora başvurmalıdır. İnsanlara iyi ya da kötü bir haber verirken acele etmeden karşıdakine fırsat vermeliyiz. Koronavirüs salgını sonrası çeşitli nedenlerle genel anlamda kalp rahatsızlığı yaşayan insanların sayısı arttı. Dikkatli davranıp kalbimizi yormadan yaşamalıyız” diye konuştu.
‘SİNİRLİYKEN KALBİMDE SIKINTI HİSSEDİYORUM’
Daha önce kırık ya da mutlu kalp sendromlarını duymadığını söyleyen üniversite öğrencisi Fatoş Çengel ise duygularını uç noktada yaşayan bir insan olduğunu ve bu hastalıkların kendisini korkuttuğunu ifade etti. Özellikle sinirlendiği anlarda kalbinde sıkıntılar hissettiğini belirten Çengel, “Aşırı stres, kaygı insanı yoruyor. Koronavirüs salgını sonrası da bence kırık kalp sendromu artmıştır” dedi.
Koronavirüs salgını sonrası ‘acaba bana bulaşır mı?’ korkusu nedeniyle aşırı stres yaşadığını vurgulayan Gönül Bektaş ise, “Herkes mutlu olsun. Allah büyüktür. Sabır, sabır, sabır diyorum” diye konuştu.
Mutluluğun da üzüntünün de eşit seviyelerde yaşanması gerektiğini belirten İbrahim Halil Kat ise kalbinde korkuya yer olmadığını, sağlıklı olduğunu kaydetti.