Mucize besin yok
Güncelleme Tarihi:
Antalya'da düzenlenen 6. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi'nde konuşan Prof. Dr. Tanju Besler, beslenme ve diyet hakkında önemli bilgiler verdi.
Antalya'da Lara Kervansaray Otel'de 2-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 6. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi'ne 800'ü aşkın beslenme ve diyet uzmanı katıldı. Kongre başkanlığını Prof. Dr. Tanju Besler'in yaptığı kongrede merak edilen birçok soru cevap buldu.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler, Türk insanının günde 350-400 gram ekmek tükettiğini, günlük enerji ihtiyacının yüzde 50-60'ını ekmekle karşıladığını, zenginler arasında bile ekmek tüketiminin yüksek olduğunu bildirdi.
HÜ Beslenme ve Diyetetik Bölümü Diyetetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seyit Mercanlıgil ise, posalı gıdaların özellikle tercih edilmesinin kanser, obezite, diyabet gibi hastalıklar açısından önemli olduğunu söyleyerek, her besinin de fazlasının zararlı olacağını açıkladı.
Mercanlıgil, hafta da en az 2-3 kez balık yenilmesi gerektiğini söylerek, beslenmenin kişiye özgü olduğunu ancak sebze ve meyveyi her bireyin bolca tüketmesi gerektiğini açıkladı.
EN ÖNEMLİ SORUN D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölümü Toplum Beslenmesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülden Pekcan'ın da katıldığı basın toplantısında, D vitamini eksikliğinin gün geçtikçe arttığı tartışıldı.
Türkiye'deki, kadınların çoğunda D vitamini eksikliği olduğunu belirten Prof. Dr. Pekcan, D vitamini eksikliğinin alzhemir ve MS gibi hastalıklara neden olduğunun tahmin edildiğini, ancak bu konuda kesin bir kanıt olmadığını açıkladı.
“HALK EKMEK ZENGİNLEŞTİRİLSİN”
Türk toplumunun beslenmesinin ekmek ve tahıllara dayandığını belirten Pekcan, günlük enerjinin yüzde 58'inin tahıllardan sağlandığını söyleyerek, bunun yüzde 44'ünü ekmeğin oluşturduğunu ifade etti.
Özel bir firmanın TÜBİTAK ile ortak çalışma yaparak ekmeği zenginleştirdiğini anlatan Pekcan, “Ama bu belirli bir kesime hizmet ediyor. Herkes bu ekmeklerden yiyemiyor. Esas ihtiyacı olan, sorunu olan kişilere ulaşmıyor. En azından geçiş döneminde mevzuat oluşturulursa halk ekmek, ekmeği zenginleştirebilir. Zenginleştirme yoluna gidilirse, o halk ekmek kuyruklarında gördüğümüz kişiler bu ekmeğe ulaşabilir” diye konuştu.
Dört gün boyunca devam eden kongreye dünyanın önde gelen gıda, yeme ve içme sektörlerinin ilgi yoğundu.