Güncelleme Tarihi:
Türk Nöroloji Derneği (TND) MS Çalışma Grubu 29 Mayıs Dünya MS Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. MS ile mücadelenin topyekun bir mücadele olduğu belirtilen açıklamada, “MS tedavi seçeneklerinde çok önemli ve kayda değer artışlar var. Önemli olan doğru tedavi yöntemi ve hasta-hekim işbirliği” denildi. MS hastalarının olumlu düşünmeleri, hareket etmeleri ve Akdeniz diyeti ile beslenmelerinin önemine dikkat çekilen açıklamada, devletin de üzerine düşeni yaparak, hastaların toplumsal yaşamlarını kolaylaştıracak yasaları çıkarması gerektiği bildirildi.
Uluslararası Multipl Skleroz(MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından her yıl Mayıs ayının son Çarşamba günü olarak ilan edilen ‘Dünya MS Günü’ dolayısıyla bir açıklama yapan Türk Nöroloji Derneği MS Çalışma Grubu, MS konusundaki gelişmelerle ilgili bilgi verirken, aynı zamanda uyarılarda bulundu.
Türk Nöroloji Derneği MS Çalışma Grubu’nun 8. Dünya MS Günü nedeniyle yaptığı açıklama şöyle:
“Merkezi sinir sistemi hastalığı olan ve beyin ve omuriliğin birçok alanını etkileyen MS, görme bulanıklığı, çift görme, görüntünün kayması gibi görme bozuklukları, bir kolda bacakta ya da her iki bacakta güçsüzlük, yürümede dengesizlik, bir veya iki elde titreme, uyuşma, idrar kaçırma ya da yapamama gibi belirtilerle kendini göstermektedir. İlk yıllarda hastalığın ne şekilde seyredeceği, hastanın ne sıklıkla atak geçireceği gibi bilgiler net olarak verilemediğinden, bu sorunu aşmanın en güzel yolu, hasta- hekim diyaloğunu sıkı tutmak ve yakın takiptir. MS tanısı ümitsizliğe yol açmamalıdır. Çünkü MS hastalarında ilerleyici ve ciddi komplikasyonlarla çok az karşılaşılır.
RİSK FAKTÖRLERİ SİGARA VE D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
Bugüne kadar ki araştırmalarda çok önemli iki risk faktöre tespit edildi: birincisi, sigara içmek, diğeri ise D vitamini eksikliğidir… Sıcak banyolar ve sauna, kızgın güneş ve hareketsizlik, tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir. En önemlisi ise umutsuzluktur! Hastaların olumlu düşünmeleri ve doğru tedavi yöntemi sürecinde hekimleri ile sıkı diyalog içinde olmalarının da hayati önemi vardır.
HAREKET EDİN
MS konusunda hastalar kadar hasta yakınlarına ve devlete de önemli görevler düşmektedir. Hasta yakınlarının ve çevresinin ‘Bu hastalığın hiç mi çözümü yok?’ gibi sorular sorması, sürekli olumsuz bir ruh haliyle yardımcı olmaya çalışmaları, tedavi sürecine sekte vurabilmektedir. Kişisel ve grup terapileri, hastalara ve ailelerine depresyon, korku ve MS'in yol açtığı sınırlamalarla mücadelede yardımcı olur. Egzersiz programları ve kasların çalıştırılması hastaların akut atak döneminin izlerini silmesine ve kas spazmlarının giderilmesine yardımcı olmakla beraber bu çalışmalar birçok hastanın kendine güvenini artırır.
RUHSATSIZ MADDELERE DİKKAT
Hasta ve hasta yakınlarının dikkat etmeleri gereken bir diğer nokta, ruhsatsız maddelerin ilaç gibi sunulması konusudur. Bu tip maddelerin kullanılması hayati tehlike arz etmekte, böbrek ve karaciğer yetersizliklerine yol açmaktadır. Bu noktada da hasta–hekim ilişkisinin sıkı diyalogla sürdürülmesi önem taşımaktadır.
TOPLUMSAL ÇÖZÜMLER
Unutulmaması gereken şudur; MS hastalığı bulaşıcı, öldürücü bir hastalık ya da akıl hastalığı değildir. Özürlülük ise hiç değildir! MS hastalarının çocuk sahibi olmalarında bir sakınca yoktur. Doğru tedavi yöntemiyle hastaların yaklaşık yüzde 20'si uzun süreli ilaçları kullanmaya bile gerek kalmadan yaşamını sürdürebilmektedir. Bu süreçte devlete düşen en önemli görev ise hastaların toplumsal yaşamlarını kolaylaştıracak yasaların çıkarılmasına yöneliktir. Halka açık yerlere rampaların ve asansörlerin konması, MS hastalarına uygun tuvaletlerin yapılması, hastaların toplu taşıma araçlarından faydalanabilmesi çok büyük önem taşımaktadır.
YENİ İLAÇLAR UMUT VAADEDİYOR
MS tedavi seçeneklerinde çok önemli ve kayda değer artış olması sevindiricidir. Yeni yöntem ve tedavilerin her geçen gün geliştiği günümüzde, özellikle tedaviye cevap vermeyen hastalar için yeni ilaçlar önümüzdeki dönemlerde gündeme gelecektir. Yeni ilaçlar umut vaat etmektedir. Ancak maliyet yüksekliği sorununun mutlaka çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Dünya MS Gününde bu hastalıkla mücadelenin ‘topyekun bir mücadele’ olduğunu bir kez daha hatırlatıyor, her kesimi bu konuda daha bilinçli ve ‘sorun çözücü’ davranmaya davet ediyoruz.