Güncelleme Tarihi:
MS hastalığı genel olarak İskandinav ülkelerinde görülmektedir. Hastalığın görülme sıklığı 100 binde 2-200 arasındadır. Peki, MS hastalığı nedir tedavisi nasıl yapılmaktadır? İşte, konuyla ilgili detaylı bilgiler
Beyin ve omuriliği olumsuz yönde etkileyen Multipl Skleroz’un gençlerde özürlülüğe de yol açabilen en önemli sinir sistemi hastalıklarından biri olduğunu dile getiren Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Göksel Somay ; ‘İskoçya, İskandinavya ve Kuzey Avrupa ülkelerinde daha yaygın görülen bu hastalık tüm dünyada yaklaşık 1 milyon kişiyi etkilemektedir. Hastalığın görülme sıklığı 100 binde 2-200 arasındadır. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de yapılan çalışmalar bağışıklık sistemini etkileyerek hastalık belirtilerinin ortaya çıktığını göstermiştir. Vücudun kendi bağışıklık sistemi, beyin, omurilik ve göz sinirlerinin sinir liflerini çevreleyen dokulara saldırır; beyin ve omurilikte sinir liflerini çevreleyen miyelin kılıfını etkiler. Hasarlı alanlarda sertleşmiş dokular oluşturarak ataklarla veya ilerleyici olarak seyreder. Ayrıca genetik faktörler ve enfeksiyon başta olmak üzere çevresel faktörler de hastalığın gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Hava sıcaklıklarındaki artış ve nem de hastalığın belirtilerini kötüleştirebilir’ diye konuştu.
MS HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Kol ve bacaklarda güçsüzlük,
Çift görme ve/veya görme bulanıklığı,
Uyuşma, karıncalanma,
hissizlik gibi duysal belirtiler,
Baş dönmesi ve denge bozukluğu,
Sık ve az idrar yapma,
İdrara çıkarken zorluk gibi mesane problemleri,
Yorgunluk, halsizlik,
Konuşma bozukluğu,
Bellek, konsantrasyon, dikkat bozuklukları gibi bilişsel belirtiler,
Nadiren epileptik nöbet, baş ağrısı, ileri düzeyde kognitif yıkım gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
MS HASTALIĞININ SEYRİ
Hastalığın birbirinden farklı seyirleri olabilir; ataklar ile seyredebileceği gibi bazı hastalarda ilerleyici özellikte seyir görülebilir. Ataklar en az 24 saat süren yeni yakınma ve bulguların ortaya çıkmasıdır. Sıklıkla birkaç hafta sürebilir ve sonrasında kendiliğinden ya da ilaç tedavisi ile büyük oranda veya tamamen düzelir. Belli belirsiz bulgular ile seyreden ve herhangi bir özürlülüğe yol açmayan benign veya iyi huylu MS şeklinde seyredenleri de olabilir. Hastalık 4 farklı şekilde seyredebilir. Bunlar:
Ataklarla seyreden MS: Akut atakları izleyen tam ya da tama yakın düzelme dönemleri mevcut olan ve en sık görülen tiptir.
Sekonder progresif (SPMS): Atak ve iyileşmeler ile seyreden bir dönemin ardından atak sayısının azaldığı ancak düzelmenin daha az olduğu, özürlülüğün giderek arttığı tablolardır.
Progresif-Relapsing MS: Başlangıçtan itibaren ataklar yaşansa da sürekli bir ilerleme mevcuttur.
Primer progresif (PPMS): Genellikle iyileşme kaydedilmeden, başlangıçtan itibaren hastalığın ilerlemesi ile karakterize seyir gösteren tablodur.
Benign MS: Ciddi hasarlar bırakmayan seyrek ataklar ile karakterize ve MRG’de düşük lezyon yükünün saptandığı formdur.
TEDAVİSİ NASILDIR?
Hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte atak tedavisi ile atak sırasında ortaya çıkan nörolojik bulguların düzeltilmesi, atakların önlenmesi, oluşan özürlülüklerin giderilmesi, rehabilitasyon ve destekleyici tedaviler şeklinde tedaviler yapılmaktadır. Atak döneminde yüksek doz kortizon tedavisi 3-10 gün süreyle uygulanabilir. Atağın sıklığı ve şiddetine göre tedavi içerikleri değişir. Sadece belirtiler ortaya çıktığında kas gevşeticiler, nöropatik ağrı tedavisi, mesane problemleri için tedavi, antidepresanlar kullanılır. Kaslarda aşırı kasılma ve bazı mesane problemleri gibi MS belirtilerinin tedavisinde botulinum toksini (Botox) kullanılabilir. İlaç tedavisinin yanı sıra gerekli durumlarda fizyoterapi yapılması çok faydalıdır. Hastaya özgü egzersizlerin düzenli ve programlı uygulanması sağlanmalıdır. MS'li çoğu hastanın normal veya normale yakın bir ömür yaşadığını unutmamak gerekir. Kronik bir süreç olsa da uygun tedavilerin zamanında uygulanması, rehabilitasyon yaklaşımları ile maksimum düzeyde fayda sağlanır.
MS HASTALARINA GÜVENLİ EGZERSİZ İÇİN İPUÇLARI
Egzersize başlamadan önce mutlaka ısınma hareketlerini yapın.
Günün en sıcak saatlerinde (10:00-02:00) egzersiz yapmayın.
Bol sıvı tüketin.
30 dakika boyunca çalışmayı planlıyorsanız, 10 dakikalık egzersiz seansları ile başlayın.
Yetersiz aydınlatmalı, kaygan zeminli yerlerde egzersiz yapmaktan kaçının.
Eğer denge problemi yaşıyorsanız mutlaka destek alabileceğiniz bir alan oluşturun.
Vücudunuzun farkında olun. Egzersiz sırasında rahat hissetmiyorsanız, egzersizinizi hemen sonlandırın.
Yüzme, yoga gibi zevk aldığınız bir aktivite seçin.