Güncelleme Tarihi:
Baş ağrısının sağlık hizmetlerinde doktora gitme nedenleri arasında önemli bir yer tuttuğunu belirten İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Canfeza Sezgin, migrenin baş ağrısına yol açan en önemli sorunlardan biri olduğunu belirtti.
Migreni olanların baş ağrısı, bulantı ve görme sorunlarına karşı çaresizliği çok iyi bildiğini ve çözüm aradığını aktaran Sezgin, “Doktorlar bile migrene neyin yol açtığını bilmiyorken çözüme ulaşmak zordur. Ancak yeni araştırmalar bazı baş ağrılarının vitamin eksikliğinden kaynaklandığını göstermektedir” dedi.
Amerikan Baş Ağrısı Derneği’nin Haziran 2016’da 58. Toplantısını yaptığını ve burada bazı yeni bulguların paylaşıldığını dile getiren Sezgin, o yeni bulgular hakkında ntv.com.tr'den Tülay Karabağ'a şunları söyledi:
VİTAMİN DÜZEYLERİ İLE MİGREN BAĞLANTILI MI?
“Bu toplantılarda, bazı vitamin düzeylerinin migrenden kaynaklı baş ağrılarına etki edebileceği potansiyeli üzerinde duruldu. Araştırmacılar, çocuklarda, gençlerde ve erişkinlerde sık görülen migrenin muhtemelen azalmış D vitamini, riboflavin (B2 vitamini) ve koenzim Q10 (CoQ10) düzeyleriyle ilgili olabileceğini söyledi. Bu vitaminler hücrelerimizin düzgün çalışması için enerji üretim yerleri olan mitokondriler için oldukça önemli.”
Sezgin, bu bulguların şaşırtıcı olmadığını, bilim dünyasının daha yeni kabul ettiği bu durumun tamamlayıcı tedavi ile uğraşan doktorlar tarafından yıllar önce dile getirildiğini vurguladı.
Tam Şifa kitabında migrenin tıbbi tedavisi yanı sıra bahsedilen takviyelerle başarılı tedavisi hakkında araştırma ve önerileri paylaştığını belirten Prof. Sezgin, az sayıdaki bilimsel kanıtların daha yeni kabul görmeye başladığını söyledi: “Migrene neden olan işlev eksikliği muhtemelen eksik vitamin alımından kaynaklı olup, bu durum enerji eksikliğine yol açarak migreni arttırıyor olabilir.”
Prof. Sezgin’in aktardığına göre, toplantıda sunulan çalışmada Hershey ve arkadaşları 7691 genç migren hastasının D vitamini, B12, CoQ10 ve folat seviyelerini mevcut kayıtlarına göre analiz ettiler. Katılımcıların % 15’inde normal düzeylerinden daha düşük riboflavin seviyeleri gözlendi. Katılımcıların % 30’unda düşük CoQ10 seviyeleri ve neredeyse % 70 kadarında önemli ölçüde düşük D vitamini seviyeleri gözlendi.
VİTAMİN DESTEĞİ HAFİF MİGRENİ ENGELLEYEBİLİR
Aynı zamanda, müzmin migreni olan kişilerde CoQ10 eksikliğinin, ataklar halinde gelen migrene sahip bireylere göre daha sık olduğu gösterildi. Kızlar ve genç kadınlarda erkeklere göre CoQ10 eksikliği daha çok görülürken, erkeklerde ise D vitamini eksikliği daha fazla göze çarptı.
Çalışmayı değerlendiren ve bu eğilimlerin nedenlerini bulmak için daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurgulayan Prof. Sezgin, “Hafif migrenlilerde destek ve takviye uygulamasının yakınmaları azaltma veya engellemede yararlı olabileceği düşünülmektedir” dedi.
Sezgin’e göre, D vitamini eksikliğinin en sık nedenleri; katı vegan diyet (D vitamininin en doğal kaynakları, sığır eti, karaciğer, balık ve balık yağları, yumurta sarısı, süt gibi hayvansal temelli besinler), güneş ışığından yeterince faydalanmamak ve koyu ten rengine sahip olmak.(Melanin pigmenti, cildin D vitamini yapma yeteneğini azaltır).
TEKNOLOJİ İÇERMEYEN OYUNLAR “ÇÖP” OLARAK GÖRÜLÜYOR
İngiltere’de yapılan bir ankete atıfta bulunan Sezgin şöyle devam etti: “Ankete katılan ebeveynlerin % 62’si çocuklarının dışarıda oyun oynama olasılıklarının geçmişe göre daha az olduğunu belirtti. Belki de çok daha önemlisi, ebeveynlerin %77’si çocuklarının teknoloji içermeyen oyunları ‘çöp’ olarak gördüklerini söylemeleri. Bu katılımcıların 4’te 3’ü çocuklarının dışarıda gerçek bir spordansa içeride sanal bir spor oyununu tercih ettiklerini de eklemiş. Bu durum, küresel ekonominin sarmala aldığı bütün gelişmiş ülkelerde vahim tablonun özetidir aslında. Güneş ışığının yetersiz alımı, D vitamini eksikliğinde önemli bir rol oynamaktadır.”
BEŞ ÇOCUKTAN BİRİ DIŞARI ÇIKMIYOR
İngiltere’de çocukların günlük dışarıda bulunma süreleri 30 dakika ya da daha az. Yani çocuklar, cezaevindeki bir mahkûmdan daha az dışarıda duruyor. Beş çocuktan biri ise asla dışarı çıkmıyor.
OCUKLARDA KANSER VE DİYABET RİSKİ DE ARTIYOR
Bizde de durum çok farklı değil. Ülkemizde çocukların giderek bilgisayar oyunu/cep telefonu/AVM/fast food bağımlısı bir kuşak haline geldiğini belirten Prof. Sezgin sadece migren değil, şişmanlık, kanser, diyabet ve kalp-damar hastalığı riskinin çocukları tehdit ettiğini söyledi.
O KUŞAĞI GELİYOR
X, Y, Z kuşağı derken hareketsizliğe bağlı O (obez) kuşağının geldiğini belirten Sezgin, bunun engellenmesi için eğitim ve çocukların rol modellerinin yardımıyla sağlıklı yaşama teşvik edilmeleri gerektiğinin altını çizdi.