A.A
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2007 13:32
Adana'da, yaklaşık 3 yıl önce beyin ölümü gerçekleşince 5 kişiye hayat veren Çağrı Anıl'ın ailesi, oğullarının ardından hazırladıkları mezar taşıyla hem ihmali olduğunu ileri sürdükleri hastaneye sitemde bulunuyor hem de organ bağışını teşvik ediyor.
Oğlunun mezarını, Cahit Sıtkı Tarancı ve üniversite arkadaşının yazdığı şiirle süsleyen, sitemini dile getiren ve organ bağışında bulunulması çağrısında bulunan Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Anıl, Çağrı'nın nefes darlığı şikayetiyle 2004 yılında Başkent Üniversitesi Yüreğir Hastanesi'ne gittiğini, tomografisi çekilirken fenalaşarak kalp krizi geçirdiğini anımsattı.
Baba Anıl, oğlunun uzun yıllar basketbol ve diğer sporlarla yakından ilgilendiğini, ancak aort büyümesi ve nefes darlığı teşhisi konulduğunu, rahatsızlanınca gittiği hastanede oğuluna geç müdahale edildiğini ve bu nedenle hayatını kaybettiğini öne sürdü.
Eşi Hatice Asuman Anıl'ın isteği üzerine oğlunun organlarını bağışladıklarını ifade eden Mesut Anıl, şunları kaydetti:
“Eşimin aldığı kararı saygıyla karşıladım. O güne kadar eşime duyduğum saygı daha da yüceldi. Ölümünde ihmal ve kusur olduğunu düşünüyorum. Ancak, kimseyi suçlamak istemiyorum. Türkiye'nin her bölgesinde aynı sorunlar yaşanıyor. İnsana gerekli değer verilmiyor. İyi teşhis ve tedavi uygulanmıyor. Büyük acı içindeyiz. Tek sevincimiz, biricik oğlumuzun iki böbreği, karaciğeri ve iki korneasının, 5 kişinin sağlığına kavuşmasını sağlamasıdır.”
Mesut Anıl, oğlunun Çukurova Üniversitesi Balcalı Mezarlığı'nda toprağa verildiğini, ölümünün ardından, 1974 yılında İstanbul Üniversitesi'nde eğitimi sürdüğü yıllarda sınıf ve ev arkadaşı olan Hayrullah Kaşıkçı'nın bir şiir yazarak kendine gönderdiğini söyledi.
Bu yazıdan kendisinin de etkilendiğini ifade eden Anıl, “Mezarlıklar, duyguların yoğun yaşandığı alanlardır. Mezarlığa gelenlerin dikkatini çekmesi ve organ bağışına ilginin artması için şiirin mezar taşında yer almasını istedik. Bu nedenle oğlumun mezarını yazılarla süsledim” diye konuştu.
Anıl, eşi Hatice Asuman Anıl ile önceden organ bağışı başvurusunda bulunduklarını ve oğullarına da bunu vasiyet ettiklerini kaydetti.
Her çağdaş insanın organ bağışı yapması gerektiğini bildiren Anıl, “Oğlumun bitkisel yaşama girdiği gün, eşim Hatice, namaz kıldıktan sonra uyuduğunda rüyasında Çağrı'nın organlarının bağışlanmasını istediğini görmüş. Ardından hemen başvurarak karaciğeri, 2 böbreği ve 2 korneasının alınabileceğini bildirdik. Acımızı içimize gömdük ve ölümünün ardından gerekli işlemler yapıldı” dedi.
Baba Mesut Anıl, oğlunun böbrekleriyle yaşama dönen Nihat Akkaya, Sonel Çimer ve karaciğeriyle yaşayan Mehmet Sevimli ile zaman zaman görüştüklerini, onları oğlu gibi gördüğünü vurguladı.
Oğlunun ölümünden hastane yetkililerini sorumlu tuttuğunu ve konuyla ilgili davanın sürdüğünü anlatan Anıl, yapılan yanlışlık ve ihmaller nedeniyle beklemedikleri bir sonuçla karşılaştıklarını söyledi.
Hukuka güvendiğini ve konunun geç de olsa açığa kavuşacağını belirten Anıl, “Oğlumun sadece halsizlik şikayetiyle gittiği hastaneden cesedi çıktı. Bunun sorumluları cezasını bulacak. Davayı kazanırsam da oğlumun hayrına alacağım parayla bağışlarda bulunacağım” dedi.